26 Ocak 2017 Perşembe

YOLLARIMIZI ONARDIK

26/01/2017 Perşembe, Tire

Sabah kahvaltısını evde yapıyoruz birkaç gündür. Önce muhasebeye uğrayıp para bırakıyorum. Arkasından Alp'i alıyorum her zamanki buluşma yerimizden. Havaların yeniden soğuyacağı haberleri geliyor. İstanbul'da kar yağışı başlamış bile. Artık yağmasın, yollarımız kapanmasın diye dua ediyorum. Yaylaya geldiğimizde Alp'e sobayı yakmasını söylüyorum.  Hemen yakarsak salonu ancak ısıtabiliriz. Hava soğuk mu soğuk.

Henüz açılış saatimiz gelmeden bir araba giriyor bahçeye. Kahvaltı servisimiz olup olmadığını soruyorlar. Salonda şömine sobayı yaktık ama daha içerisi ısınmadı henüz. Normalde hafta içi günlerde kahvaltı servisimiz yok ama geri çevirmek istemiyoruz gelenleri. Küçük bir bebekleri var yanlarında. Arabadan tonla bebek eşyası indiriyorlar. Bebek puseti, çantalar, battaniyeler ve çantalar. Yardım edip içinde uyuyan bebeğin olduğu puseti üst kata çıkarıyoruz. Aşağıdan hemen bir elektrikli ısıtıcı getirip çalıştırıyorum. Aşkın Şef hemen kahvaltı hazırlığına başlıyor. Gelenler Denizli'den misafirlerini getirmişler kahvaltı için. Kısa bir süre sonra Alp beni yukarı istediklerini söylüyor. Salonun yeterince sıcak olmadığını ileri sürüp bin bir özür dileyerek kalkmak zorunda olduklarını söylüyorlar. Bebekleri hastaymış zaten. Anlayışla karşılıyor ve yardımcı olup bebek arabasını yeniden aşağı indiriyoruz. Onca bebek eşyası da gerisin geriye arabalarına yükleniyor.

Bugünü iyi değerlendirmem gerek. Kendimi enerjik hissediyorum nedense. Depoyu açtıktan sonra içeriden ağaç testeresini alıyorum. Bu sefer mutlaka çalıştıracağımdan eminim. Öyle de oluyor. Bir iki sefer ipini çektikten sonra motor çalışıyor. Bahçede yığılı ceviz ağaçlarının üzerindeki naylon örtüyü kaldırıyorum. Ağaçlar o kadar büyük ki, nasıl yüklemişler traktöre kocaman kütükleri anlamıyorum. Motorlu testerenin boyu ufak kalıyor ağaçların kutrunun yanında. Kırk yıllık ormancı gibi bir sürü kalın ağacı şömineye sığacak büyüklükte kesip hazırlıyorum. Bıçkı zinciri yeni olduğu için testere ağacın içinde kolay ilerliyor. Ağacın enine kesilmesi gerekiyormuş. Öyle ağaç parçaları var ki enine değil boyuna kesmek zorunda kalıyorum. Nedeni bu mu bilmem ama o canavar testere birden kör bıçak gibi oluyor. Epeyce bir hazırlık yaptım nasıl olsa deyip çalışmayı kesiyorum. Kestiğim iki araba odunu depoya taşıyorum. İki araba odunu da Taş Ev'in girişinde yaptığımız odun köşesine götürüyorum.

Enerjik hissediyorum dedim ya. Defalarca rica ettiğim halde belediyenin onarmadığı, büyük tehlike arz eden yol tamiratlarını yapalım diyorum Aşkın Şef'e. Alp'i Taş Ev'de nöbetçi bırakıp ölü saatlerde bu işi kaçırmak iyi bir fikir olabilir. Depoda birkaç torba çimentoyu arabanın arkasına atıyoruz. Yol boyunca akan su da kesildiğinden taşıma suyla harç yapacağız. Sağdan soldan bulduğumuz taşlarla büyük çukurları kapatıyor, derzleri çimento harcıyla dolduruyoruz. Suyumuz, çimentomuz bittikçe gidip takviye ediyorum. Çimentomuz bitinceye kadar devam ediyoruz. esas problem yaratan çukurları kapatıyoruz. Bir iki tane daha kalıyor. Kötü durumda olan bir çukuru taş ve toprakla dolduruyoruz.

Akşamın erken saatlerinde rezervasyonlar başlıyor. Misafirler bu akşam erken gelip erken kalkacağa benziyor. Soğuğun etkisi olmalı bunda.

12 yorum:

  1. Çok da keskin konuşmak istemiyorum; ama madem böyle bir önceliğiniz var dökülüp saçılmadan, insanları hazırlığa giriştirmeden "Ben içeri girip ısıya bi bakabilir miyim, uygun bulmazsak oturamayız da." demiyorsun? Asla olmaz mı diyeceksiniz sanki. Hiç anlamıyorum böyle insanları. Birileri bana para karşılığı olsa da herhangi bir hizmet vereceği zaman bile kılı kırk yarar, saygısızlık etmemeye çalışırım. İncitmemeye, lüzumsuz yormamaya çalışırım. Böyle insanların rahatlığını görünce şaşırmadan edemiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Bebek üşüyecek, hasta zaten" deyince akan sular durdu bende. Olsun varsın, ben onlardan şikayetçi olmadım. Hazırladığımız kahvaltılıkları da personelle birlikte bir güzel yedik:) İnsan nelerle karşılaşıyor burada bir bilseniz. Bu da bir şey mi?

      Sil
  2. Ne relax insanlar var arkadaş anlamak çok güç.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bebek söz konusuysa eğer insanın gözü başka şey görmez:)

      Sil
  3. Herkes kendi evinin önünü süpürse bütün şehir tertemiz olurmuş ya, siz de sorumluluk duyup, taşıma suyla da olsa bozulan yolu onarmaya çalışıyorsunuz. Allah nazardan saklasın. Bir taraftan da motorla kütüklerin icabına bakıyorsunuz. Bir taraftan Taşev'e sabah kahvaltıya gelen misafiri de memnun ediyorsunuz. Eskiden köy enstitüleri vardı. Kendin pişir kendin ye misali, evsize ev, damsıza dam yaparlardı. köylerde örnek bir çalışma hayatını da köylülere empoze ederlerdi. Ne yazık ki kapatıldı tabi. Ben ed genelde köy meydanında masaya oturduğumda, önce selam veririm. Selama ekleme yaparım hemen. Evsizlere ev yapalım, işsizlere iş bulalım, bekarları da evlendirelim derim. Bu artık dilimde pelesenk olmuştur. Bari biz de bir işe yarayalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Köy Enstitüleri başlı başına ülkeyi uçuracak bir projeydi ama onu da harcadık maalesef.

      Sil
  4. Babam ilk elektrikli testeresini aldığında kesilmedik kütük budanmadık ağaç bırakmamıştı.

    Yolu tamir etmek yine size düştü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunca yıl kalem tutan ellerim testerede acemi kalsa da azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz.:)

      İşte bu iş biraz konuma girer.:))

      Sil
  5. Şimdi anlamadığım kısım Hasta olan çocuğu insan neden çıkarır ? Madem çıkardın Onca eşya yerine daha korunaklı bir hale getirilebilir pusetler diye düşünüyorum. Zaten Arabaya bindiğiniz de bile ısı değişkenliği göstermektedir :( Ben bu ebe beyinleri vallahi anlamıyorum sanırım Çocuğum olmadığından galiba Yani o taşıma esnasında kaldır indir bindir esnasında bile hasta olma riski çok fazla Çok sabırlısınız Allah sabrınızı daha çok versin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kendimi çok sabırlı biri olarak görmüyordum aslında. Huylarım mı değişti, şartlar mı beni buna zorladı bilemiyorum. Karşılaştığımız bir sürü olay karşısında bahis konusu olan en masumu belki de.
      Allah sizden razı olsun:)

      Sil
  6. En sonunda iş başa düştü ha :) Neyse içiniz rahat olacak bu sayede, ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, iş başa düştü:)) Teşekkür ederim:)

      Sil