25 Mart 2021 Perşembe

DÜNYANIN EFENDİSİ - ROBERT HUGH BENSON


Kitabın Adı: Dünyanın Efendisi

Yazar: Robert Hugh Benson

Çeviren: Buğra Özmüldür 

Sayfa Sayısı: 394

Yayınevi: (Arunas) Kirpi Yayıncılık

Türü: Roman

Şu sıralar özel olarak seçmediğim, bir yorum ya da öneri sonucunda okumaya karar vermediğim kitaplar çıkıyor karşıma. Eşimin ya da çocuklarımın önceden satın aldığı farklı türdeki birçok kitap arasından rastgele birini alıp okuyorum. Dünyanın Efendisi de oğlumun aldığı kitaplardan biri.

Farklı yönlerden ilgimi çeken bu kitabın yazarından bahsedeyim önce. Robert Hugh Benson (1871-1914);  İngiltere'de doğan yazar, eğitimini tamamladıktan sonra Canterbury Başpiskoposu olan babası tarafından İngiltere Kilisesine rahip olarak atandı. 1896 yılında babasının ani ölümünün ardından Orta Doğu seyahatine çıktı. İngiltere Kilisesinin durumunu sorgulamaya başladıktan sonra Roma Katolik Kilisesinin iddialarını değerlendirmeye ve çeşitli Anglikan topluluklarında dini yaşamı keşfetmeye başladı. 1903 yılında Roma Katolik Kilisesine kabul edilmesiyle birlikte vaizleriyle popüler oldu. Dini vazifelerinin yanı sıra üretken bir yazar olan Benson, Rahip Monsenyör rütbesini aldıktan sonra 1914 yılında zatürreden yaşamını yitirdi. 

Oyunculuk deneyimine sahip Buğra Özmüldür'ün çevirisini başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Özmüldür, Sihirli Annem dizisinde Cem karakterini canlandırmış. Romandaki yazım hataları ihmal edilebilir düzeyde.

Öncelikle bu romanın Katolik bir din adamı tarafından yazılmış olmasının bende şaşkınlık yarattığını söyleyebilirim. Türü bakımından distopik bilim kurgu denilse de benim bakış açımdan bu eser ütopik bilim kurgu sınıfında. Başta Hıristiyanlık ve özellikle Katolik mezhebi olmak üzere tüm inanç sistemini tenkit eden Dünyanın Efendisi romanından övgüyle bahseden Papa Francis'in, yazarın gelecekteki ideolojik sömürgeleştirme dramasını gördüğünü ifade etmesi ve kitabın okunmasına destek vererek demek istediklerinin kitabı okuyunca anlaşılacağını söylemesi karşısında bir kez daha şok oldum. Zira Müslüman bir din adamının buna benzer bir kitap yazması durumunda, yazara derhal ölüm fetvası çıkartılacağına dair en ufak şüphem yoktu.

Bir diğer husus, kitabın bundan 114 yıl önce, 1907 yılında yazılmış olması. Yazar, romanında en az bir asır sonraki yaşam koşullarına ilişkin birçok kehanetlerde bulunuyor ve bu konularda detaylı betimlemeler yapıyor. Bu kehanetlerin sonraki yıllarda ilham kaynağı olduğu ve bazılarının da gerçekleştiği söyleniyor. Örneğin "volör" adındaki hava aracı bunlardan biri. Beyaz kanatları olan, büyük motorlara sahip, alçaktan uçup ağır ya da hızlı yol alabilen, uçak ve zeplin arası bir araç bu. Bunun dışında kauçuk malzemeyle yüksek yalıtım, yerin altında suni güneş sistemleri ile aydınlatılan konut ve binalar, dört yüz metre genişliğinde toplu ulaşım yolları, yüksek tahrip gücü yüksek patlayıcılar, ötenazi klinikleri gibi çağının çok ötesinde konulara değiniyor.

Yazar, romanını kaleme aldığı tarihten bir asır sonraki zaman diliminde dini inançlara yer vermeyen ve bilinen ideolojilerden tamamen farklı yeni bir dünya düzeni tasavvur ediyor. Öyle ki, ABD Başkanı Bush "Yeni Dünya Düzeni" nden bahsetmesiyle birlikte "Dünyanın Efendisi" kitabı yüz yıl aradan sonra yeniden gündeme geliyor. Bu kez Vatikan söz konusu kitabın referans alınacağı endişesiyle yeni dünya düzenini sorgulamaya başlıyor. Peki yazarın yeni dünya düzeni olarak öngördüğü nedir? Her ne kadar fazla detaya girilmese de, ticaret, politika ve hükümet anlayışlarının yeniden biçimlendirildiği ve tüm tehditlerin ortadan kalkmasıyla birlikte savunma çalışmalarının anlamını yitireceği bir dünya anlıyoruz. İnanç sistemlerine yer vermeyen bu ideoloji hümanizm olarak adlandırılıyor. Dünya, ABD'nin başını çektiği ve Avrupa'yı da içine alan batı ile Çin ve Japonya'nın liderliğindeki Doğu İmparatorluğu olmak üzere iki güçten oluşmuşken Ortodoks ve Protestan mezhepleri ve diğer doğu dinleri terk edilmiş, geriye üçüncü bir güç olarak Roma'ya sıkışmış Katolik mezhebine bağlı Hristiyan toplumu kalmış durumda. Bu esnada Tanrı insan olarak ortaya çıkan gizemli bir Amerikan senatörü doğu ve batıyı birleştirip laik düzene önderlik ediyor. Bütün insanların derin saygı duyduğu Felsenburgh adındaki bu senatör yozlaşmış Hristiyan inancına karşı büyük bir mücadele başlatıyor. Doğal olarak inanç sahipleri  Felsenburgh'u deccal olarak niteliyor ve sonraki faaliyetlerini büyük gizlilik içinde yürütmeye devam ediyorlar. Ancak bu durum fark edildiğinde Felsenburgh komutasında yüzlerce volörden oluşan bir filo Roma'ya baskın düzenleyip toplantı halindeki bütün Katolik liderlerini imha ediyor. Romanın baş kahramanı İngiltere İşçi Partisi milletvekili Oliver Brand'a (yeni düzenin şiddet kullanmasından sonra bunalıma girip ötenazi hakkını kullanan) karısı Mabel'in yazmış olduğu veda mektubu oldukça etkileyici. 

Dünyanın Efendisi, sürükleyici, akılda kalıcı, zevkle okuduğum ve tavsiye edebileceğim romanlardan biri oldu.  

19 yorum:

  1. Evet, ben genç bir sanatçıdan bu kadar başarılı bir çeviri beklemezdim. Dikkatimi çeken tek husus 1907 yılında Türkiye Cumhuriyetinden bahsediyor olması. O yıllarda Osmanlı Devletinden Türkiye diye bahsedilebilir ama daha cumhuriyet kurulmamış. Akıcı ve konusu bakımından ilginç bir kitap:)

    YanıtlaSil
  2. Çok merak ettim kitabı Mr.Kaplan. E-kitap olarak bulursam okuyayım elimdeki kitabım bitince.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oldukça ilginç bir kitap gerçekten Mrs. Kedi, bir rahibin elinden böyle bir kitabın çıkması son derece şaşırtıcı geldi bana.

      Sil
  3. İlgi çekici bir kitap. Ben hep günümüz teknolojisi için geçmişte yazılan kitapların, çekilen filmlerin etken yada kaynak olduğunu düşündüm hep:-)) Birileri bilinçli yada bilinçsiz yazıyor, çekiyor ve başka birileri bunları gerçekleştiriyor:-) Teşekkürler öneri için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız, örneğin suni güneş aydınlatması bana son derece mantıklı gelmişti. Düşünebiliyor musunuz, her binanın çatısına konulacak bir güneş paneliyle o binanın tüm aydınlatma ve elektrikli ev aletlerinin kullanılması enerji üretim ve dağıtımında ne muazzam Rbir tasarruf sağlardı. Ben teşekkür ederim:)

      Sil
    2. Yapay gün ışığı yada yapay güneş ışığı ile ilgili çalışmalar sanırım bir süredir devam ediyor ve dediğiniz bir hayal olmayacak:-) Ama bizde ne zaman olur onu bilemem..

      Sil
    3. Güneş enerjisini depolayıp kullanmak mümkün ancak bu teknolojiyi geliştirip evlerin kendi elektriğini üretecek ekonomik ve yaygın kullanıma uygun hale getirmek. Ülkemiz güneş cenneti. Bize çağ atlatabilecek bu proje bana göre köprü, havaalanı, yol projelerinden daha önemli.

      Sil
  4. Güneş enerjisi depolanıp, aydınlatmada ve ısıtmada kullanılıyor burda.Turkiye günes bakımından gerçekten şanslı.Maddi yönden biraz pahalı olsada burda yeni yapılan evler için kullanılıyor ve büyük tasarruf sağlıyor.Kehanetler hep ilgimi çekmiştir,öneri için teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim anlatmak istediğim bu sistemin yaygınlaştırılarak en azından konutlarda elektrik tüketimini tamamen ortadan kaldırmak. Bunu yapabilmek için güneş enerjisini ekonomik bakımdan mevcut elektrik enerjisinden daha uygun hale getirilmesi ve kolaylıkla ulaşılabilir olması gerekir. Güneşin olmadığı zamanları düşünerek enerjinin depolama olanaklarını arttırmak da lazım tabii. Sonuçta çatıya konulacak bir panel ve bunu depolanabilir enerjiye dönüştürecek bir cihaz, sıfır işletme maliyetiyle aydınlatma, ısınma ve bütün elektrikli ev aletlerini kullanabilme imkanı sunabilir. Bu duruma gelmek için gerekli ar-ge çalışmalarını yapmalıyız. Bence bunun gerçekleşmesi mümkün. Diğer taraftan kapitalist sistem eğer elektrik, petrol ve doğalgaz gibi kaynakları kullanmak suretiyle insanları sömürmeye devam ediyorsa sözünü ettiğim güneş enerji sistemini elinden geldiği kadar engelleyecektir. Ben teşekkür ederim:)

      Sil
  5. Kitap konu olarak bana ağır gibi geldi ama merak ettim, yani bu tarz kitapları okuyamadan genelde yarıda bırakıyorum ama anlatımınız merak uyandırdı sürükleyici diyorsunuz... 114 yıl önce yazılmış olsa da günümüzde belki de bazı buluşlarda bu tarz kitapların ilham olduğunu bazen düşünmüyor değilim :) Kitaba bakacağım kesinlikle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ağır değil, kolay okunuyor ve evet, oldukça sürükleyici. Ele aldığı ilginç fikirler bugün bile tartışma konusu. Genellikle kitap inceleme yazılarında özet vermekten ziyade bende bıraktığı etkileri aktarmaya çalışıyorum. İnternette Wikipedi vs. kitap sitelerinde bu kitaba ilişkin daha geniş bilgiler bulabilirsiniz. Teşekkürler:)

      Sil
  6. Konusu güzel bir kitap gibi duruyor ama düşününce bana da ağır geldi. Siz bahsederken oldukça merak ettim ve tavsiyeniz üzerine,iyi çeviriye sahip bu kitaba bakacağım. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğim gibi ağır değil, seveceğinizi düşünüyorum. İlginç bir kitap, hem de bir asır önce bir rahip tarafından yazılmış. Rica ederim:)

      Sil
  7. hımmm çok eskiden yazılmış olduğu ve ütopikli distopik olduğu için bu kitap ilginçmiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de bir kitabın okurun kimine göre distopik kimine göre ütopik olması çok ilginç:)

      Sil
  8. Yazıldığı zaman ve yazan kişi düşünüldüğünde okunacaklar listeme aldım kitabı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fantastik ama etkileyici bir kitap, beğeneceğinizi umuyorum:)

      Sil
  9. Güzel bir yazı, teşekkürler:)

    YanıtlaSil