KATEGORİLER

12 Nisan 2023 Çarşamba

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 190

Sevgili DeepTone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri etkinliğimiz devam ediyorÖnceki haftaların sohbet konularını ve konu başlıklarını öneren arkadaşlarımızın isim listesini burada bulabilirsiniz. Bu haftanın konusu sevgili Sade ve Derin / DeepTone tarafından belirlendi.

"İnsanlar dünyaya zarar mı veriyor yoksa daha yaşanır hale mi getiriyor?"

Bu soru karşısında kafamda ilk canlanan şey, insanların dünyaya nasıl zarar verebilecekleri oldu. Aslında içinde bulunduğumuz ekosistemde canlı ve cansız bütün varlıklar birbirlerine hem fayda hem zarar vermekteler. Henüz anlamını çözemediğimiz varoluşun nihayetinde meydana gelen birtakım olaylar her zaman güçsüz olanı güçlüye mahkûm edegelmiştir. Yaşamlarını devam ettirebilmek için bütün varlıklar bir şekilde kendilerini çevre şartlarına adapte etmek zorundadır ki bunu evrim teorisi gayet iyi açıklamakta. 

İnsanlar dünyaya zarar verebilirler mi? İnsan evrenin çok küçük bir parçasını oluşturduğu için yakacağı yer cürmü kadar olabilir ancak. Gözümüzde abarttığımız insan türünün dünyanın sonunu getireceği bence absürd bir yaklaşımdır. Çünkü öyle kibirliyiz ki, kendimizi dünyanın tek sahibi sanıyoruz. Türümüzün sona ermesi sanki dünyanın sonunu getirecek. Yok böyle bir şey. Milyarlarca yılı arkada bırakmışız, ne kadar çok canlı türü yaşamış dünyamızda, birçokları yaşamaya ayak uydurmuş, içinde bulunduğumuz bir kısmımız ise şekilden şekile girerek bugünleri görmüş. Yani demek istediğim şu ki insan ne kadar çabalarsa çabalasın dünyaya zarar verme gücüne haiz değildir. Çevre kirliliği, ozon tabakası, kuraklık, salgın hastalıklar, gdo'lu ürünlerden gelecek zararlardan başta insanlar olmak üzere tüm canlılar etkilenebilir, ama dünyaya bir şey olmaz!

Dünyanın insanlar için yaşanılabilir hale getirilmesi, insanların elinde olan bir şey. Yaşanılabilir bir dünya, kişiye göre değişen göreceli bir kavram. Güzel yaşamak için ne lâzım diye sorsak her birimiz ayrı cevap veririz. Bence güzel yaşamak için gerekli şartları oluşturmak birey olarak altından kalkabileceğimiz bir husus değil. İnsanın doğuştan gelen bir takım olumsuz özellikleri, söz gelimi bencilliği, toplumda güzel bir yaşam kurulmasına en büyük engellerden biri. Herkes bireysel olarak kendi yaşamını kendine göre güzelleştirmenin peşinde. Elbette para yaşamı güzelleştirmenin başlıca yollarından biri. Para olunca istenilen pek çok şeye kavuşmak mümkün. Gelgelelim insanın diğer kötü bir özelliği ise, sınırsız hırsa sahip olması. Bir şeyi elde ettiği zaman, daha iyisini, daha başkasını istiyor ve bu isteklerin doyurulması son derece zor. Bu bakımdan güzel bir yaşam için para da her zaman tek çare değil.  

Güzel yaşamın sırrı, bana göre, insanın bencilliğini, hırslarını, gösteriş merakını bir kenara atıp elindekilerle yetinebilme becerisine sahip olmaktır. Kabul etmeliyiz ki, bu beceriye hiçbirimiz lâyıkıyla sahip değiliz. Kötü insan olmamızdan değil, mevcut sistemde yarınımıza güvenle bakmak, çevreye karşı konumumuzu koruyabilmek için böyle yapmak zorundayız. Ne yazık ki kısa dönemde bireysel çabalarla değiştirmemiz mümkün değil bu düzeni. Bu düzenden yararlananlar çok daha güçlü çünkü. Yaşamı toplum için değil sadece kendi ve yakın çevresi için güzelleştirmeye çaba gösterenler, hatta bunun için arkadaşlarının, en yakın dostlarının bile hakkını yiyenlere şahit oluyoruz günümüzde.    

8 yorum:

  1. Haklısınız , insan elindekilerle yetinebilmeli ve ihtiyacı olandan fazlasına göz dikmemeli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutluluğun anahtarı bu olmalı ama ne kadar yapabiliyoruz bilmiyorum:)

      Sil
  2. hımm çok umutlu ve iyimsersin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umudum, iyimserliğim buysa umutsuzluğum ve karamsarlığımı sen düşün:)

      Sil
  3. ne kadar yaşanabilir hale getirdik bilmiyorum ama zarar verdiğimiz kesin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın verdiği en büyük zarar kendi türüne. Bunun temelinde egoizm yatıyor bence.

      Sil
    2. Yukarıdaki yoruma verdiğiniz cevaba küçük bir ekleme yapmak isterdim. Çıkarcılık, duyarsızlık ve acıma duygularının körelmesi.
      İnsan, insanlıktan giderek uzaklaşıyor böylece.

      Sil
    3. Çıkarcılık, duyarsızlık, acıma duygularının körelmesinin temelinde bencillik yok mu hocam? Bencil kişi sadece kendini düşünür, başkaları onun hiç umurunda değildir. Evet gelecek, insan ilişkilerinde daha olumsuz bir ortam yaratıyor.

      Sil