Kızım o kadar tembihlediği halde Venüs'ün ilaçlarını buzdolabında unutunca apar topar geri dönüp onları almaya gidiyorum. Venüs bugün çok iyi. Önceden olduğu gibi hareketlenmesi sevindiriyor bizi. İlaçlarını içiriyoruz. Karşıyaka'dan gelen öğlen misafirlerimizi hiç rahatsız etmiyor, yanlarında sessizce uzanıyor. Misafirlerimizi uğurladıktan hemen sonra Google'dan beş yıldızlı bir yorum aldığımız bildiriliyor. Belli ki çok hoşnut kalmışlar.
Dün yukarı yaylada gördüğüm vişnelerde aklım kaldı. Yanıma iki plastik kova alıp patika yol boyunca tırmanıyorum. İki büyük beyaz kelebek kah sağımdan kah solumdan bana eşlik ediyor. Türlü orman çiçekleri arasından tepeye varıyorum. Bu yıl ot temizliği yaptırmadığım için ayakkabılarımın içi dikenle doluyor. Hemen karşımda dalları meyve dolu vişne ağaçları görünüyor. Gömleğimi çıkarıp alçak dallardan teker teker toplamaya başlıyorum. Hafiften esen rüzgar ve ağacın gölgesi işimi kolaylaştırıyor. Ağaçlarda çok meyve var, topla topla bitmiyor. Sıkıca tutunduğu dallardan vişne saplarını ayırmak parmak uçlarımı acıtıyor. Belki de daha pratik bir yöntemi vardır bunun. Aşağı yaylada bir miktar vişne toplamıştık ama bu kadar zorlanmamıştım. Kızılcık toplar gibi zaman alıyor. Kızılcık dokunulur dokunulamaz ele düşüyor ama vişne öyle değil, dalını kolay bırakmıyor. Ufacık meyveleri teker teker koparıyorum dalından. Çok emek isteyen işler bunlar.
Rezervasyon yaptırmak isteyen misafirlerimizle yaptığım telefon konuşmalarını saymazsam, hiç ara vermeden on kiloya yakın vişne topluyorum. Aşağıdan telefon ediyor, yemeğe çağırıyorlar. "Siz yemeğinizi yiyin, ben dönünce yerim." diyorum. Elimdeki kovalar dolunca geldiğim patika yolundan geri dönüyorum. O iki büyük beyaz kelebek yine bana eşlik ediyor.
Misafirlerimizin çoğu tavsiye üzerine gelenler. Yine ta Ödemiş'ten kalkıp gelmişler. Ertuğrul Şef bana topladığım vişnelerden nefis bir şerbet hazırlamış. Keyifle içiyorum. Misafirlerimizi ağırladıktan sonra ekip arkadaşları ile birlikte dönüyoruz. Selma Hanım telefon ediyor. Büyük deprem olmuş, herkes sokaklarda (!) Arabanın içinde hareket halinde olduğumuzdan dolayı hissetmiyoruz depremi. Önce kızımızı arıyoruz. O çadır kampında olduğu için en emniyetli yerde aslında. Oğlumuzu arıyoruz. Deprem onun olduğu yerde hissedilmemiş bu kez ama biz henüz evimize girmeden öğreniyor depremin merkezini. Karaburun açıklarındaymış. Deprem profesörlerine gün doğuyor. Ahkam kesmeye başlıyorlar medyada. Ege'de yedi büyüklüğünde deprem olacakmış yakın zamanda. Hepsi kuru sıkı sallıyor. Evet, bilimsel olarak fay hatları haritası çıkarılmış durumda. Nerede deprem potansiyeli var nerede yok belli. Ne var ki depremin ne zaman olacağına dair kimse bir şey söyleyemez. Bir tarih atıyorlar, Nasrettin Hoca'nın "Ya tutarsa" fıkrası gibi.
Özellikle İzmir çevresi için yıllar önce şarlatan olmayan, gerçek bilim adamlarının yaptığı açıklamayı akılcı buluyorum. Bu bölge bir çok fay hattına sahip hareketli bir bölge. Sık sık deprem olur bu nedenle. Güzel tarafı hafif ve orta şiddetteki depremlerin çoğunu hissetmeyiz ama çok işe yararlar. Üzerindeki gerilim azalır her fay kırılmasında. Bu sebeple büyük deprem riski azdır İzmir civarında. Olası en büyük deprem büyüklüğü belki 6 yı biraz geçebilecektir. Hafif hasara sebebiyet verir bu büyüklükte bir yer sarsıntı. Yine de çok sayıda küçük depremlerin olması ürkütücü değil rahatlatıcıdır.
Misafirlerimizin çoğu tavsiye üzerine gelenler. Yine ta Ödemiş'ten kalkıp gelmişler. Ertuğrul Şef bana topladığım vişnelerden nefis bir şerbet hazırlamış. Keyifle içiyorum. Misafirlerimizi ağırladıktan sonra ekip arkadaşları ile birlikte dönüyoruz. Selma Hanım telefon ediyor. Büyük deprem olmuş, herkes sokaklarda (!) Arabanın içinde hareket halinde olduğumuzdan dolayı hissetmiyoruz depremi. Önce kızımızı arıyoruz. O çadır kampında olduğu için en emniyetli yerde aslında. Oğlumuzu arıyoruz. Deprem onun olduğu yerde hissedilmemiş bu kez ama biz henüz evimize girmeden öğreniyor depremin merkezini. Karaburun açıklarındaymış. Deprem profesörlerine gün doğuyor. Ahkam kesmeye başlıyorlar medyada. Ege'de yedi büyüklüğünde deprem olacakmış yakın zamanda. Hepsi kuru sıkı sallıyor. Evet, bilimsel olarak fay hatları haritası çıkarılmış durumda. Nerede deprem potansiyeli var nerede yok belli. Ne var ki depremin ne zaman olacağına dair kimse bir şey söyleyemez. Bir tarih atıyorlar, Nasrettin Hoca'nın "Ya tutarsa" fıkrası gibi.
Özellikle İzmir çevresi için yıllar önce şarlatan olmayan, gerçek bilim adamlarının yaptığı açıklamayı akılcı buluyorum. Bu bölge bir çok fay hattına sahip hareketli bir bölge. Sık sık deprem olur bu nedenle. Güzel tarafı hafif ve orta şiddetteki depremlerin çoğunu hissetmeyiz ama çok işe yararlar. Üzerindeki gerilim azalır her fay kırılmasında. Bu sebeple büyük deprem riski azdır İzmir civarında. Olası en büyük deprem büyüklüğü belki 6 yı biraz geçebilecektir. Hafif hasara sebebiyet verir bu büyüklükte bir yer sarsıntı. Yine de çok sayıda küçük depremlerin olması ürkütücü değil rahatlatıcıdır.