24 Ocak 2019 Perşembe

EŞLEŞTİRME MİMİ

İki gün önce felaket bir baş ağrısı, sırt ağrısı ve kırgınlıktan sonra eşimin hazırladığı ilaçlar sayesinde ertesi sabaha bir şeyciğim kalmamıştı. Gel gelelim, bu iyileşmenin ne kadar yalancı olduğunu anlamış bulunuyorum. Şimdi eşimle birlikte aynı anda yoğun bir soğuk algınlığına karşı mücadele veriyoruz. 

Bu aralar yağmurun ardı arkası kesilmiyor. Eşim sen de hastasın gitme bugün açmayıverelim n'olcak? derken benim içim rahat etmiyor, ayaklarımı sürüyerek dükkanın yolunu tutuyorum. Caddenin akan kalabalığından eser olmuyor böylesi günlerde. Ellerinde şemsiyelerle insanlar başlarını kaldırmaksızın ya işlerine, ya evlerine ya da oturabilecekleri kapalı kafelere atıyorlar kendilerini... Bu yetmezmiş gibi bir saate yakın elektriklerin kesilmesi de cabası.

Deep sayesinde yeni blogdaşlar tanıyorum. Mim konusunda seçici davranmaya çalışıyorum. Bahse konu Mimi, beni düşünmeye ve hatta kendime ayna tutmaya çalışan bir takım sorular içermesi nedeniyle ilginç buldum. Bu sorular ilk kez Sevde'nin Şiirleri bloğunda ortaya konulduktan sonra bloggerlar arasında yayılmış, ben de son olarak Bonheur'un samimi cevaplarını okumuştum. Şimdi gelelim soru ve cevaplarıma.

1-Hayat sizce nedir?

Bilinmezler bütünüdür bence hayat. Nereden geldik, nereye gidiyoruz, hangi boşluğu dolduruyoruz? Şanslar, talihsizlikler, acılar, sevinçler, başarılar, başarısızlıklar ve daha niceleri. İşin en ilginç yönü bunlardan çoğunun ne zaman nasıl olacağının bilinmezliği. Cehennem, cennet ve huri efsanelerine inanmıyorum bu çağda. Bu sebeple "Yaşam bir imtihan yeridir" dememi beklemeyin benden.

Madem geldik bu dünyaya, insanı yücelten değerlere sahip olmayı önemli buluyorum. Şans ve yetenek bir araya gelince kalıcı olabiliyor insan. Mozart, Beethoven gibi ne bileyim Fazıl Say gibi. Ya da Einstein gibi, Newton gibi, Aristo, Platon gibi... Pek çok insan gibi ufak tefek başarıların dışında öyle geride yad edilecek bir şey bırakamayacağım. En fazla iki nesil sonra kimse adımı bile hatırlayamayacak. Çok da önemli değil bu benim için aslında. Ama ismini asırlarca zikrettiğimiz değerlere gıpta ettiğimi gizlemek istemiyorum.

Bu bakış açısına göre hayat bir hiçtir. "Bir varmış, bir yokmuş" masal tekerlemesindeki gibidir. Eğer kendine yetecek bir düzen kurabiliyorsan senden iyisi yoktur. Sağlık, mutluluk dilemek laftır. Çünkü insan hayatı boyunca hasta da olacaktır mutlu da. Bir de şans önemli elbette. Bir  nedenle sakat kalmış ya da doğuştan özürlü insanların yaşadığı hayat sağlıklı insanlarla aynı olmasa gerek. İnsanlığın gereklerinden bence en önemlilerinden biridir onlara yardımcı olmak. 

2- Sen nasıl bir insansın?

OLUMLU

Şimdi aynayı alıp kendime tutuyorum. Benim düşüncelerime göre olumlu olan şeylerin başkalarına göre olumsuz olarak algılanmasına aldırmadan. Evet, hümanistim. Milliyetçilik, bölgecilik bana uzak olan özellikler. Benim canı yanan komşumun çocuğuna nasıl içim cız ediyorsa aynı duyguyu Etiyopyalı bir çocuk için de hissederim. Bu sebeple Myanmar Arakan'da Müslüman halka yapılan şiddet bir başka ülkede başka bir topluma uygulanan şiddetten farklı değildir gözümde. Hayvanları seviyorum.  

Sözümün eriyim. Eskiden "Söz Namustur" derlerdi. Şimdi namus başka taraflarda aranıyor. Benim için verilen sözlerin tutulması çok önemli. Sakin sayılırım, uzun bir planlama süresine ihtiyacım olur. Verdiğim kararlardan bu sebeple kolay kolay dönmem. Maceracı bir ruh haline sahibim. Karşılaştığım sorunlar ne kadar büyük olursa olsun zamanla işlerin düzene gireceğine inanırım. Bu bakımdan hemen paniklemem. Engelleme imkanım olmadığı olayların sonucunu kabul eder, bir sonraki adımı düşünmeye başlarım.
Sabırlıyım aynı zamanda.

Sıradan bir insanım işte...

OLUMSUZ

Görsel hafızamdan hep sıkıntı duydum. Bir anda kalabalık bir kitle ile muhatap olduğumda tanıştığım kişilerin siması hafızamda kalmaz. Bunun için en az birkaç sefer karşılaşmamız lazım. Sadece görsel değil insanların isimleri de kolay kolay aklımda kalmıyor, eğer tanıdığım bir kişi ile eşleştirmezsem. En olumsuz tarafım bu olmalı ve bana yaşantım boyunca çok şey kaybettirdiğini düşünüyorum.

Şüpheciyim. Buna rağmen yediğim goller az değil.

Arkadaşlarla maç değerlendirmesi yapacağıma kitap okumayı tercih ederim.

Biraz kendimi hantal buluyorum, pratik değilim. Yalap şap iş yapmayı sevmem, bu nedenle her yaptığım iş zaman alıcı olur. Kitap okurken bile hızlı değilim. 

3- İnsanlar sizi hiç üzüp kırdı mı?

Evet, ne yazık ki bazı dost bildiklerim beni hayal kırıklığına uğrattı. Bir de sayısı çok olmasa da iyilik yaptığım insanlardan gördüğüm nankörlükleri sayabilirim. Çözümüm son derece basit oluyor böyle durumlarda: İlişkini hemen kes(!)  

4- Sizce dost nedir?

Deep'in bu soruya vermiş olduğu yanıt aklımda. Ben sadece Ankara'daki Dost Kitabevini bilirim demişti. Haksız da sayılmaz hani. Dost sadece keyifli zamanlarında değil, sıkıntılarında da sana kucak açacak biri. Hiçbir çıkarı olmadan senin iyiliğini düşünen, başarılarınla gururlanan, canın yandığında üzülen, her zaman kapısını çalabileceğin, normal annelerin evlatlarına duymuş olduğu karşılıksız hisleri taşıyan bir kişidir.  

Gerçekten var mı böyle biri?

24 yorum:

  1. Cevaplar çok güzel, şüpheciyim, buna rağmen yediğim goller az değil :)... Selam ve Dua ile...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen:) Sakınan göze çöp batar misali. Ne kadar dikkat etsen de saflığını kullananlar çıkabiliyor karşına.

      Sil
  2. Çok derin yazmışsınız. Bu mimi yapan herkesin cevapları beni aşırı etkiliyor. Şimdi de kafamda bir sürü düşünce uçuşuyor. Her cümleye ayrı yorum yapabilirim şu an. Ama en çok ölüp gittiğimizde adımızın hatırlanmayacak olması vurdu beni. Çünkü benim de en özendiğim şeylerden biridir hatırlanacak kıymetli işler bırakmış olmak. Safi yaşayıp tüketen biri olmamak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer kalıcı olmayı başaramıyorsak bize verilen hayatın anlamı da yok oluyor maalesef.

      Sil
  3. elalem yazımın yorumlarındaaa size bir cevap geldiii hihihi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli Deep, ilgine teşekkür ederim. Güzel bir cevap gelmiş:) Ben de aklımın yettiğince cevapladım. Ama bunlar derin konular.:)

      Sil
  4. Sonunda sorduğunuz soruya cevap olsun.
    Var efendim. Öyle, anlattığınız gibi bir dostum var, hem de 47 senelik.
    Bu anlamda çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

    iÇTEN, TARAFSIZ OLDUĞU HİSSEDİLEN YAZINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER. HEMEN SORGULAMA BAŞLATIYOR İNSANDA. YA BEN? DİYE :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu size Tülin Hanım. Sadece merak ettim. 47 yıllık dostunuza kalbini kıracak bir davranışta bulunsanız, (Yok hemen yapmam demeyin, diyelim ki psikolojik bir rahatsızlık geçiriyorsunuz) alttan alıp size hissettirmeden bu davranışınızın neden kaynaklandığını öğrenmeye mi çalışır yoksa size küser, surat mı asar.
      Evet, mim soruları az ve iyi seçilmiş...

      Sil
  5. cevaplarınızdaki netlik ve duruluk çok güzel.kendini bilmek güzel.gerisi tefarruat.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendimi dinleyerek verdiğim cevaplar olup belki o anki ruh halimi de yansıtıyor olabilr:) Merak ettiğim şey, köklü bir değişiklik sonrası cevaplarım aynı olur muydu acaba. Örneğin piyangodan büyük ikramiye kazandığımı öğrendikten hemen sonra hayat çok güzel, iyi ki gelmişim bu dünyaya diye düşünür nüydüm. Sanmam, ama emin olmak için önce büyük ikramiyeyi kazanmam şart:)

      Sil
  6. "Eskiden söz namustu şimdi başka şeyler de aranıyor" işte günümüzün özeti. Çok samimiydi cevaplar; içten, derin ve sitemkar. Teşekkürler anlamlı katılım için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim:)

      Sil
  7. futbol sevsen gol yemezdin hihihiiii :)

    YanıtlaSil
  8. Futbol sevmediğim içinmiş demek yediğim goller:)

    YanıtlaSil
  9. Epeydir MİM etkinliği yoktu. Her sayfada çok değişik cevaplar okumak aynı sorulara, çok değişik oluyor gerçekten.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrusu her MİM ilgimi çekmez. Bu sorular insanı düşünmeye sevk etmesi ve kendini daha iyi tanıyabilmesi açısından ilginç geldi. Soruları cevaplayanları genel olarak samimi buluyorum. Bu yüzden her cevap ayrı bir orijinallik içeriyor:)

      Sil
  10. Normalde mim yazıları ortalama bir kurguda yazılıyor. Siz yine derinliğinizi konuşturan bir yazı hazırlamışsınız. Neredeyse her cümlede 'ben de' derken buldum kendimi :) Başarılarıyla insanlığa katkıda bulunan insanlardan biri olsaydım keşke diye ben de iç geçiriyorum bazen. Sonra, kendimi ne kadar geliştirilebildiğim önemli insani anlamda ve ne kadar hayata dokunabildiğim diyerek avutuyorum kendimi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşin doğrusu mim sorularının hepsi hoşuma gitmez fakat bu soruları çok beğendim. Cevaplamaya başladığımda sadece kendimi dinledim ve o an ne düşünüyorsam onları yazdım. Nasıl cevaplar çıkacak en az sizler kadar ben de merak ediyordum:) Aslında üzerinde çok düşünülecek ve yazılacak derin konular bunlar. Bizler illa ki insanlığa bir nebze olsun katkıda bulunmuşuzdur. Yine de daha fazlasını istiyor gönül:)

      Sil
  11. Az sayıda da olsa gerçek dostlar vardır diye düşünüyorum :) Dolu dolu cevaplardı.Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz yine de tedbiri elden bırakmayın derim:) Ben teşekkür ederim.

      Sil
  12. Bu mimi bende yapmıştım. Cevaplarınızı okumak güzeldi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin cevaplarınızı okumayı kaçırdıysam hemen gidip bakayım, teşekkürler:)

      Sil