28 Şubat 2022 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 132

Sevgili DeepTone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri etkinliğimiz tüm canlılığıyla devam ediyorÖnceki haftaların sohbet konularını ve konu başlıklarını öneren arkadaşlarımızın isim listesini burada bulabilirsiniz. Bu haftanın konusu sevgili Kuyruksuz Kedi / Manxcat' den geliyor:

"Sevdiğiniz bir ya da birkaç atasözünü ve neden o sözü sevdiğinizi paylaşır mısınız? Aklınıza gelirse bir de ilgili bir anı patlatırsanız tadından yenmez."  

Atasözlerimiz, özdeyişlerimiz o kadar çok ki! Yeri gelir, taşı gediğine oturtmak için ortaya söyler karşımızdakinin anlamasını bekleriz. Bazen de durup dururken aklımıza farklı sözler gelir. Bakın şimdi benim aklıma "Acı badılcanı kırağı çalmaz." sözü geldi iyi mi? Bizim burala:da patlıcana badılcan de:ler bazen, domatese de tomat.  Ne kadar doğru bir söz ama. Bizim ülkemizde acı badılcan çok. Açlıktan nefesi kokan biri çıkar, "ehonomi çoh iyi, şükretmesini bilmiyolla, i:sanlarımız hayın, hayın" der. Gerçekten de kırağı çalmıyor bu zevatı sanırım. E kırağı çalan datlı badılcanlar, biz net'çez?

Şimdi Deep, yine işe siyaset karıştırıyorsun diyecek. Ama canım kardeşim durup dururken ben mi karıştırıyorum siyaseti işe, siyaset karışıyor her işimize... Neyse, geçelim. "Sakınan göze çöp batar." atasözünde siyaset yok. Oradan gideyim bari, suya sabuna dokunmadan. Evet diğerleri gibi çok doğru bir söz bu da. Oğlumuz henüz iki buçuk yaşındaydı Irak topraklarına girdiğimizde. Annesi plastik biberon kullanmaz, cam biberonları saatlerce kaynatırdı, aman mikrop kapmasın diye. O yaşa kadar çocuk mikropla tanışmadı, adeta cam bir fanus içinde büyüdü. Ne zaman ki bize verilen lojmanın önüne çıkıp ilk kez toprakla tanıştı, işte o zaman olan oldu. Ağzında yaralar çıktı, bir şey yiyemez hale geldi. Revirin doktoruna gittik, bir sürü antibiyotik iğneler vs. verdi, hiçbir şey fayda etmiyor, tam aksine durum gittikçe ciddileşiyordu. Erbil'de Eftal Hastanesine gittik, yine hiçbir fayda görmedik. Artık su dahi içemez hale gelmişti çocuk. Çaresizlik içinde acilen Bağdat üzerinden döndük İzmir'e. İyi bir çocuk doktoru vardı tanıdığımız. Tıp kitaplarını açarak bize renkli resimler gösterdi. Dedi ki, eğer hiçbir ilaç vermeseydiniz birkaç gün içinde bir şeyi kalmazdı. Aldığı ağır antibiyotiklerden dolayı çocuğun bütün dişleri gitti. Yani demek istediğim, hiçbir şeyde o kadar titizlenmeye gerek yok. Ama gelin bunu bir de eşime anlatın. Evde plastik hiçbir eşya yok. Teflon tavalar kanserojenmiş. Kaç tava, tencere atıldı ufak bir çizik yüzünden, sayısını bilmiyorum.

Hem yerli hem yabancı, bir kısmını hiç duymadığımız binlerce güzel söz var. Hepsinden ilham almamız gerek bence. Bazıları düşündürür, bazıları yol gösterir. İşte bir Arap Atasözü: "Bir şey yapmak isteyen yolunu bulur, bir şey yapmak istemeyen nedenini bulur." Ne kadar doğru değil mi? Eğer kafaya koyduysan bir işi yaparsın yoksa çook bahane bulursun.

Mustafa Kemal Atatürk'ün en beğendiğim sözlerinden biri; "Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin." Bir insanı ölümsüzleştiren sözlerden biri bu. 

Bir Alman Yahudi'si sözü: "Gerçek zenginler, sahip olduklarının tadını çıkaranlardır." Kesinlikle doğru söylemiş. Milyon doların var, çekidir, faturasıdır, kâr ettim, zarar ettim derken ömrünü harcıyorsun. Zenginliğin ölçü birimi para olmamalı.

Kapanışı beğendiğim bir Portekiz atasözü ile yapayım. "Evlenmeden önce gözlerinizi dört açın. Evlendikten sonra yarı yarıya kapayın." Gençken tam aksi yapılıyor ne yazık ki. 

24 yorum:

  1. Araplardan ata sözü çıkmasına şaşırdım ama söz güzelmiş :) badılcanı da cok sevmem ama tatlı bir söylenişi varmış oralarda :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üniversiteyi bitirene kadar badılcanı ağzıma koymadım ama şimdi en sevdiğim sebze:) Her milletin atası ve atalarının sözü vardır mutlaka:)

      Sil
  2. Arap ve Portekiz atasözlerin güzelmiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel deyişler ve atasözleri var, evet:)

      Sil
  3. Bu Arap atasözüne karşılık İngilizlerin de "elinde çekiç olan, her şeyi çivi görür" sözü geldi aklıma :)

    YanıtlaSil
  4. Yanıtlar
    1. Çok güzel ve ne olduğumuzu hatırlatan sözler var, anlayana tabii:)

      Sil
  5. Paylaştığınız tüm sözlere bayıldım ama favorim sonuncusu tabi ki :))) Bir de okurken aklıma Sakıp Sabancı'nın engelli olan oğluyla ilgili bir konuşması geldi: "Çok fabrikalar yaptım ama oğluma bir tane ayakkabı alıp giydiremedim, çünkü hiç yürüyemedi." diyerek zenginliğin her şeye çare olmadığını anlatmış ve "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözünün doğruluğunu bir kez daha kanıtlamıştı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de en sevdiğim söz sonuncusu oldu:) Sağlık gibisi yok, para hem huzur hem huzursuzluk verir insana. Hiç kimse bana bu kadar yeter demeyeceğini düşünüyorum. Diğer taraftan çok paranın faydadan çok zararı olduğuna inanıyorum.

      Sil
  6. bu anıyı da yazmıştın de mi eskiden, blogdaki mutlu günlerinde :)

    YanıtlaSil
  7. benim yorum nereye gittiiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk defa başıma geliyor bu durum. Hakikaten ne oldu yorumuna. Yorumlarda görünüyor oysa. "bu anıyı da yazmıştın de mi eskiden, blogdaki mutlu günlerinde :)" yazmışsın. Hafızana hayranım, bir kez okuduğunu hafızana yazıyor ve unutmuyorsun. Sendeki hafıza bende olsa neler yapmazdım ah:)))

      Sil
    2. Deep, yorumun spam olarak gizlenmiş olabilir. Benim blogda öyle olmuş çünkü. Mailde gözüküp blogda gözükmeyince bakıp Yorumlar sekmesinden buldum. Spam değil deyince blogda gözüktü.

      Sil
    3. milli eğitim bakanı demiş yaa, okullar olmasa ne güzel idare etcem eğitimi ha haaa :)

      Sil
    4. manxcat.

      hımmm pekiii, öğrenmiş olduuum :)

      Sil
  8. Ata sözleriyle aram hiç iyi olmadı. Hafızasında atasözü ve fıkra tutamayan biriyim sanırım:)) Eskiler görmüş geçirmiş tabii bize ders olsun diye bırakmışlar o sözleri.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atasözleri genelde bilinen şeyleri hatırlatıyor, ne kadar doğru söylemiş atalarımız diyoruz. Bence daha iyisi düşünmemizi sağlayan filozofların sözleri ve yazarlardan yapılan bazı alıntılar:)

      Sil
  9. Eşiniz bizim çocukların büyüyüşlerini görse kafayı çizerdi sanırım. Şu an oturduğumuz evi aldığımızda (para olmadığından) evin tadilatını yapabildiğimiz kadar kendimiz hallettik. Ada 3 yaşında genelde bahçede takılıyordu. Bir gün baktık çocuğun üstünde kahverengi bir atlet var. Bir güzel çamurda debelenmiş. Hala güleriz bu duruma. Hoş hiç mi hasta olmadılar. Malesef ikisi de alerjik bünyeli. Portekiz atasözü çok güzelmiş bu arada...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Neyse ki, çocuklar ona benzemedi:) Her şeyin aşırısı zarar. Evet, çok doğru bir söz.

      Sil
  10. Hepsi güzel ama en çok Alman Yahudi'si sözünü sevdim :)

    YanıtlaSil
  11. ağaç evi bu hafta vakti dem yazdı :)

    YanıtlaSil