Sevmek bir ana, bir saate, bir güne, bir yıla sığmaz ki...
Sevmeye bir ömür yetmez.
Sen git başka kapıyı çal, Aziz Valentine.
Ben bu numaraları yutmam!
Ben bu numaraları yutmam!
diye bitiriyor Papatya Hanım, tam iki yıl önce yazdığı yazının sonunu.
Onun facebook sayfasında, geleneksel Girit müziğinin dinamik bir yorumunu dinledim ayrıca dünyaca meşhur Daulute üçlüsünden.
Bugün Pazar, hiçbir şey yapmak gelmedi içimden. Yapmadım o yüzden. Yalnızca okudum, yazdım.
Akşama doğru keyif yaptım. Kendime güzel bir tabak hazırladım. Turp otu salatası. İçine feta peynirine benzettiğim dilim dilim köy peyniri ekledim. Aralarına zeytin taneleri serpiştirdim. Üzerinde de halis sızma zeytinyağı dolaştırdım. Limonunu sıkıp şöyle evire çevire yağını otuna emdirdim. Geçtim karşısına bakıştık birbirimizle. Sadece anlatmak yetmez. E, dedim, resmi çekilmez mi bu güzelliğin. Çekilir elbet. Çektim de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder