8 Ekim 2016 Cumartesi

YARDIM SEVENLER DERNEĞİ YEMEĞİ

07/10/2016 Cuma, Tire


Günler yine hızlı dönmeye başladı. Zaman zaman bu duyguya kapıldığım olur. İyi bir durum mudur? Yani, günlerin hızlı geçermiş gibi gelmesi insana. Eskiden iyi bir şeymiş gibi gelirdi. Çünkü sevmediğiniz ya da bir an önce bitmesini arzu ettiğiniz olaylar insana uzun gelir. Hastalık uzun gelir insana, bir an önce iyileşmeye bakarsınız. Askerlik de öyle. Sevdiklerinizden uzakta, kavuşmak için gün sayarsınız. Peki ne tür şeyler çabuk geçer hissi doğurur insanda. Mesela tatil zamanı hızlı geçer. Yediğiniz lezzetli bir yemek, tatlı ya da dondurma mesela. Bir anda tabağı boş bulursunuz önünüzde ne zaman yedim ben bunu diye sorarsınız kendinize.

Peki benim zaman sayacım niye hızlı dönmeye başladı? Tatil deseniz tatilde değilim. Hani dondurma değil, yemek yemeye bile fırsat bulamıyorum bu günlerde. Belki de bu durumun sebebi işimi severek yapmam.

Sabah kalkar kalkmaz Cuma Pazarına yollandım. Oğlumla birlikteyiz. Alışverişi tamamladıktan sonra eve uğruyoruz. Oradan bazı şeyler alıp çıkıyoruz yola. Yolu yarılamışken eşim arıyor. Git hemen evdeki sandalyeleri getir seksen kişiyi aştı daha gelecekler var (!) Araba malzeme dolu, sandalye koyacak yer yok.

Yardım Sevenler Derneği saygı değer yönetiminin kıymetli üyelerine verdiği yemeğe bu kez Kaystros Taş Ev Restaurant ev sahipliği yapıyor. Eşim profiterol hazırlığına dünden başlamış, hazırladıklarının yarısını dünden çıkarmıştım yukarı. Sabahtan itibaren kendi özel çorbasına yoğunlaşmış. Salata ve sıcaklar Aşkın Şef'ten. 50 kişi bildirmişti geleceğini aslında. Tam 90 kişi geldiler. Taş Ev, Taş Ev olalı böyle kalabalığı ilk kez gördü. Masaları bırakın sandalyeler yetmedi. İnsanlar meşrubat kasalarının üzerinde zor yer bulabildiler kendilerine.

Her şeye rağmen güzel bir gün oldu. Herkes memnun ayrıldı. Kahvaltı ve yemek için yeni rezervasyon talepleri geldi peşinden.

Bugünü de kazasız belasız geçirdik yarını düşünüyorum.

12 yorum:

  1. Dediklerine göre foton devrine girmişiz. Bu nedenle yirmi dört saat gibi zaten kısacık olan gün artık on altı mıydı ya da on sekiz saatte geçiyormuş. Ben hemen inandım. :)

    Yardım sevenler ruhunun Taş Ev'de atması çok hoş bir haber.Eşinize de emeklerinden dolayı çok sevgiler ve selamlarımla :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha neler duyacağız bakalım:) Bazen bu gün devinimlerinde ivmenin artması beni hüzne boğar. Malum sona depar atıyormuşuz hissi uyandırır. Lakin bizim yaptığımız da bir şey yok aslında. Biz duruyoruz, ayaklarımızın altındaki pist hızlanıyor...

      Sil
  2. O güzel taş eve boll müşteriler diliyorum.Takipteyim.Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eksik olmayın efendim:) Bizden de size kucak dolusu sevgiler:)

      Sil
  3. Ne güzel sizin adınıza sevindim emeğinizin karşılığını alıyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler... Daha çok çalışmam lazım çoook:))

      Sil
  4. Bu hızın arasında günlüğü ihmal etmemeniz ne güzel, özsaygınıza hayranım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana ailem yat artık, hasta edeceksin kendini diyor. Bilmiyorlar ki, artık ben yazmazsam hasta olurum:)

      Sil
  5. Tebrikler, Taş ev yeni bir başarı daha elde etti, niceleri gelsin. Ama bir şeyi merak ediyorum. Siz 50 kişilik hazırlanmışken 90 kişi gelince yemekler nasıl yetti. Mesela profiterolu nasıl yetiştirdiniz :) Ben olsam panik olurdum herhalde, bu kriz yönetimini başarıyla nasıl yaptınız çok merak ettim açıkçası :)
    not: En kötü kriz böyle olsun :)

    Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Sağ olunuz, var olunuz:) Merak ettiğiniz hususa gelince; Elbette bazı problemler yaşadık ancak yine de başarıydı. Izgara köfte ve tavuk şiş vardı menüde, (bu arada nefis oluyor:)) tavuk şiş son on kişide bitti , tavuk yerine köfteyi arttırdık kalanlara. Ha, köfte tavuktan daha pahalı ama olsun:) Yine de diğerlerinden fazla köfte yiyenler, bunu görmeyip bize tavuk şiş verilmedi dediler:)
      Sandalye masa yetmedi havuz kenarlarına oturup bira kasalarını masa yaptılar.
      Eşim tedbirlidir. 74 porsiyon profiterol hazırlığımız vardı ama o bile yetmedi. Kalanına trileçe verdik.
      Diğerlerinde problem yaşanmadı:)
      Panik derseniz,ben panik olmadım,çünkü bize verilen sayıya göre planlama yaptık. Eşimdeki paniği görmeliydiniz.))
      Sevgiler...

      Sil
    2. Eşinizin yaşadığı paniği tahmin edebiliyorum:) Ama tedbirli olması durumu kurtarmış. Bira kasalarından havuz kenarına masa yapmak da şahane fikir:)
      Bir söz vardı, kimin anımsayamadım şimdi. "Sakin ol, işler hallolur..." diye, aslında gerçekten de öyle. Biz, özellikle de kadınlar, zaman zaman boş yere telaşlanıyoruz.
      Köfte yiyenlerin tavuk verilmedi diye serzenişleri de komik bu arada. Ya "Aranızdan kısa çöpü çeken 40 kişi yemeğe katılamayacak" deseydiniz :))
      Selam ve sevgiler.

      Sil
    3. Evet, değişik bir tecrübeydi. Gariptir insanoğlu:)

      Sil