21 Kasım 2019 Perşembe

YENİ BİR HAYAT BÖLÜM 9



YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 9 ***

Kafandaki plana göre şartlı olarak bankalardaki bütün para İstanbullu'nun üzerine geçirilecek. Şartların şöyle: Öncelikle yıllıkları teslim alır almaz matbaanın kalan parası ödenecek. Daha sonra lüks bir otelin balo salonunda yapılacak yemekli mezuniyet balosunun davetiyelerinin bastırılması dahil bütün masrafları karşılanacak. Son olarak bütün YHK üyelerine emeklerinin karşılığı olarak Ankara'daki en kaliteli yerlerinden biri olan RV Restaurant'ta yemek verilecek ve yemekten sonra Marmara Otelinde birer kahve içilecek. Geriye kalan para, olduğu gibi düşündüğün vakfın hesabına aktarılacak. Ayrıca yıllık satın almak isteyen öğrenciler bunun bedelini aynı vakfın hesabına yatıracak. Mezuniyet balosu davetiyeleri öğretim üyelerine ücretsiz, öğrencilere adı geçen vakfa aktarılmak üzere belli bir bedel karşılığında satılacak. Böylelikle iki yıl öncesinde bir dönemliğine aldığın karşılıksız burs için vakfa olan vefa borcunu fazlasıyla ödemiş olacaksın.

Akşam İstanbullu'ya açacaksın konuyu. İstanbullu havada kapacak elbette. Kim kapmaz ki! Ertesi gün Zeynep'le buluşup düşündüklerini paylaşacaksın. Güveniyor musun ona? diye soracak. Başka şansın yok ki. "Evet, güveniyorum" diyeceksin. Aynı gün hesaplar İstanbullu'nun hesabına geçecek. Komite üyeleri olarak hep birlikte yıllık sayfalarını düzenleyecek, yıllıkta yer almasını düşündüğünüz konuları, anıları, şakaları derleyeceksiniz. Matbaa işleri ile sen uğraşacaksın. İlk baskı çıkıp kontrol için verildiğinde yüzlerce dizgi hatası yapıldığını göreceksiniz. Bir daha düzeltip verecekler, bir daha, bir daha. Belki beş altı kez baştan sona bütün yıllık sayfalarını kontrol edeceksiniz. Nihayet son şeklini alacak. Son sayfaların birinde öğrencilerin adres ve telefon bilgileri olacak. Hangi akla hizmet bilmiyorum ama kalkıp Zeynep'in telefon numarasını listeden çıkaracaksın, belki kızı kimse elinden kapmasın diye. Yıllığı zenginleştiren epey doküman geçecek elinize arkadaşlarınızdan. Bir karikatür sayfası olacak. Başlık "Hocaların Kapıları". Dindar bir hocanızın kapısında bir çift takunya görünecek. Yeni evli genç asistanlarınızın oda kapısına iliştirilmiş levhada "busy" yazacak. Sözlü sınav yapmasıyla ünlü bir su profesörünün kapısında ölüm tehlikesini çağrıştıran bir iskelet kafası bulunacak. Dinamik profesörü diğer bir hocanın gövdesini fıçıya benzetip kapısında bir fıçı resmi göstereceksiniz. Siyasetin girmediği yıllık sayfalarında hocalar arasında en çok ses getiren bu karikatür sayfası olacak ve daha sonra yapacağınız mezuniyet balosunda hafif yollu sitem edecekler size. Su profesörü kuru kafayım ben ha diyecek sizlere kızmış görünerek. Dinamik profesörü ben ağzıma şarap koymamışım bugüne kadar derken kapısına şarap fıçısı koymanıza bozulacak. 

Bu arada İstanbullu'nun yurtta kalan kız arkadaşı seni Gülen adında bir oda arkadaşı ile tanıştıracak. Birkaç kez hep birlikte pikniğe, gezmeye gideceksiniz. Bazen yurtların kantininde buluşup sohbet edeceksiniz.

Haziran ayının sonuna doğru yıllığı zamanında yetiştirmeyi başaracaksınız. Mezuniyet balosuna ilişkin tüm hazırlıkları tamamlanacak ve davetiyelerin satışı başlayacak. Ne var ki içinde her geçen gün büyüyen bir sıkıntı var. Kara kara düşünmeye başlayacaksın. Çünkü Zeynep mezun olup gidecek, sen ise iki ders bıraktığın bir sömestre daha okuyacaksın. Onu bir daha görememek korkusu uykularını kaçıracak. Bir şeyler yapmak lazım ama ne? Bir onun aile yapısına bakacaksın, anne baba profesör. Dönüp geldiğin yere bakacaksın bir de. Yok canım, olmaz, imkanı yok bunun diyeceksin. Davul dengi dengine. Ama bir türlü unutamayacaksın sana olan ilgisini, tavırlarını, konuşmasını. En küçük detaylar gözünde canlanacak. Sonra bir ses fısıldayacak kulağına, aradığın kız işte bu, sakın kaçırma. Ne olacak ki, kabul etmezse etmez, sen hiç olmazsa üzerine düşeni yapmış olursun. Sonra tekrar evini, aileni düşünüp vazgeçeceksin. Bu gelgitlerin arasında bocalarken balo tarihi tam gaz yaklaşacak.

İstanbullu bir teklif getirecek sana. Ailende kaç kişi var diye soracak önce. Anne, baba ve kardeşlerim, ha bir de anneannem. Tamam hepsine uçak bileti alıyoruz, baloya gelecek, aynı otelde gece konaklayıp dönecekler, sen hiçbir masrafa karışmayacaksın. "Yok, hayır böyle bir şey kabul edemem." diyeceksin. Zaten benim ailemin baloda ne işi olur? "O zaman ben ailemi ve kız arkadaşımın ailesini çağıracağım" diyecek. Olur mu öyle şey diyeceksin. Bunun gayet normal olduğunu söyleyecek. Susacaksın. Sadece kız kardeşim gelsin  o zaman diyeceksin, ancak uçakla değil otobüsle gelir o. Balo günü kız kardeşini Zeynep ve diğer arkadaşlarınla tanıştıracaksın. İçlerinde sadece Zeynep, kardeşini evlerinde misafir etmek istediğini söyleyecek. Ondan başka birinin evinde kalmasını istemezdin zaten. Bu sayede biraz daha yakınlaşmış olacağınız düşüncesiyle seve seve kabul edeceksin. İçin kıpır kıpır. Yeniden ümitlenip hayaller kurmaya başlayacaksın. Ancak ne zaman ki bir sonraki adım, yani ailelerin tanışması sahnesi aklına geldiğinde dünyan kararacak, başına ağrılar girecek. 

Samimi olduğun Bayındırlı bir arkadaşın var Ali. Ona duygularını açacaksın. Baloya kız arkadaşıyla birlikte onu da davet edeceksin. Nasıl olsa bütün davetiyeler elinde! Hayatında unutamadığın bir hata daha yapacaksın o gece. Salonun kapısında düğün sahibi gibi davetlileri karşılayacaksınız. Ali de erkenden, kız arkadaşıyla salona girecek. Onları karşıladıktan sonra boş masalardan birine geçebilirsiniz diyeceksin. Ve sonra unutacaksın gecenin heyecanı ve telaşı içinde, unutacaksın resmen. Hiç tanımadıkları bir çevrede yalnız başlarına terk edeceksin insanları. Düşünebiliyor musun evlat, bunun farkına tam bir hafta sonra varacaksın. O olaydan sonra Ali seninle arkadaşlığı kesecek. Evet hata sende, ama ne yapabilirsin. O gece aklında ne kalır ki. Neyse biz yine balo gecesine dönelim.

Düşün ki ışıl ışıl kocaman bir salon, özenle süslenmiş. Bütün arkadaşların en güzel kıyafetlerini giymişler. Senin üzerinde ne var haberin bile yok. Bölümün bütün öğretim üyeleri teker teker girecekler salona. Sen, Zeynep ve diğer YHK üyeleri kapıda karşıladığınız hocalarınızla ve diğer davetlilerle teker teker ilgileneceksiniz. Koca profesörler hocalıklarını unutmuş, sizinle eski birer arkadaşlarmış gibi sohbet edecekler. Şakalar yapılacak, anılar paylaşılacak. Bir de gecenin sürprizleri olacak. Assolist Semra Türel sahne aldıktan sonra Nurhan Damcıoğlu kantolarıyla geceye renk katacak. Bir sürü gül almışsınız, her sanatçıya, öğretim üyelerine birer gül armağan edeceksiniz. Nurhan Damcıoğlu'na gül verme görevi sana düşecek. Programını bitiren sanatçıya teşekkür edip gülünü verirken salonda büyük tezahürat başlayacak. "Öp, öp, öp" diye. Mecburen denileni yapmaya kalkacaksın. Damcıoğlu elini uzatacak sana "Ben senin ablanım elimi öp" derken salon kahkahaya boğulacak. Danışmanın Tülay Hocayla sık sık göz göze geleceksiniz. Kaş göz işaretleriyle bir şeyler ima edecek. Sonunda dayanamayıp gelecek yanına, muzipçe gülümserken kulağına eğilip "Artık kaldırsana şu kızı dansa" diyecek. 

Hayatında ilk kez birini dansa kaldıracaksın dans etmeyi bilmeden. Zeynep ürkek hareketlerle davetini geri çevirmeyecek doğal olarak. Ama sen sınıf farkıyla bir kez daha yüzleşeceksin. Pistin ortasında sol elini beline dolamaya çalışırken, "Öyle değil böyle deyip, doğrusunu gösterecek." Utanacaksın, bu ilk dansında. Yıllar boyu yalnız bırakmayan şansın işte tam o anda terkedecek seni. Tam elleriniz birleştiğinde müzik kesilecek, herkesle birlikte siz de pisti terk edeceksiniz. 

Sonradan fark edeceksin ki o gece oturacak bir yerin olmamış. Devamlı oradan oraya koşturmuş bir aksaklık olmaması için çırpımışsın. Ne yemek ne içki içmişsin, her şeyin kusursuz olması için. Baloda geçen saatler sana toplam bir saniye gibi gelmiş. Ne zaman başladı, ne zaman bitti anlayamayacaksın. O gece seni üzen tek şey başlamadan biten dansın olacak. Henüz bilmeyeceksin bunun aynı zamanda son dansınız olduğunu. İçmeden sarhoş bir şekilde geceyi tamamlayacaksın. 

(Devam edecek)


12 yorum:

  1. Okurken bir gülümseyip bir hüzünlendim, duygularım değişti durdu.
    Ne demek son dans yaa :(
    Sevenler kavuşsun :(

    YanıtlaSil
  2. 7-8-9 hızla geldi, yetişemiyoruz. Yavaş yavaş, sindire sindire..
    Zeynep'in telefonunu listeden çıkartmak :) Aşk!
    Ama sonra düşünmeye başlamışsınız, korkarım bu işin sonu acı..... Siz yaşayarak bizse okuyarak göreceğiz bakalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O dönemde yaşadıklarımın hızına kaptırmış olmalıyım:)
      Delilik işte ya:)
      Sanırım bir sonraki bölümde göreceksiniz işin sonunu. Arkasından bambaşka bir maceraya yelken açacağız:)

      Sil
  3. Heyecanlı devam ediyor. Mutsuz son mu?

    YanıtlaSil
  4. Ya niye biter ki o müzik en olmadık anda? Ne talihlisiniz!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O ana kadar şans benimleydi aslında, ilk kez şansın bana yüzünü döndüğü andı o:))

      Sil
  5. Her işte titizsiniz anlaşılan.balo, yıllık.sonra noldu?çok heyecanlı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizlerle aynı heyecanı yazarken yaşıyorum. Devamına bakın;)

      Sil
  6. ay sen de yaniiiii arkadaşlarına bayağı bir hatalar yapmışsın yaaa. bu ikinci oldu galibaa kaybettiğin arkadaş :) RV ve marmara oteli, baktımda netten ikisi de iyimiş yaniii :) zeynoooo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlki tecrübesizlik, ikincisi içinde bulunduğum durumdan mütevellit unutkanlık. Her ikisi de bilinçli yapılmış hatalar değil. Bu iki olay da derinden üzmüştür beni. RV ve Marmara Oteli hala hizmet veriyorlar mı bilmiyorum, internetten bir bakayım:) Yessss:)))

      Sil