25 Temmuz 2020 Cumartesi

YENİ BİR ROMAN ÇEVİRİSİ

"Masum Bir Adamın İtirafları" adındaki ilk roman çevirimi yaparken büyük zevk almış ve bu işi devam ettirmek konusunda kararımı vermiştim. Türkçe'ye çevrilmemiş birçok eser arasından ikinci çevirim için bu kez göz hastalıkları uzmanı Amerikalı bir doktor olan Steven E. Wilson'u seçtim. Roman, kurgusal olarak Ermeni bir ailenin Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarını konu ediyor. 

Aslında tehlikeli bir konu. Fakat ben olayı özellikle farklı bir bakış açısından görmek istedim. Ermeni diasporası ve pek çok ülke yaşanan trajediyi soykırım olarak nitelerken devletimizin resmi görüşü, bunun aksini savunuyor ve yapılan eylemi tehcir olarak tanımlıyor. 

Soykırım: Siyasal, ulusal, ırksal ya da dinsel bir nedenle azınlık durumundaki bir insan topluluğunu soyca yok etmeyi amaçlayan toplu öldürme eylemi.

Tehcir: Göçe zorlama, göç ettirme, göç etmesine yol açma, sürme

Nasıl tanımlanırsa tanımlansın, siyasi kararların sonucunda en büyük acıları masum insanlar çekiyor. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Ermeni vatandaşların maruz kaldığı büyük acıların benzerleri çok. Ailesi bir Girit göçmeni olan benim ve Selanik göçmeni olan eşimin ataları da benzer sıkıntılar yaşamışlar. Onlar da mübadele denilen değişim sürecinde topraklarını terk etmek zorunda kalmışlar ve her şeylerini bırakıp yollara dökülmüşler. Hastalık, açlık, sefaletle mücadele etmişler. Bir çoğu uzun göç yollarında can vermiş, çetelerin saldırılarına uğramışlar. Aynıları Türkiye'den Yunanistan'a göç eden aileler için de geçerli. Sağ kalanlar yeni vatan topraklarında gavur diye dışlanmışlar, yoksulluk çekmişler. Bu tür büyük felakete uğrayanların hiçbirini birbirinden ayırmadım, ayırmam. En son Suriye'de ABD'nin işgal ve sömürü politikası gereği milyonlarca insanın evlerini terk etmesiyle sonuçlanan olaylar ortadayken yapılan işlemin adına soykırım ya da tehcir demenin ne anlamı olabilir. 

"Anadolu'nun Hayaletleri" kitabının tamamını henüz okumadım. İlk kitabımda olduğu gibi birkaç bölüm ileriden giderek çevirmeyi düşünüyorum. Yazarın bu üçüncü kitabı. 1996 yılında bir konferans sebebiyle bulunduğu Kudüs'te, eşiyle birlikte şehir turu atarken uğradığı Ermeni mahallesinde, darağacına asılmış bir grup Ermeni erkeği gösteren fotoğrafın altında büyük harflerle yazılı "Ermeni Soykırımını Unutma" yazısını gördükten sonra konuyu araştırmaya karar vermiş. Halep, Anadolu ve Orta Doğu'da pek çok bölgede birçok yeri gezip olaylara tanıklık etmiş birçok insanla görüşmüş, on iki yıl boyunca konuya ilişkin düzinelerce kitap okumuş. Elde ettiği bütün bu bilgilerden Uzak Doğu ülkelerine yaptığı uzun uçak seyahatleri esnasında yazmış bu kitabı. Romanın yanlı yazılmasının hiçbir önemi yok benim için. Önemli olan başkalarının olaylara bakış açısını öğrenmek. Sanırım düşünen insanlar böyle davranmak zorunda.

Konuya ilgi gösteren okurlara şimdiden teşekkür eder, yorumlarınızı beklerim.          

24 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Yine birlikte okuyup tartışırız, iyi okumalar:)

      Sil
  2. Siz bu çevirileri hobi olarak yapıyorsunuz sanırım, değil mi? Bir yayınevi ile anlaşıp basılı kitap hâline getirmeyi düşündünüz mü hiç?

    Bu arada kitabın konusu ilgimi çekti ve okuyacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Henüz bir maddi kazancım olmadığına göre hobi sayılır tabii:) Zevk aldığım doğrudur. Basılı kitap haline getirmeyi düşünüyorum ama henüz bu konuda bir takvim belirlemedim.

      Sevinirim okursanız, evet kitabın konusu hayli ilginç, ben de merak ediyorum:)

      Sil
    2. Şimdiden kolaylıklar diliyorum o zaman sizlere...

      Sil
  3. hımm, hadi hayırlısı. ilk kitabı bastırmak istersen yani önce bir editöre ve çevirmene okutmayı unutma sakın, izinler telifler filan çok zor bastırman yani belki bir yayınevi ile anlaşırsan onlar yoluyla bastırılabilir. ivit bir yayınevi ile konuşman lazım. onlar da tabii satış garantisi olacak kitapları basarlar. senden garanti isteyebilirler. yani bu zor iş bak, çok sinir bozucu. ama dene bakalım hadi belki basılabilir de yani. şimdilik çok düşük bir olasılık olarak gözüküyor. belki bir yayınevi basmak isterse çok, o zaman tamam yani. ama para ile bastırabilirsin tabii. bin tane bastırman için beşbin lira filan isterler senden. ama tabii yazarın yayaınevinden yazılı resmi izin aldıktan sonra :) zor ve sıkıcı bir süreç. hadi kolay gelsiiin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediklerini dikkate alacağım deep, ilgin için ayrıca teşekkür ederim. Acele etmeyeceğim, şimdilik kenarda dursun bakalım. Zamanı geldiğinde bir şeyler yaparım belki basım konusunda:)

      Evet, sürecin zor olduğunu tahmin ediyorum, acele etmememin belki en önemli nedeni de bu. Neyse, bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek:)

      Sil
  4. heey hayırlı olsuun, sevdin sen çeviriyi, bencesi de sen bunu keyif için yap zaten, hobi için, masum bir adamı da silmeyi unutma blogundaan :) ermeni, birinci dünya savaşı, e tabii tartışmalı konu, ermeni arkadaşlarım var, büyükleri o yıllarda doğuda erzurumdu galiba orda öldürülmeye başlayınca güneye kaçıyolar, suriyeye, antakyaya, suriye ermenileri imiş herhalde. bu soykırım da bitmeyecek konu tabii. o dönem ermeniler de türkler de bi dolu insan öldürdüler herhalde de soykırım demek zor olsa gerek bunlara. kurgu ise güzel tabii. geçen rafael için demiştim ölüm yolu adlı filmi izle diye, dead man walking :) bu ermeni konusunda da, birinci dünya savaşında aristokrat ermeni bir ailenin türklerden çektikleri konulu yine çok ilginç bir film var, italyan sineması, taviani kardeşler, yönetmenleri, film de la masseria delle allodole, 2007 :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, evet sevdim ben bu işi:) Ermenilerden, Yahudilerden ve Rumlardan da çok dramatik hikayeler çıkar. Bahsettiğin filmleri mutlaka izleyeceğim.
      Sen de Güler Orgun'un yaşam öyküsüne bak bir istersen. Oldukça ilginç.
      https://kaplandiary.blogspot.com/2016/03/bir-turk-yahudi-musluman-oykusu.html

      Sil
    2. Evet, öyle. Dün gece dead man walking :) - ölüm yolu'nu aradım netflix, puhu tv, blue tv de bulamadım. Sen nereden izledin bilmiyorum:)

      Sil
    3. https://unutulmazfilmler.pw/dead-man-walking-olum-yolunda.html

      :)

      Sil
  5. bu arada bu ermeni olayı ile ilgili çok iyi tarih kitapları var yaa. okumadım ben de ama babam tarih düşkünü, onun kitaplığında var ermeni soykırımı ile ilgili belgesel kitaplar. benim uykumu getiren kikiriki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, çok var, okumakla bitmez, o derece:) Ermeni olayları senin alanın değil, hepsi dramatik, sen eğlenceli şeyleri seviyorsun, biliyorum:)

      Sil
  6. Dediğiniz gibi yanlı bir kitaba benziyor. Ama merak ettim. Farklı bir bakış açısı kazanmak açısından okumak istedim. Vakit buldukça okumayı düşünüyorum. Aslında okurken biraz sinir olabilirim gibi geldi. Çünkü ben soykırım denmesi açıkcası çok karşıyım. Çünkü o dönemin şartlarında Ermenilerin farklı bölgelere techir edilmesi gerekliydi. Evet bu insanlar göç ederken bir çok zorlukla karşı karşıya kaldılar hastalandılar bazıları öldü ama bu kesinlikle soykırım değil. Bize 4t planları empoze ettirmeye çalışmaktan başka bir şey de değil. Benim Erzincanlı bir arkadaşım vardı onun dedesinin, babanannesini yaşandıklarını Ermenilerin Türklere özellikle kadınlara, çocuklara yaptıkları anlattığın da tüylerim diken diken olmuştu. Bu olayları yaşayanların yakınlarından dinlemek insanı çok etkiliyor. Yakın bir tarih de yaşanan hocalı katliamını unutmamak lazım. Yani savaşlarda ne yazık ki her zaman masum insanlar zarar görürüyor. Bu her savaşta böyle. Barış için de yaşamak bu kadar zor olmamalı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşırı şekilde taraflı olmayabilir de. Bizim okuduklarımız, bize anlatılanlar da taraflı aslına bakarsanız. Yazarı araştırdım, başarılı bir doktor ve ödüllü bir yazar. Ermeni asıllı olduğuna dair bir bilgiye erişemedim. Fakat sıkı bir araştırma yaptığını söyleyebilirim. Soykırım sözcüğüne pek takılmamak gerektiğine inanıyorum. Amerika Irak'a bombalar yağdırıp bir milyon sivili öldürdüğü halde adına soykırım değil, ülkeye demokrasi getirdik diyorlardı. Ben bunlara bakmıyorum, milleti ne olursa olsun masum insanların çektikleri acıları önemsiyorum. Bu olayları siyasete alet etmek veya bir çıkar elde etmek için kullanmak en büyük saygısızlıktır. Günahsız kişilere bu tür acıları yaşatan her kimse vebalini taşıyacaklardır.

      Sil
  7. işte tam benlik bir konu, bunu kaçırmayayım başından okuyayım artık :) kolaylıklar dilerim, şimdiden elinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim:) Kitabın tamamını okuyamadım ama ilk edindiğim intiba oldukça iyi. Konu araştırılmış ve mümkün olduğunca tarafsız ele alınmış gibi. İyi okumalar:)

      Sil
  8. Bu sefer kaçırmayıp günü gününe okumaya kararlıyım :)

    YanıtlaSil
  9. hayırlı olsun inşallah bastırabilirsin de :) müsait bir zamanımda hepsini okumayı düşünüyorum :) emeğine sağlık yolun açık olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Gerçekten beklemediğim kadar tarafsız kaleme alınmış, çok güzel bir kitap. Uzun soluklu olacak, yaklaşık yüz bölümü bulacağını sanıyorum. Ne zaman müsait olursanız okuyabilirsiniz tabii:)

      Sil