KATEGORİLER

23 Ağustos 2023 Çarşamba

ZİNCİRLERİ KIRMAK

Zincirleri kırmak, şu atalet çemberinin içinden çıkabilmek ne zormuş! Ağaç Ev Sohbetleri dışında tam 199 gündür yazı yazmadığım gibi artık istediğim kadar blog ziyareti de yapmıyordum. Ağaç Evleri Sohbetlerine bile iki ayı aşkın bir süredir katılamadım. Aslında her an kendimi yazacakmışım gibi hazır hissediyorum ama o takati kendimde bulamıyordum şimdiye kadar. Neden bu böyle oldu, heyecanımın ateşine kimler su püskürttü, bilmiyorum. Bu süre zarfında okuduğum kaliteli kitapların değerlendirme yazılarını yazma arzusunu yitirdim. Yazmaya ve okumaya hiçbir şeyin engel olamayacağını zanneden ben, üreteceğim bahanelerin arkasına sığınmaktan kendimi alamadım. Önce deprem daha sonra seçim gerilimi yazmaktan alıkoyan gerekçeler olamazdı beni. Öyle güzel yazılmış kitaplar okudum ki, bazen aşağılık duygusuyla içime kapanıp sen kim, yazmak kim düşüncesine teslim oldum. Bazen de hayatın anlamını sorgularken güzel yazsan ne olacak ki, hepsi bir gün yok olacak diyerek teselli avuntusuyla teskin ettim kendimi. Ve gün geldi, yeniden yazıya dönmek için bahaneler aramaya başladım. Yazmanın bahanesi mi olur, aldım elime kızılcık sopasını vurdum kaba etlerime, haydi yaz artık, yazıklar olsun sana, torunun dünyaya gelmiş, ondan bile bahsetmemişsin diye üstüme yürüdüm. Torunuma, dünyanın en tatlı varlığına geleceğim ama daha önce biraz daha içimi dökmek istiyorum.

Belirli bir dünya görüşüm var fakat şimdiye kadar hiçbir siyasi faaliyetin neferi olmadığım gibi, hiçbir partiye de üye yazılmadım. Son seçim döneminde bir yol ayrımına gelmiştik. Ya mevcut siyasi iktidar yerini perçinleyip ülke olarak karanlığa sürüklenecektik ya da en azından eskiden olduğu gibi yarım yamalak bir demokrasi getireceğini, adaletin sağlanacağını vaat eden muhalefete destek verecektik. İktidar lideri ve yöneticilerinin yalan, hakaret içeren söylemleri karşısında ılımlı bir dil kullanan muhalefet bileşenleri az da olsa bir umut ışığı yakmıştı. En önemlisi, dini ve milli duyguları sömüren, halkı saçma sapan politikalarla ekonomik bunalıma sürükleyen, cehaletin temsilcisi, yirmi yıldan bu yana özgürlükleri ortadan kaldıran, ülkeyi tarikatlara teslim eden bir ideolojinin sonunu getirecektik!

Sonradan ah vah demeyelim, üzerimize düşen görevi lâyıkıyla yerine getirelim diye, her iki seçimde, eşimle birlikte sandık görevlisi olduk, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde % 92 oranında muhalefet adayına oy çıkan sandığımızı ilçe seçim kuruluna teslim edene kadar koruyup başından ayrılmadık. Sonuç hepinizin bildiği üzere büyük hayal kırıklığı, hüsran... 

Seçimi kaybetmemizden daha fazla beni üzüntüye boğan, ana muhalefet partisi başkanının bu yenilgiyi insanlara bir başarı olarak gösterme çabası oldu. Özellikle emekleyen demokrasilerde halk, siyasal partilerin başında karizmatik liderler bekler. İktidarın karşısına çöp tenekesini koysan yüzde altmış çöp tenekesi kazanır atmosferi varken ana muhalefet liderinin hezimete uğradığı halde koltuğuna yapışmasının ne anlamı olabilir. Şu anki düşüncem, bu lider, ağzıyla kuş tutsa artık benim oyumu alamaz. Halen piyasada olan hiçbir muhalefet siyasetçisine de güvenmiyorum. İstedikleri kadar darbeci desinler, halkımızın demokrasiden bir şey anlamadığının bilinciyle bundan sonra seçimle iktidarın değişeceğine inanmıyorum. Bu ülkede ayrımcılık, din ve milli duyguların sömürülmesi prim yaparken muhalefet en olumsuz koşullarda bile bir varlık gösteremiyorsa tek yol devrim... 

19 yorum:

  1. :) tatil, yolculuk, yurtdışı keyifli oldu mu :) yunanistan olacaktı galiba :)

    YanıtlaSil
  2. Hoş geldiniz :) Bazen sadece ara vermek gerekiyor sanırım. Özellikle de her şey üst üste geldiğinde. Gelmese bile insan durmak isteyebilir. Hem ne güzel ki, günlerinizi dolu dolu yaşamışsınız. Elbet paylaşacağınız yazılarınız da olur. Torununuz için tebrik ederim. Dönmenize de sevindim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldum, umarım her şey yolundadır. Evet, verdiğim bu aranın nedenini tam olarak anlamış değilim. Ara verecek bahane üretmenin anlamı yok ama oldu işte. Evet, acısıyla tatlısıyla yazılacak çok konu oldu aslında. Çok teşekkür ederim, işin torun faslı başka, yeni bir hayata başlamışız gibi. Sağ olun:)

      Sil
  3. Hoş geldiniz. Özlettiniz kendinizi. :) Görecek günler var daha şarkısının nakaratını söylemeye bir süre daha devam:) Torun da hoş gelmiş, gözünüz aydın:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Buraneros, ben de sizleri çok özledim. Umarım güzel günler göreceğiz. Torunun tadı bir başka. Çok teşekkür ederim:)

      Sil
  4. Hoş geldiniz, yokluğunuz çok belliydi. 🤗 Benim de çoğunlukla ve benzer nedenlerle elim yazmaya gitmiyor, ama yazmasak da olmuyor. Bu dönemi de böyle geçireceğiz, başka türlü yazacağız belki... Oruç Arıoba'nın o harika cümlesi hep aklımda "... Bırak da biraz yağmur yağsın." Akışa bırakalım bakalım ne oluyor...Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş gördüm:) Çok naziksiniz. İnanın ki benim bariz bir nedenim yok. İşte, öyle bir uyuşukluk geldi üstüme. Bir de süre uzayınca daha zor oluyor yeniden dönmek. Evet, tam olarak öyle bir şey, biraz akışa bıraktım kendimi. Çok teşekkür ederim:)

      Sil
  5. Nazik sözleriniz için teşekkürler. Zaman çok çabuk geçiyor. Küçük dünyalı altı aylık oldu bile. Yazmanın ve okumanın bahanesi olmaz. Niye ara verdim bunca uzun bir süre, bilmiyorum. Neyse, blog dostlarını yine eskisi gibi aramızda görmek güzel. Ülkenin durumu her bakımdan ne kadar kötü olursa olsun, yine yazabilmeliyiz.
    Çok doğru, insan olabilmek bulmakta zorlandığımız yüce bir değer haline geldi. Bu nedenle de insan kalabilmekte zorlanıyoruz. Güvensizlik, bencillik toplumu zehirli bir sarmaşık gibi kucaklamış. Kendinize iyi bakın, teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  6. Hoş geldiniz Mr. Kaplan 😊 Arayı bu kadar açmayalım lütfen; özlüyoruz yazılarınızı, fikirlerinizi, yorumlarınızı 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldum 😊 Çok teşekkür ederim. Elimde olmayan ve hâlâ anlamını çözemediğim nedenlerden ötürü sizlerden ayrı kaldım. Umarım geçmiştir, bir daha olmaz.😉

      Sil
  7. Hoş geldiniz 😊 Öncelikle torununuz için kutlamalıyım, analı babalı, sağlıklı günler diliyorum.🙏🎉
    Bazen her şeyden bunalır insan ve kendine çekilir. Hayat devam ediyor, üstelik size umut ve enerji pompalayacak minik bir can da varken devam etmek daha anlamlı.
    Tekrar hoş geldiniz... 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldum:) Çok teşekkür ederim. Katılıyorum size. Sizlere kavuşmak ayrı güzel, sağ olun:)

      Sil
  8. Torununuza hoşgeldin ,diyelim, ne mutlu size. Sağlıkla güzellikle büyüsün.
    Seçim sonuçlarını tamamen unutmak istiyorum, artık bu düzeni kurdular kolay kolay da yıktırmazlar,hatta mahalli seçimlerde bile alır giderler. Umut umut nereye kadar, gerçekler ortada.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, inşallah. Artık umutlar tükendi, fakat her şeyin bir sonu vardır. Umarım o güzel sonu görmek nasip olur.

      Sil
  9. Koca yazıdan sadece torun kelimesini aldım ben :) çoooook mutlu oldum, anneli babalı ananeli dedeli neşeli sağlıklı iyi şansla büyüsün inşallah! Ben yokluğunuzu baya hissettim ama torun oldu ondan tüm evren değişti diyordum :) Ben yine de buna inanıyorum.. Keyifli zamanlar! Fırsat buldukça yazın kaçmıyor ya buralar….

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En isabetli seçim:) Çok teşekkür ederim. Eksik olmayın, sizlerden uzak kalmak beni de üzdü. Yazacağım, sonsuz teşekkürler:)

      Sil
  10. Bunların hepsi sıcaktan hepsi... Tabii depremdi seçimdi derken bizlerin de bir molaya ihtiyacı oldu. Olsun geri döndük hep beraber. Hoş döndünüz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz spama düşmüş! Muhtelif nedenler olabilir ama garip bir isteksizlik haliydi. Eskiden asla blogu bırakmam diyen ben nasıl olduysa uzunca bir ara verdim! Evet, sizleri yeniden enerjik bir şekilde görmek benim için ilham ve mutluluk verici. Hoş buldum:)

      Sil