KATEGORİLER

22 Aralık 2023 Cuma

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 226

Sevgili  DeepTone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri etkinliğimiz devam ediyorÖnceki haftaların sohbet konularını ve konu başlıklarını öneren arkadaşlarımızın isim listesini burada bulabilirsiniz. Ağaç Ev Sohbetlerinde bu haftanın konusu sevgili Sade ve Derin / DeepTone'dan.  

"İnsanların yararı için tıbbi araştırmalarda hayvanları kullanmak doğru mudur?"

Bu soruya verilecek cevapların temelinde inancın yattığını düşünüyorum. Evrim teorisine göre insanın hayvandan geldiğini düşünenlerle inancı gereği çamurdan yaratıldığını hayal ederek kendisini eşref-i mahlûkat sınıfında görenler arasında doğal olarak bir ayrışma olacaktır. İki türün akrabalık ilişkisi içerisinde bulunduğunu düşünen Darwincilerin hayvanlarla aralarında daha sıkı bir bağ oluştuğunu ileri sürmek mümkün bu nedenle. Onlardan hayvana yapılan eziyeti insana yapılan eziyetten farklı görmemesi beklenir. 

Dinciler ise insan yararına hayvanların eziyet görmesini ve hatta kurban örneğinde olduğu gibi kanları akıtılarak boğazlarının kesilmesini inançları gereği kendilerine sorun etmezler. Derler ki, Tanrı, hayvanları insanlar için yarattı. Ve dinden uzaklaşanlara dönüp farklı düşünüyorsanız o zaman et yemeyin, süt içmeyin, ata binmeyin vs derler. Bu konuda pek haksız da sayılmazlar doğrusu. Hatta daha da ileri giderek Evrim Teorisi yandaşlarını samimiyetsizlikle suçlarlar. Böyle olunca konu işin içinden çıkılmaz bir hal alır. Hayvanların bilimsel araştırmalarda kullanılması söz konusu olduğunda, kabul etmeliyiz ki, sadece veganlar özü ve sözünde birdir. Öyle değil mi, madem hayvanlar bizim atalarımız, onları yerken bir bakıma yamyamlığı kabul etmiş olmuyor muyuz? 

Konumuz veganlık olmamakla birlikte hayvan ürünlerini tüketmenin insan sağlığı için gerekli olup olmadığı hususunda bilim insanlarının uzlaşmadığını görüyoruz. Diyelim ki hayvansal ürünlerle beslenmenin sağlık açısından zorunlu olduğu bilimsel olarak ispatlandı. Bu durumda gönül rahatlığıyla hayvansal gıda kullanmaya devam edecek miyiz? O vakit birbirini yiyen hayvanlardan insan olarak bizim ne farkımız olacak? Oldukça karışık mevzu bunlar.

Şahsi düşüncem hayvanların her türlü bilimsel araştırmalardan ve insanlara farklı şekillerde hizmet ettikleri tüm alanlardan (petshoplar, sirkler, yük taşımacılığı, hayvanat bahçeleri vs.) uzak tutulması yönünde. Hayvansal gıda tüketiminde zaman içinde evrimleşip kendimize farklı besin kaynakları yaratabilirsek etik bakımdan sorunu aşacağımızı düşünüyorum. Madem kendimizi eşref-i mahlûkat olarak niteliyoruz o zaman birbirimizi yemeyi, işkence etmeyi bırakıp daha insanca bir hayat sürmeliyiz. Eğer hayvanlar araştırmalarda kullanılmasa pek çok hastalık tedavi edilemezdi diyebilirsiniz. Haklı olabilirsiniz ama belki de zaman içinde insan hastalıkların tedavisi için başka canlıların canını yakmadan farklı yollar da bulabilirdi. Kaldı ki daha uzun yaşamak için başka canlıların ölmelerini göze almak pek etik gelmiyor bana. Kendim de dahil olmak üzere insanların büyük bir kısmı bencil bir tavır içinde hayvanların türlü işkenceler altında yok edilişine ortak olma, sessiz kalma ya da görmemezlikten gelme ahlâksızlığından kendi payına düşeni alıyor maalesef. 

10 yorum:

  1. yani sevmesek de elimizden bişey gelmiyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, hoşumuza gitmese de bazı şeylerden vazgeçmememiz tuhaf:)

      Sil
  2. Sevgili Kaystros,
    "İnsanların büyük bir kısmı bencil bir tavır içinde hayvanların türlü işkenceler altında yok edilişine ortak olma, sessiz kalma ya da görmemezlikten gelme ahlâksızlığından kendi payına düşeni alıyor maalesef." Şu cümle, söylenecek milyon tane cümleyi bertaraf ediyor. Terbiye etmeye büyük özen gösteriyorum kendimi, başarırım umarım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonunu bilen her insan kendini terbiye etmeye çalışır. Çevresine özellikle diğer canlılara değer vermeyen onlara karşı akıl ve beden gücünü silah olarak kullanan insan aslında kendini yeterince geliştirememiş bencil bir varlıktır. Bazen bu toprakların ferdi, bazen de dünyaya bir insan olarak gelmek utandırıyor beni. Ne yazık ki gelecek pek umut vermiyor bana.

      Sil
    2. Artık bana da umut vermiyor maalesef. İnsan gelmiş geçmiş en kötü canlı.. :(

      Sil
    3. Kabullenmekten başka bir çözüm yok. Haklısınız, zekânın canlıyı iyi yapma özelliği yok ne yazık ki!

      Sil
  3. "İnsanların yararı için" biyolojik silah üretilmesi, "insanların yararı için" Covid virüsünün laboratuvarda deney yaparken yanlışlıkla sokağa kaçıvermesi, "insanların yararı için, demokrasi götürmek için falan bir ülkenin diğer ülkeyi bombalaması, hatta bir annenin "senin iyiliğin için" diyerek çocuğunun kaderiyle oynaması gibi gibi gibi... Yani demem o ki mesele "tıbbî araştırmalar için hayvanların kullanılması" ile sınırlı değil bence. "İnsanların iyiliği" diye başlayan bütün cümleleri sorguladığımızda.... Ha yine bizden bir cacık olmaz, o yüzden carpe diem be ya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Az önce Netflix'ten Pain Hustlers (Acı Reçete) filmini izledik eşimle. Soner Yalçın'ın Kara Kitap'ında değinilen ilaç sektörünin acımasızlığı üzerine gerçek olaydan bir aktarım. Artık ne insanın hiçbir sözüne güvenmiyorum ve bir şey söyledikleri zaman acaba bunun altından ne çıkacak diye merak ediyorum. Carpe diem diem de bu şartlar altında anı yaşadım diemiyoruz be ya:))

      Sil
  4. Bu konudaki fikirlerimi zaten Deep'in sayfasında yazmıştım. Keyfi şeylerde kesinlikle karşıyım, hani kozmetik ürünleri için gibi Onun dışında sizin de dediğiniz gibi zaman içinde farklı yöntemler geliştirebilirdi ki sanırım bunun için çalışmalar oluyor fakat yeterli mi bilmiyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan yararına hayvanlar üzerinde yapılan her türlü işkence ve eziyet beni üzer. Buna hakkımızın olmadığını düşünüyorum. Çünkü hayvanlardan tek farkımız düşünme yeteneğimiz olduğu iddiasındayız ve bu üstünlüğümüzü onlar ve kendi türümüz üzerinde bencilce tahakküm kurmak suretiyle kötüye kullanıyoruz.

      Sil