KATEGORİLER

24 Mart 2019 Pazar

KOŞULLAR & ŞARTLAR

Amatörce bir web sitesi kurmaya çalışıyorum. Bir zamanlar üyesi olup daha sonra ayrıldığım Danimarka merkezli SimpleSite adında bir yazılım şirketi çalıyor kapımı. Gönderdikleri e-postada adeta yalvarıyorlar, niye vazgeçtiniz, neyimizi beğenmediniz türünden nağmeler... "Bakın biz kendimizi yeniledik, beğeneceğiniz özellikler ekledik, üstelik hiçbir ücret de talep etmiyoruz." diyerek ısrarlarını sürdürürken İdea-Soft gibi şirketlere onca para ödemek yerine cazip bulduğum tekliflerini kabul edip yeniden üye oluyorum. Arkasından bir teklif daha alıyorum (!) Aylık 1,00 USD ödersem istediğim isimde bir web-adresi adı verilecek, üstelik bu rakama alan (domain) ücreti de dahil. Ayrıca beş adet e-mail adresi ve beş ürün için E-Ticaret imkanı veriyorlar. Benim için aliyyülala bir teklif. Hemen web sitemi oluşturmaya başlıyorum. Çok fazla olmasa da bana yeterli olacak şablonlar mevcut. 

Web sitemin adını www.kaystrostasev.com olarak alıyorum. İlk olarak ödeme aracı yönünden duvara tosluyorum. Ödemeler sadece bütün dünyada geçerli olan PayPal üzerinden yapılıyor. PayPal, ülkemizle anlaşmazlığa düşünce uzunca bir süredir Türkiye'deki çalışmalarını askıya almış. Bu durumda sipariş edilen ürün sepete eklenip ödeme safhasına gelince "Üzgünüz, mağaza şu anda siparişinizi kabul edemiyor." kabilinden bir mesajla karşılaşılıyor. Yönetime sorunu iletiyorum. Türkiye'de henüz ekibini kurmadığından olsa gerek yazışmaları İngilizce yapabileceğime dair bir e-posta alıyorum. Yazılımın sadece PayPal ile yapılan ödemeler için olduğu bunun dışında bir ödeme sistemi getiremeyeceklerini söylüyorlar önce. Nazik ifadelerle başka bir sorunum olduğunda kendileriyle irtibata geçmekte tereddüt etmemem gerektiği vurgulanıyor. Bundan yüz bulup arka arkaya birkaç kez yazışıyorum. Sorularıma verilen cevaplar hemen ertesi gün geliyor. "Türkiye'de başarılı olamazsınız, ülkede mevcut olmayan bir ödeme sistemi niye tercih edilsin ki." diye ısrar ediyorum. Bu sorunumun üst makamlara iletildiğini ancak çözülüp çözülemeyeceği veya bunun ne kadar zaman alacağı hususlarında bir söz veremeyeceklerini söylüyorlar. Beklediğim cevap çok geçmeden geliyor. "Size iyi haberlerimiz var. Probleminizi çözdüğümüzü sanıyoruz. Şimdi ödemelerde banka havalesi ile ödeme seçeneğini koyduk." İşte bu tam aradığım şey, seviniyorum. Ancak, web marketimiz satışa açılmadan önce bir şey daha yapılması lazımmış. İşte o sihirli kelimelere geliyor sıra... "Terms & Conditions" Web sitesi şablonunda kullanılan dil Türkçe olduğu için bu ifade matbu olarak "Şartlar ve Koşullar" olarak çevrilmiş. Her adımda neyin nasıl yapılacağına dair yardım kutucukları var. Bu "Şartlar ve Koşullar" neleri içerecek, neler yazılmalı gayet güzel anlatılıyor. Ben de adım adım kendime uygun olan satış şartlarımı yazıyorum. 

Akşam eve döndüğümde eşime gösteriyorum yazdıklarımı. İlk tepkisi "Yanlış yazmışsın." oluyor. "Şartlar ve Koşullar" diye bir ifade olmaz. İkisi eş anlamlı. Bir anda kafama dank ediyor. Ben bu hatayı nasıl yaptım. "Hemen düzeltirim." diyorum. Yıllarca bir sürü sözleşme geçmiş elimden. Bu sözcükler o kadar tanıdık geliyor kulağıma oysa. Düzeltmek için siteye giriyorum. "Yok bu hatayı ben yapmamışım, şablonda bu şekilde." diyorum eşime. Bu beni bir nebze temize çıkarmış olsa da merakımı cezbediyor, araştırmaya başlıyorum. Nice namlı şirketlerin sözleşmelerinde İngilizce "Terms & Conditions" ifadesinin Türkçesi "Şartlar ve Koşullar" olarak çevrildiği gibi sözlük çevirilerinde de aynı karşılığın yazıldığını görüyorum hayretle. Üstelik böylesine önemli bir hata hiç kimsenin nazarı dikkatini çekmemiş olacak ki, İnternet üzerinden yaptığım araştırmada bir sonuca ulaşamıyorum. Kafaya takmışım bir kere; Şu Terms ile Conditions arasında farkı yabancılar nasıl görüyorlar diyerek çalışmalarımı derinleştiriyorum. Ve aradığımı buluyorum sonunda, ya da bulduğumu zannediyorum.

Bir satış sözleşmesinde "Term-Şart", satılan mala ilişkin "Alıcı" nın yerine getirmesi beklenen hususlara açıklık getirirken, "Condition-Koşul" ise kararlaştırılan bir süre içinde satışın gerçeklemesi veya cayma hakkı için "Alıcı" tarafından yapılması gereken konuları açıkladığını anlatıyor bir yazı.

Kafam daha çok karışıyor. Aynı belirsizlik yabancı ülkelerde de var demek. Aslında "Terms of Use-Kullanım Koşulları" de gitsin ancak satıcılar ne olur ne olmaz diye sözcük tekrarı yapmayı tercih ediyorlar. Bir başka yerde farklı bir şey buluyorum:

Aslında yasal olması bakımından gereksiz bir laf kalabalığı olarak açıklıyor bu ikilemeyi. Bununla birlikte birileri çıkıp teknik açıdan küçük bir farklılık ileri sürebilir yine de. "Terms-Şartlar" tarafların sözleşmenin bir parçası olarak üzerinde anlaştıkları hususlardır. Bunlar bazen spesifik durumlar ya da bu durumların sebep olduğu "Conditions-Koşullar" olabilir. Bu yüzden tüm "Conditions-Koşullar" sözleşmenin "Terms-Şartları" dır. Ancak  bütün "Terms-Şartlar" sözleşmenin "Conditions-Koşulları" değildir. 

En iyisi bu konuyu daha fazla kurcalamamak. İngilizlerin kullandığı bu iki kelime yani "Term" ve "Condition" aslında "Legal Doublet" dedikleri bir ikileme. Hikaye 1066 yılına götürüyor bizi. Fransa Kralı William, Hasting Savaşında İngiliz Kralı Harold'u alt ediyor. İşgal ettiği İngiliz topraklarına soyluluk kavramını getiriyor William. Böylelikle iki sınıf oluşuyor. Fransızca konuşan elit sınıf ile İngilizce konuşan işçilerin oluşturduğu çalışanlar sınıfı. Bu sırada İngiliz diline yaklaşık 10.000 Fransızca sözcük geçiyor. Orta Çağ yazar ve hukukçuları toplumun her kesimi tarafından anlaşılsın ve kabul görsün diye her iki dildeki sözcükleri birlikte kullanmak zorunda kalıyorlar. Bu ikilemeler bir süre sonra Orta Çağ modası haline gelerek hem İngiliz hem de Fransız hukukçuları tarafından aynı ya da yakın anlama gelen sözcükler tekrarlanmaya başlıyor. Şimdi bir kısım hukukçular bu ikilemelerin gereksiz laf kalabalığı ve karışıklığa neden olduğunu savunup bu tür terimlerden kurtulunması gerektiğini savunuyor ancak  kayda geçmiş onca yasal doküman dikkate alındığında böyle bir değişikliğin yapılabilmesi oldukça zor görünüyor. 

Sonuç olarak, "Şartlar ve Koşullar" terimi Türk Dili kurallarına göre bir hilkat garibesi olarak sözleşmelerde yer almaya devam ediyor. Bunun yerine "KULLANIM KOŞULLARI" terimini kullanmak en doğru olanı. 
                

12 yorum:

  1. Girişimcisiniz. Kutlarım. Belki bu konularda çok fazla kulak dolgunluğumuz var, okuduklarımız var. Bazen çok istememe rağmen Internet üzerinden hiçbir şeye cesaret edemiyorum.
    Hayırlı olsun. İyi çalışmalar.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim:) İlginç olan internette gördüğüm kadarıyla bu konu hiçbir şekilde sorgulanmamış (!)
    Esasen ben de internet üzerinden alışverişi sevmiyorum. Hele söz konusu gıda ürünü ise. Ne var ki insanoğlunun hızlı yaşamı tercih edilmeyen bazı yolları kaçınılmaz kılıyor. Bizim yerimiz, adresimiz belli en azından. Sadece telefon numarası üzerinden alışveriş yapan yığınla insan var maalesef. Biz de bu potansiyeli değerlendirmek istedik.

    YanıtlaSil
  3. İnternet ortamı o kadar çok ieye açık ki. Hiç kursuna gidemedim. Mecburiyetler çok işey öğretiyor. Ama incelikler için yetmiyor.

    Siteniz hayırlı olsun. Uğrayayım şimdi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Henüz öğrendim de diyemem kendi adıma, öyle ileri düzeyde öğrenmek gibi bir hedefim de yok bu yaştan sonra. Zira bilgi çağında tam bir şeyi öğrendim diyorsun bir bakıyorsun yenisi çıkmış.
      Teşekkür ederim. Site denecek hale gelmedi henüz. On-line satış sayfasını kaldırdım geçici olarak. Önce kargo şirketleri ile sözleşme imzalamak lazım. Sanırım en zor tarafı da bu. Zira şirketler sıvı yağları ve gıdaların taşımasında sıkıntı çıkarıyorlar. Ancak Hepsiburada ve n11.com gibi sitelerin özel anlaşmaları var. Bu süreci de yavaş yavaş başlattık:)

      Sil
  4. eveeet bir dolu hukuk ve ticaret çevirisi yaptım. genelde şartlar ve koşullar veya hükümler veya koşullar diyoruz ama çevirirken kafamızda şart ve koşulun aynı şey olduğunu düşünmüyoruz. yani, şart derken kafamızda ingilizce şart ve koşul derken de kafamızda ingilizce koşul canlanıyor, ikisini farklı düşünüyoruz, türkçe aynı olsa da :) bu karışıklık daaa üniversiteler ile tdk nın kendine göre karşılık bulmasından kaynaklanıyor. türkçe karşılıklar konusunda ülkemizde bir konsensus yok, maalesef :) her prof her hoca kendince karşılık kullanıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nedense söz konusu karışıklığın farkında olan hemen hemen hiçkimse yok(!) Hiçbir kaynaktan doğru sonuca ulaşmak mümkün olamıyor; yanlıştan emin olunsa da:)

      Sil
  5. Eşinizi tebrik etmek lazım. Dikkatinden dolayı :)

    YanıtlaSil
  6. Ondan birşey kaçmaz;) Ne de olsa başak burcu:))

    YanıtlaSil
  7. çok ilginç ya bu kadar kalıplaşmış ve bu kadar yanlış yanyana gelmiş bir ikili valla eşinize gerçekten kocaman bir bravo hepimize de kocaman bir günaydın diyesim geldi..şartlar=koşullar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuzu geç fark ettiğim için kusuruma bakmayın. Oldukça tuhaf bir durum değil mi? Buna benzer dilimizde başka ne tuhaflıklar var acaba?:)

      Sil
  8. Bir bahar mimi hazırladım. Size de pas ettim, cevaplarsanız mutlu olurum :)

    YanıtlaSil
  9. Teşekkür ederim. En kısa zamanda cevaplarım:)

    YanıtlaSil