24 Eylül 2017 Pazar

DOĞUM GÜNÜ

23/09/2017 Cumartesi, Tire

Alışveriş biraz uzayınca ilk defa personeli bekletiyorum. Bu arada gelen telefonlara cevap vermemin payı da var bu gecikmede elbette. Büyük bankalardan birinin müdürü arıyor. Misafirleri varmış, kahvaltı için gelmek istiyorlarmış. Pazar günleri dışında kahvaltı servisimizin olmadığını söylüyorum. Hayal kırıklığı içinde "Tüh." diyor. Geri çevirsem olmayacak. Eşime haber verdikten sonra kabul ediyorum. Size özel bir kahvaltı verelim madem ki o kadar hazırlamışsınız kendinizi. Saat on iki gibi geleceklerini söylüyor beyefendi. Rezervasyon olunca işimiz kolaylaşıyor. Her şey yeni hazırlanıyor çünkü. Okması, pişisi, böreği, gözlemesi, kurabiyesi, soslu biberi, kara dutlu lor tatlısı, söğüş domatesi, salatalığı, balı, reçel çeşitleri, kara kızların tazecik yumurtaları...

Öğleden sonra bir çift geliyor. Onlar da merak etmişler Taş Ev'i. Artık Taş Ev emin adımlarla müze olma yolunda (') Orta yaşlı çiftin eğitimli oldukları her hallerinden belli. Uzun uzun vitrindeki mezeleri inceliyor, bilgi alıyorlar. Hiç niyetleri yok iken Taş Ev'in büyüsüne takılıp yemek yemeye karar veriyorlar. E, burada biraz da benim ikna gücümün payı var elbette. Şarapları sergilediğimiz rafta takılıyorlar. En kaliteli şaraplarımızdan Sarafin Merlot ve Shiraz arasında kararsız kalıyorlar. Hanımefendi eşine danışıyor ve sonunda tercihleri Merlot oluyor. Sohbet sırasında hanımefendinin meslektaşım olduğu çıkıyor ortaya. İller Bankasından emekli olmuş. Elektrik mühendisi eşi sonradan açılıyor. Meğer ODTÜ'de aynı yıllar okumuşuz. "Şarap harika" diyor hanımefendi. Zevkli saatler geçirdikleri her hallerinden belli.

Ceviz hasadından sonra kuru dallar ve yapraklarla kaplandı bahçe. Fırsat bulursam şöyle bir temizlik yaparım diye geçiriyorum aklımdan. Olmuyor. Temizlik bir tarafa, personelle hep birlikte yemek bile yiyemiyoruz. Telefonum çalıyor arayan genç bir damat adayı. Yarın öğleden sonra arkadaşlarıyla yemek için rezervasyon yapıyor. Gelin de gelecekmiş anlaşılan. "Saat dört ila yedi arası geliriz." diyor. Çok uzun bir saat dilimi. Gelinin saçı, başı ne kadar sürer tahmin edemiyor haklı olarak. "Zaten," diyor. "Saat sekiz buçukta nikahımız var." "Kaç kişi geleceksiniz?" diye soruyorum. On kişi olduklarını söylüyor. Yarına iki mutlu gün. Daha önce arayan genç bir beyefendi kız arkadaşının doğum günü için sürpriz yapmak istediğini söylemiş, masa süslemesi istemişti. Neyse ki saatleri çakışmıyor.

Akşam saatlerinde ardı arkasına rezervasyonsuz misafirlerimiz geliyor. Bu kez mutlu anımız, evlilik yıl dönümü.  Masayı erken hazırladığım için içim rahat. Uzun zamandır pek rağbet görmeyen şarap bugünün gözde içkisi. Genç çift tercihi bana bırakınca onlara da Sarafin Cabarnet Savignon açıyorum bir şişe. 

Yoğunluk paniğe yol açmıyor. Herkes işini biliyor. Gelen misafirlerin hepsi memnun ayrılıyor. Ne yazık ki bazılarını uğurlamaya fırsatım olmuyor. Günün favori mezesi her zaman olduğu gibi yine Fellah Köfte. Bir isteyen ikinci tabağı istiyor. Sıcaklarda ise bonfile günün en rağbet gören ana yemeği oluyor. 

Misafirlerimizden biri usulca yanıma gelip "Burası çok saygın bir yer oluyor." diyor. İşte duymak istediğim en güzel cümle bu. 

Hava serin. Misafirlerimizi salonda ağırlıyoruz. Bazıları üzerine şal istiyor. Personeli evlerine biraz geç bırakıyorum. Yarın kahvaltı servisinin hazırlıklarına geceden başlıyor eşim. 

Dönüşte Venüs'ü biraz serbest bırakmak istiyorum. Çılgın gibi üzerime sıçrıyor. Misafirlerimizden birinin aynı cins köpeği ne kadar uslu. Arabada dönmelerini beklerken gıkı çıkmamış. Üç yaşında olduğunu öğrendiğim köpeğin bizim sekiz aylık Venüs'ün yarısı kadar irilikte olması şaşırtıcı. 

10 yorum:

  1. Aaa! Senin izleyici listenden çıkmışım bu konuda bloğuma yazı yazmıştım, sen üçüncü oluyorsun, bazen haberim olmadan, yani ben çıkmıyorum ama blogger'da teknik bir arıza var sanırım, kimi arkadaşlarım takip listemden yok olmuşlar. Hemen ekledim tekrar.
    Senin taş evi ben de çok merak ettim, doğum günü için kalpli masa harika olmuş, eline sağlık. Sevgiler.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman zaman oluyor böyle şeyler. Teşekkür ederim. Ben de sizi takip ediyorum.
      Taş Ev meraklıları çok:) Şu masa süslemesi bayağı rağbet gördü. İnsanlar değişik bir şeyler olsun isterler, özellikle sevdiğine kendini özel hissettirmesi beyefendilerin hoşuna gidiyor.

      Sil
  2. Taş ev zaman gelecek kesinlikle rezervasyonsuz misafirleri kabul etmeyecek. Şimdi enerjiniz va da bir takım emrivakileri tolere edebiliyorsunuz. Oysa burası yoldan geçenlerin merak edip bir uğrayaverelim dedikleri bir makandan farklı bir kurum. Zaman gelecek "Ece" ajandanızad rezervasyon yapacak bir sayfa kalmayacak. Mecburen bütünüyle rezervasyona dayalı hizmet vereceksiniz.

    YanıtlaSil
  3. Mutlu günlere zemin hazırlamak, mutluluklara eşlik etmek güzel.

    YanıtlaSil
  4. Yanıtlar
    1. Ben ona kısaca "Haydut" diyorum. Yerinde duramıyor:)

      Sil
  5. Taş Ev'in bilineceği ve hep ziyaret edeceği belliydi.Kahvaltı için sofraya çıkacakları okuyunca... Bir de çoğunun eşinizin elinden çıkma ve bahçelerden olduğunu bilince o hiç niyetleri yokken yemeğe kalan çifte hak verdim :)

    YanıtlaSil