KATEGORİLER

25 Ağustos 2017 Cuma

VENÜS SAHNEDE

25/08/2016 Cuma, Tire

Aksilikler peşimi bırakmıyor. Yaylada internete bağlanamam canımı sıkıyor. Ne zamandır servise götürmeyi geciktirdiğim arabamın bakım zamanının geldiğini gösteren ikaz ışığı yanınca daha fazla bekleyemeyeceğim aşikar. Ali Ustayı arıyorum. Telefon birkaç kez uzun uzun çaldıktan sonra açılıyor. Gaza yüklenince ıslık sesine benzer bir ses duyulduğunu söylüyorum. Sabah arabayı dokuzda servise bırakmamı, kendi aracıyla bizi yukarı çıkarabileceğini söylüyor.

Sabah yola çıkmak üzereyken telefonum çalıyor. Arayan bizim yeni işe başlayan yardımcı hanım. Artık üç beş yıl geçmeden kimseye şöyle iyi, böyle kötü demeyeceğim. Kayınvalidesi merdivenlerden yuvarlanmış. "Bugün gelmezsem olur mu?" diye soruyor. "Hayır, bırak kaynananı gel." diyecek halim yok elbette. Bugün hava serince. Koca yazı devirdik sayılır.

Venüs'ün oyun merakı can yakıyor. Bizim kara kızlardan en az beş tanesini götürdü. Onları önünde yuvarlanan kara toplar zannediyor. Fifi'yle alt alta üst üste boğuştuğu gibi aynı şeyi tavuklarla yapmak istiyor. E tavuk bu (!) Ne kadar canları var ki. Bizim Venüs çıtaya benzer atletik bacaklarıyla gözüne kestirdiği birini yakalıyor kısa sürede. Ağzına aldığı gibi şöyle sağa sola bir silkeledi mi zavallı hayvan bir kenara yığılıyor. O gün olmasa bile ertesi gün can veriyor. Fifi akıllı mı akıllı. Bakıyor ki Venüs niyeti bozdu, yanına yaklaşan tavukların peşinden koşturarak yanından uzaklaştırıyor. İşte bu yüzden bağlı tutuyoruz Venüs'ü uzunca bir zamandır.

Akşam misafirlerini ağırlarken daha önce telefon eden bir genç geliyor. Yeni bir evlilik teklifi, masa düzenlemesi. Çocuk heyecanlı mı heyecanlı. Titriyor adeta yanımda. Ona daha önce hazırladığımız masa düzenlemelerinden örnek resimler gösteriyorum. Bayramdan önce ailesiyle istemeye gideceklermiş kızı. "Önce teklif etmek gerekir değil mi?" diyor. "Mecburuz, yapacağız." Birlikte çektirdikleri fotoğraflardan birkaç tane bırakıyor, masa düzeninde kullanalım diye. İlk defa süslemede fotoğraf kullanacağız. Güller, gül yaprakları, balonlar ve mum ışıkları altında ömürleri boyunca hafızalarında yer edecek bir gece olacak onlar için. Pazar günü daha kalabalık olur diye cumartesi gününe alıyoruz bu özel geceyi. 

Yukarı salonda nefis şehir manzarasına karşı oturmayı tercih eden genç bir çift keyifle yemeklerini yerken ağır ağır içkilerini yudumluyorlar. Kalkmalarına yakın beyefendi yanıma geliyor, elindeki küçük hediye paketini uzatarak iki orta kahve sipariş ediyor. Kahvelerin yanında uzattığı küçük kutuyu da yukarı getirmemizi rica ediyor. Bana ilginç geliyor bu durum. Cebinden çıkarıp verilecek büyüklükteki kutunun içinde ya bir yüzük ya bir kolye ya da küpe olmalı. Evliliklerinin beşinci yıl dönümleriymiş. Taş Ev yine mutlu bir anın şahitliğine soyunuyor. Bir tabağın içine koyduğumuz hediye paketi, kahvelerin eşliğinde masalarına getiriliyor. Delikanlı paketi alıp hanımefendiye uzatıyor. Bundan sonraki romantik anları yalnız yaşamaları gerektiğinden onları baş başa bırakıyoruz.

12 yorum:

  1. Ne güzel,masal yadında yazmışsınız gene.Hep mutluluklara şahit olun,mutlu yaşayın siz de.Venüs'e onları koruması gerektiğini nasıl anlatmalı acaba? Hem tavuklara yazık,hem de Venüs'e , kısa zamanda bu sorun da hallolur inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Sizlerden aldığım bu güzel yorumlar beni mest ediyor. Mutluluk hepimizin olsun. Evet hem tavuklara acıyoruz hem de Venüs'e. Venüs onlara zarar verdiğinden habersiz. Tavuklar da ondan zarar gelmez diye yanlarından ayrılmıyor. Bağlamak tavuklar açısından bir çözüm ama Venüs'ü devamlı bağlı görmek de üzüyor bizi. Umarım Venüs'ün aklı kısa zamanda başına gelir.

      Sil
  2. Çok keyıflı bır hıkayeydı☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizden aldığım bu yorum da benim için çok keyifli. Teşekkürler.

      Sil
  3. Okuması tatlı bir yazı. Bir çırpıda okuyuverdim. Tadı tamağımda kaldı :)

    YanıtlaSil
  4. Ooovvv,Venüs o kara topların oyuncak olmayıp koruması gerekenler olduğunu bir öğrense...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki en büyük sıkıntımız kara topları Venüs'ten koruyabilmek. Biraz zor öğrenecek gibi.

      Sil
  5. Evlilik aşka dayalı olmalı. Aşka dayalı olmalı ki çiftler birbirinin hatalarını hoşgörüyle bakabilmeli ve ayrıca birbirinin hatalarını düzeltmede birbirine yardımcı olmalı. Çiftler birbiri sayesinde daha da iyi olmalı ve itibar kazanmalı. Evlilik teklifi alan hanımefendiler sevinçten nefesi kesilebilir. Bazen de evlilik teklifi alan hanımefendiler hıçkıra hıçkıra ağlayabilirler. Tecrübeyle sabittir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evlilik tamamen bir şans işi. Siz isterseniz buna nasip deyin. Belki de hayatımızın en büyük kumarı. İyi bir eş insanın hayatını değiştirir ona dünyaları verir. Ama bir de kötüsüne denk geldin mi dünyada cehennem azabı yaşamak zorunda kalabilirsin. Şükürler olsun ki iyi bir eş sahibiyim, Allah ondan razı olsun.

      Sil
    2. Mutluluğunuz, huzurunuz, sağlığınız ve iyilikleriniz daim olsun.

      Sil
    3. Sağ olun. Sizlerinde öyle.

      Sil