tag:blogger.com,1999:blog-6913792423750790090.post2310064905500275906..comments2024-03-25T00:36:45.614+03:00Comments on KAPLAN DIARY: UMUTLARI DA GÖTÜRMÜŞTÜ GİDERKENKaystros Tyrhahttp://www.blogger.com/profile/04197763610303613863noreply@blogger.comBlogger2125tag:blogger.com,1999:blog-6913792423750790090.post-89036497481812174002017-01-25T14:57:40.258+03:002017-01-25T14:57:40.258+03:00Çocuk bana "bütüm" var diyor. Ben "...Çocuk bana "bütüm" var diyor. Ben "bitim" var anlıyorum. Neyin var, neyin var diye tekrar soruyorum. Yarın bütün var işte, bütünleme sınavım. Bizim zamanımızda ikmal imtihanıydı adı. İkmale kalırdı başarılı olamayanlar. Son bir şans verilirdi onlara. Şimdi bir lise talebesine sorsanız "muğlak" kelimesinin anlamını büyük bir ihtimal bilemez. Bu gibi durumlarda onlara "kal" gelir genelde:) Daha sonra da oha falan olurlar:))<br />Uğur Mumcu gibileri harcadı ise bu millet, sonu hiç iyi değil:(<br />Daha ne Ayten Hanımlar görecek bu Taş Ev acaba?<br />En önemlisi de fikirlere ve görüşlere saygı gösterme olgunluğu. Düşüncelerinize katılmayabilirim ama bu sizinle görüş alışverişinde bulunabilmem için engel değil. Saygıda kusur etmeden, incitmeden ama inançlarımız doğrultusunda... <br />Sizin bu yöndeki olgunluğunuza şapka çıkartmamak elde değil:) Kaystros Tyrhahttps://www.blogger.com/profile/04197763610303613863noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6913792423750790090.post-80546171009902019232017-01-25T12:23:50.272+03:002017-01-25T12:23:50.272+03:00İsim kısaltması bir furya olarak devam ediyor hala...İsim kısaltması bir furya olarak devam ediyor hala günümüzde. Mehmet'e Memoş, Melahat'a Meloş dendiği gibi. Fatma Girik Hanımefendi'ye de Fato deniyordu. Biliyorsunuz Fatma arapçadan türkçeleşmiş bir kelime. Aslı, Fatime, bazı kitaplarda Fatıam dense de, arapçadan transkripsiyon yapılırsa doğrusu Fatime'dir. Bizde Cumhuriyet öncesi ve kurulduğu yıllarda Fadime denmiş, sonra da Fatma denmeye başlamış. Sonra fatma Fatoş olmuş, bununla da kalınmamış en son Fato dendiğine de şahit olduk. Bunu anlamış daeğilim hala...<br />........<br />Rahmeti bol olsun Uğur Mumcu'yu iyi tanıyorum. Ben de o zaman bir gazetede çiziyordum. Gençtim. Rahmetli iyi bir araştırmacı gazeteciydi. Gözünü budaktan sakınmazdı. Tabi o dönem Çetin Emeç'ler, Bahriye Üçoklar gibi gazeteci ve aydınlar bir bir katlediliyordu. Türkiye'yi karıştırmak için yapılmış birer menfur eylemler olarak hatırlıyorum ve üzülüyorum.<br />........<br />Ayten Hanımın mesaja sığınmasının arkasınadki sorun bence kendisinde saklı. Sizin disiplin sahibi olmanız ve başka kriterlerinizin onun üzerinde bir baskı oluşturuyor olabilir. İnsan ayrılırken kesinlikle bir masada karşılıklı oturmalı ve helalleşmeli. Bu hem insanlığın gereğidir diye düşünüyorum.<br />........<br />Hani bloglaır dolaşıyoruz ya bir blogger olarak; bazılarıyal da kalbi yakınlaşmalarımız oluyor ve dostluk başlıyor. Selam vermeden kapı önünden geçemiyoruz. Hani pazarcı köylü kadınıyla bir defa sohbet etmeniz hal hatır sormanızla bile bir yakınlık oluşuveriyor aranızda. alış veriş yapmasanız da "Hayırlı pazarlar" diyerek selam verip geçiyorsunuz. İnsan böyle mutlu olur işte!..Profösörhttps://www.blogger.com/profile/03044799620413410347noreply@blogger.com