22 Aralık 2021 Çarşamba

ASKERİN DÖNÜŞÜ - ERNEST HEMINGWAY

Kitabın Adı: Askerin Dönüşü

Yazar: Ernest Hemingway

Çeviren: Mehmet Harmancı

Sayfa Sayısı: 160

Yayınevi: Oda Yayınları 

Türü: Öykü

Ernest Hemingway (1899-1961) Nobel ödüllü, Amerikalı bir yazar. Oldukça hareketli bir yaşam süren yazarın en tanınmış eseri İspanyol İç Savaşını konu eden  "Çanlar Kimin İçin Çalıyor". Gönüllü olarak Birinci Dünya Savaşına katılan Ernest Hemingway, İtalya'da Avusturyalılara karşı mücadele ettiği sırada ağır şekilde yaralanır. Savaş sonrasında uzun yıllar gazeteci olarak Türkiye dahil pek çok Avrupa ülkesini gezmiş. Toplam dört kez evlenen yazar sadece Avrupa'da değil seyahatlerini Afrika ve Küba'da sürdürdüğü sırada öykü, roman, otobiyografi ve anı türünde pek çok eseri mevcut. Uçak kazası dahil başından birçok ölümcül olay geçmesine rağmen hayatta kalmayı başaran yazar yaşamına intihar ederek son vermiş.

Hemingway, kitaplarında oldukça sade ve anlaşılır bir dil kullanmış. İyi bir gözlemci olduğunu yarattığı karakter tasvirlerinde gösteriyor. Bu yönüyle en sevdiğim yazarlardan biri olan Jack London'a benzemekte. "Askerin Dönüşü", içinde on dokuz kısa öykünün bulunduğu bir kitap. Bazı öykülerinin başına kısa epigraflar eklemiş. Öyküler genel olarak Orta Avrupa ve İtalya'da Birinci Dünya Savaşının hüküm sürdüğü topraklarda geçiyor. 

Yazarın okuduğum bu ilk kitabı olması sebebiyle üslûbu karşısında biraz şaşırdığımı itiraf edeyim. Basit şekilde anlattığı olay, mekan ve karakter aktarımlarında süslü cümlelere gerek duymamış yazar. Diğer taraftan özellikle diyaloglarını gerçekçi buldum. Savaş yıllarında toplumun içinde bulunduğu koşulları yarattığı karakterler üzerinden gayet güzel yansıtmış. Okuduğum kitabın basım yılı 1983. Yeni baskısı yapılmadığı için temin etmek zor. Çeviriyi yapan Mehmet Harmancı hakkında bazı olumsuz değerlendirmeler yapılmış olsa da fazla rahatsız olduğumu söyleyemem. Zira biraz farklı bulduğum üslûbun yazardan mı yoksa çeviriden mi kaynaklandığı hususunda bir hüküm verecek durumda değilim. Bu konuda bir şey diyebilmem için Hemingway'in en az bir eserini daha okumalıyım. "Askerin Dönüşü" yazarın fazla tanınmış kitaplarından biri değil fakat öyküleri hem kurgusal hem de üslûp bakımından başarılı buldum. Zevkle okuduğum bu güzel öyküler ne yazık ki akılda pek kalıcı olmuyor. Che Ti Dice La Patria? (Vatan sana ne der?) öyküsünün başında yer alan epigrafta, arenada boğanın boynuz darbesine maruz kalan Matador Maera'nın son anları şöyle anlatılıyor:

"... Doktor, pikador (*) atlarına dikiş yaptığı ahırdan geldi koşa koşa. Önce ellerini yıkadı. Yukarı tribünlerde kıyamet kopuyordu. Maera her şeyin önce büyüdüğünü, büyüdüğünü sonra küçüldüğünü daha küçüldüğünü hissetti. Sonra her şey hızla çevrilen sinema filmi gibi daha hızlı, daha hızlı dönmeye başladı. O sırada öldü Maera.

(*) Matador sahne alıp boğayı öldürmeden önce boğayı yoran kimse

16 yorum:

  1. Hemingway'in Yaşlı Adam ve Deniz (İhtiyar Balıkçı) kitabını okumanızı öneririm. Zülfü Lİvaneli de gençlik yıllarında uzun süre bu yazarın özellikle de bu kitabının etkisinde uzun süre kaldığını söyler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, en güzel üç kitabından biriymiş. Mutlaka okuyacağım, teşekkürler:)

      Sil
    2. Ben de tam bunu yazmak için yoruma tıkladım, şaşılmayacak bir durum aslında :)

      Sil
  2. Yazarı ve kitabın ismini ilk kez duydum. Fakat beni saracak bir kitap gibi durmuyor. Belki başka bir kitabını okuyarak yazarı tanıyabilirim. Emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yazarın ismini yıllardır biliyordum ama daha önce hiçbir kitabını okumamıştım. Çanlar Kimin İçin Çalıyor romanını duymuş olabilirsiniz belki. Kitapları kolay okunan bir yazar. Teşekkür ederim:)

      Sil
  3. hemingway iyi tabii, oku oku bitmez, çok kitabı var, harmancı ise ülkemizin en iyi çevirmenlerinden, kendisine hayranım, 500 den fazla roman çevirdi, olağanüstü bir çevirmen diyebilirim :)

    YanıtlaSil
  4. Deep;
    Yorumlar listemde bir yorumun çıkmış ama burada gözükmüyor. Ben yine cevap vereyim:) Hemingway'in tarzını sevdim. Adam çok şey yaşamış, yazdıkları bizzat şahit oldukları konular. Jack London gibi yazmaya hevesli maceracı bir tip. Mehmet Harmancı'nın çevirideki hızına akıl sır ermez. Çeviri yaparken orijinalinden saptığı hatta kafasına göre beğenmediği paragrafları atladığı söyleniyor. Yazdığım gibi Hemingway'in bir başkası tarafından çevrilmiş romanını okumak isterim. Ben de çeviri biraz daha itinalı olabilirdi hissi oluştu çünkü. Belki bu yazarın üslûbu ile ilgili de olabilir:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bilemedim, rastlamadım kötü çevirisine ama olabilir tabii hataları, bencesi harmancı öncelikle polisiye edebiyatta çok başarılı, saf edebiyatta bilmiyorum yani çok okudum da hata belki yapmıştır, çok çeviri yaptığı için olabilir, eski çevirmen o, bir zamanlar motor gibi çeviri yapmış, o kadar çok polisiye çevirisini okudum ki, çok iyi bu dalda :) ama tabi saf edebiyat deyince yani tahsin yücel filan var tabii, onlar gibi değil, popüler dile yakın harmancı :)

      Sil
    2. Haklı olabilirsin, ben onun hakkında hüküm verecek kadar bilgi sahibi değilim henüz:)

      Sil
  5. Hemingway'i severim, pek çok kitabını okumuşluğum vardır. Herkese tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevmemek mümkün değil. Diğer kitaplarını da okuyacağım en kısa zamanda. Teşekkür ederim.

      Sil
  6. yazarı nereden biliyorum diyordum ki çanlar kimin için çalıyor'u gördüm :)

    hikaye kitaplarını pek sevmem, ama bu okunur sanırım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemingway'in en meşhur romanlarından biri "Çanlar Kimin İçin Çalıyor". Beğeneceğinize inandığım güzel hikaye kitapları da var:)

      Sil
  7. Hakkında bilgim olmayan bir eser, tanıtım için teşekkürler.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazar dolu bir hayat yaşamış, gezmediği yer kalmamış. Bütün kitapları iyi bir gözlemim sonucu ve son derece basit, kolay anlaşılır bir üslûbu var. Ben teşekkür ederim:)

      Sil