KATEGORİLER

21 Haziran 2017 Çarşamba

İBADET

21/06/2017 Çarşamba, Tire 

Dün geceden başlayacağım. Nasıl söyleyeyim, bilenler bilir, ara sıra Amelie krizi tutar beni. Geçen gün bir video paylaşımına rastladım. İtalya'nın Trieste kentinde Slovak bir sokak sanatçısı Fransız müzisyen ve besteci Yann Tiersen'in “Comptine d'un Autre Eté: l'Après Midi” yani "Başka bir yaz tekerlemesi: Öğleden sonra" şarkısını kemanıyla icra ediyordu. Defalarca seyrettiğim "Le Fabuleux Destin d'Amélie Poulain" yani "Amélie'nin muhteşem kaderi" isimli filmin harika müziklerini yapan Yann Tiersen beni her zaman derinden etkilemiştir. Orada ailesiyle birlikte turist olarak bulunan Filistinli genç bir kız, koreograf ve dansçı Rima, babası Assad Baransi'nin ısrarı üzerine herkesin şaşkın bakışları altında nefis bir dans gösterisi sunuyor. Özellikle müziği beni inanılmaz ölçüde etkileyen bu gösteriyi facebook sayfamda paylaştım. Dün gece yine aklıma düştü, dönüp bir kez daha izledim. Arkasından youtube'tan bir sürü Amélie filminin orijinal müziklerini ve Yann Tiersen bestelerinin değişik müzik enstrümanlarıyla çalınan versiyonlarını dinledim. Dinledikçe coştum, çoştukça dinledim. Hepsini sırasıyla facebook sayfamda paylaştım. Ama "La valse d'Amélie" yani "Amélie'nin valsi" adlı parçanın akordiyonla icrası en güzeliydi. İnsanlar Tanrı'ya farklı şekilde ibadet ederek ulaşmaya çalışır. Benim yolum da bu işte. Bu müzikleri dinlerken adeta trans haline geçiyorum. Tanrı'nın sesi bu duyduğum. Ağlamak istiyorum nedensiz. Bu kadar etkilendiğim başka bir şey yok. 

Alışverişten sonra yaylaya varıyoruz eşimle. Ve bir sürpriz bekliyor beni. Selma Hanım büyük incelik gösterip Tire'yi konu alan bir kitap hediye ediyor. Uzun zamandır üzerine ölü toprağı serpilmiş kitap okuma alışkanlığımı yeniden hayata döndürmesi umuduyla kabul ediyorum. Babalar günü için düşünmüş sağ olsun. 

Bahçenin altındaki ağaçlarda şeftalilerin kızardığını fark ediyorum. Hemen yanındaki yayla elmaları da toplanacak hale gelmiş. Eşim yukarı yaylada kalan vişnelerin toplamamı istiyor ancak artık akşam olmak üzere. İlk fırsatta çıkıp toplayacağımı söylüyorum. Fırsat buldukça odasına çekilip Selma Hanım'ın bana hediye ettiği kitabı okuyor.  Hava güneşli, sıcaklık bunaltmıyor ama düne göre daha iyi. Rüzgar kesilince havuz başında sivrisinekler rahatsızlık veriyor. Buna bir çare bulmamız lazım. 

Bahçeyi hayvan dostlarımız eşeleyerek delik deşik ediyorlar. Venüs'ün keyfi yerinde. Boğazındaki şişlik tamamen kayboldu. Fifi ile birlikte boğuşmaktan yorgun düştükleri bir anı yakalıyorum.

Bugün Kadir gecesiymiş. Hicri takvime göre benim doğum günüm. Kadir gecesinde ne olmuş diye bir anket yapılsa doğru cevabı kaç kişi verir acaba? Kadir gecesinde Müslümanların kutsal kitabı Kur'anı Kerim indirilmeye başlanmış. Hadislere yani Hz. Muhammed'in sözlerine göre bu geceye öyle büyük bir değer atfedilmiş ki, her kim bu geceyi inanarak ibadetle geçirirse geçmişte işlemiş olduğu bütün günahları bağışlanacakmış. Bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Öyle kolay kolay bağışlanmayacak günahlar var çünkü. Bana göre, örneğin tecavüzcüleri, hak yiyenleri, katilleri, hırsızları ve çıkarı uğruna vatanı satanları af kapsamı dışında tutması gerekirdi yaratıcının. Eğer gerçekten bu hadis sahih sınıfında ise eski dostlarının deyişiyle Fettullah Hoca Efendi (!) ve RTE sabaha kadar dua edip kol kola cennete gidecekler. Olan yine bizim gibi garibanlara olacak ve cehennemi boylayacağız. Son günlerin moda sloganı ile sonlandırayım bu sohbeti. "Adalet istiyoruz." 

12 yorum:

  1. Güzel müzikler benim için de ibadet gibi.

    Kandillerde bütün günahların affolacak sözü çok komiğime gidiyor, her şeyi yap, bir gecede şipşak çözüm,oh gel keyfim gel.

    Evelsi gece oğluşlarla Amelie'yi seyrettik. Müziğine onlar da bayıldılar. Filme de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel:)

      Değil mi ama? İslam dini kolaylaştırıcıdır diyorlar, bu kadar kolaylık biraz fazla bence.

      Amelie bir tanedir, müziğiyle tam olarak bütünleşmiş bir film. Oğluşları öpün benim için:)

      Sil
  2. Amelie'yi ve müziklerini çok sevdiğinizi biliyorum ve,Amelie kafamda sizinle bütünleşmiş durumda açıkçası :) Tanrıyla bir olmanın en güzel yolunu bulmuşsunuz bence.Benim için de müzik ruhsal yolculuğumun olmazsa olmazı.
    Günahların affının ve arınmanın da o kadar kolay olduğunu düşünmüyorum ben de.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, tuhaf geliyor ama durum aynen böyle:) Kaliteli müzik her zaman ruhumu dinlendirir ve düşünmemi sağlar. O notaları bir araya getiren gücün tanrısallığına inanırım.

      İnsanoğlunun eline düşen her şey değerini yitirdiğini düşünüyorum. Acaba bu işin aslı nedir? Şüpheyle üzerine gidip doğruya ulaşmak Tanrı'nın istediği bir şey olmalı...

      Sil
  3. Allah ın adaleti Kur'an da bir çok yerde geçtiğinden, o konuda hiç bir şüphe duyduğumu söyleyemem. Umarım her şey çok güzel olacaktır. Ayrıca kadir gecesinin hangi gün olduğu da belli değil, bu konuda da rahat bir nefes alabilirzi bence :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şüphenin o kadar kötü bir şey olduğunu sanmıyorum. Kanaatimce düşünmeden, sorgulamadan körü körüne inanç ruhumuzda sıkıntı yaratacaktır. Kur'an'ı anlayacağınız dilden okuyup içinizde hiçbir şüphe bırakmayacak derecede özümsediyseniz ne mutlu size. Ben okudum, özellikle kadın erkek arasında adaletsiz bulduğum ayetlerin olduğunu gördüm.

      Kadir gecesinin hangi gün olduğunun kesin olarak belli olmadığını okumuştum. Eğer böyleyse günahlardan arınmayı sadece bir geceye sığdıranların vay haline:)

      Sil
    2. Cebirde parantezlerin önündeki bir eksi işareti, parantezlerin içindeki bütün artı eksi değerleri ters çevirmeye gücü vardır. Bu kaçınılmazdır. Cebir hocamız buna berbat süleyman derdi. Gülüp geçerdik. :) Kadınlarımızın da tenekeyi altına çevirebilecek bir gücü vardır. Kuran'ı metin olarak okumak, anladığın kadardır. Ama Kuran'ı Peygamberin hayatıyla endekslediğin zaman insan idraki daha açık oluyor. Günümüzde farklı anlayışlar ve zihniyetler mevcuttur. Kuran'ın düşünce tarzında Adaletsizlik yoktur. Aklın, mantığın emrettiği şeylerden başlamak bile daha sonra mucizenin sırrını a vakf olabiliyosunuz. "Cennet annelerin ayakları altınaddır, yada cennetin anahtarı annelerin elindedir" söyleminin ne kadar manidar olduğunu bizim kelimelerimiz anlatmaya yetmez sanırım.

      Sil
    3. Din bir parantezler bütünü ise insanoğlu berbat Süleyman olmalı. Keşke doğruyu yanlıştan ayırabilmek o kadar kolay olabilseydi. Günümüzde halka örnek olması gereken siyasetçiler daha dün dediklerinin bugün tersini söyleyebiliyorlarsa 1400 yıldan fazla bir zaman önce söylenen sözlerden hangisinin gerçek hangisinin uydurma olduğunun bilinebilmesi bana zor geliyor biraz. Görünen o ki görünüşte dindar pek çok insanın içinde Allah korkusu kalmamış. Her şey Allah rızası için değil para ve iktidar için yapılır olmuş. Bunun dışında kalan insan sayısı o kadar az ki... İşte ben bu fiziken mutsuz ama ruhen mutlu azınlığa saygı duyuyorum.

      Sil
  4. Hakikat ancak estetikle izah edilebilir. Bize estetik gelmeyen her hangi bir şey hakikat değildir dememiz de doğru değildir. Sadece bizim idrakimiz hikmeti anlamamıza cüzi gücümüz yetmeyebilir. Bir güzelliğin ucundan yakalamamız yeterlidir. Hislerimiz bizi oraya götürür. Kalbimizi iyi, güzel, doğru değerlere açmamız, bizim davranışlarımızı da olumlu yönde etkileyecektir olgun insan olmak adına. Nice kitaplar okuruz da, adam olamayız bir türlü. Bir musiki sesi, bir resim, bir yontu anlam olarak bizi derinlere götürür. Bir damla su olarak bizi kabul eden bir oyanusun bize lütfudur belki de bu kavuşma. Suyun azizliği kadar kutsal bir hikaye.
    .....
    Kadir gecesi namaz niyaz gecesi. Elbette insanlar yaptıklarından pişmanlık duyar, istiğfar eder ve Allah'a yakarış içinde bulunur. Kul hakkı ve Allah'a şirk koşma affedilmeyecektir. Mesele yanllıştan dönme meselesidir. Kadir gecesi yapılan ibadetleri namazla niyazla sınırlamak ne kadar dinin özüne aykırıdır bir bilinse. Oysa bir tebessüm bin yıllık ibadete bedel olduğunu bir bilebilsek!.. Açıkçası Kadir gecesi varımı yoğumu dağıttım diyebilirim. Ben de böyle rahat ettim. Yüklerimizden kurtulmamızın bir formülü de bu olsa gerek.
    ......
    Adalet istiyoruz. Adalet hakkın yerini bulmasıdır. İnsanın, hayvanların, bitkilerin, çevrenin vel hasıl bütün değerlerin yerli yerince kullanılması ve korunmasıdır. Bir yerde hak ihlal ediliyorsa ve had aşılıyorsa domino taşı gibi adalet zinciri her halkası kopacak demektir. Kendi kendimize sorguluyalım; nerede hak yiyoruz ve nerede haddi aşıyoruz!..

    Yazdıkça yazasımız geliyor bu sayfada. Umarım haddi aşıp da hak yemiş sayılmayalım. Çünkü Taşevin terazisi hassas terazidir. Patetes soğan tartmaz. Seviyeli insanların buluşma noktası bu evde altın mücevherat tartılıkqr. Hal hatır tartılır. Gönül yapılır vesselam...

    YanıtlaSil
  5. Sözleriniz çölde berrak bir su değerinde. Onları bulandırmamak en iyisi... Sadece inancınız doğrultusunda yaptıklarınızın karşılığını bulmasını diliyorum.

    YanıtlaSil
  6. sevgili Kaystros Tyrha sözleriniz ve yanıtlarınız o kadar naif ki, insan cümle kurarken kelime seçmekte çekiniyor :) bunu söylemeden buradan gitmeyim dedim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya sizin sözlerinizdeki zarafetinize ne demeli? Bu kadar övgüyü gerçekten hak ediyor muyum? Utandım şimdi:)

      Sil