Kitabın Adı: ALAÇATILI "kökler, taş ev, yasak aşk"
Yazar: Mehmet CULUM (2005, Alaçatı/İZMİR)
Sayfa Sayısı: 329
Yayınevi: A.P.R.I.L Yayınları Basım Yılı: 3. Baskı. Mart 2007, Ankara
Türü: Roman
Kitap Hakkında: Son yıllarda okuduğum en güzel kitaplardan biri. Alaçatılı yazar Mehmet CULUM bu eseriyle ölümsüzleşmiş. Yazım ve imla hataları da yok denecek kadar az. Bana göre kapak tasarımı seçilen renk olarak kitabın hak ettiği ilgiyi uyandırmıyor. Osmanlının çöktüğü Birinci Dünya Savaşı yıllarından günümüze kadar gelen bir serüven. Nefis bir araştırma. Alaçatı ve Çeşme'nin tarihi. Balkan ve Ege halklarının birbiri içine geçmiş dramatik yaşantısı. İki ailenin zaman zaman kesişen hayatları. Bir taş ev ve onun bodrumu. Orada başlayan saf ama ümitsiz bir aşk. Hayatın gerçekleri. Zorluklar ve dostluklar... Savaş yılları... Yıllar sonra köklerini arayan bir yabancı.
Yazarın tarihe ışık tutan iki eseri daha var. 2004 yılında yayımlanan Azap Ağa "Bir Ege Hikayesi" ve 2009 yılında yayımlanan Çeşme "Kalenin Gölgesinde". Her üç romanı da Çeşme ve yöresini anlatıyor. İlk okuduğum kitabı "Alaçatılı" dan sonra diğer kitaplarını da okuma arzusu uyanıyor bende.
Yazarı anlatmaya devam edeyim. 1948 Çeşme doğumlu, Bornova Anadolu Lisesinden mezun olduktan sonra A.Ü SBF İşletme Bölümünü bitirmiş. Bir otelin ön bürosunda Hollandalı Jeanne ile tanışmış ve evlenmişler. 1982 yılından itibaren Çeşme'de eşiyle birlikte antikacılık işine giriyor. Emekli olduktan sonra da Çeşme ve Alaçatı'nın tarihini araştırıp yazmaya başlıyor. Romanın ilk bölümünde olaylar sahip oldukları bu antikacı dükkanında geçiyor. Yazar romanına misafir ettiği iki ailenin nesiller süren yaşamını basit, akıcı ve duygulu bir dille anlatıyor.
Beni derinden etkileyen bir roman. Hele son bölümlerde duygularıma yenik düşüyorum. Kitabı bitirdiğim zaman sabah ezanı okunuyor. Kaderleri, yaşamları boyunca Sakız ve Alaçatı arasında sürüklenmiş Rum aile ile gördükleri zulme dayanamayıp topraklarını terk ettikten sonra onlara katılan Boşnak ailenin dramı. Her seferinde yeniden kurulan düzenler, yaşam mücadelesi, savaş yılları. Angeliki ve Refik arasında filizlenen aşk. Refik'in çaresizliği. Angeliki'nin büyük aşkı. George Refique Armolia'nın elli küsur yıldan sonra geçmişinin nice yaşanmışlıklarına şahit olmuş "Taş Ev" de kardeşi Halil'le buluşması. Akan gözyaşları... Göz yaşlarım...
Ömer'in örnek esnaf davranışı. Amerikalı George ile doğan dostluk. Anlatımın güzelliği... Bazı filmlerin olduğu gibi kitapların da hem seveni vardır hem de sevmeyeni. Bu bakımdan kitap tavsiye etmek risklidir. Ama ben bu kitabın okuyun diyorum. Hele hele Egeli ve göçmenseniz hiç kaçırmayın. Orhan Pamuk halt etmiş yanında... Helal olsun sana Mehmet CULUM bey. Ne mutlu sana ki tarihe kalıcı notlar düşerek böyle bir eser kazandırmışsın yörene!
Beni derinden etkileyen bir roman. Hele son bölümlerde duygularıma yenik düşüyorum. Kitabı bitirdiğim zaman sabah ezanı okunuyor. Kaderleri, yaşamları boyunca Sakız ve Alaçatı arasında sürüklenmiş Rum aile ile gördükleri zulme dayanamayıp topraklarını terk ettikten sonra onlara katılan Boşnak ailenin dramı. Her seferinde yeniden kurulan düzenler, yaşam mücadelesi, savaş yılları. Angeliki ve Refik arasında filizlenen aşk. Refik'in çaresizliği. Angeliki'nin büyük aşkı. George Refique Armolia'nın elli küsur yıldan sonra geçmişinin nice yaşanmışlıklarına şahit olmuş "Taş Ev" de kardeşi Halil'le buluşması. Akan gözyaşları... Göz yaşlarım...
Ömer'in örnek esnaf davranışı. Amerikalı George ile doğan dostluk. Anlatımın güzelliği... Bazı filmlerin olduğu gibi kitapların da hem seveni vardır hem de sevmeyeni. Bu bakımdan kitap tavsiye etmek risklidir. Ama ben bu kitabın okuyun diyorum. Hele hele Egeli ve göçmenseniz hiç kaçırmayın. Orhan Pamuk halt etmiş yanında... Helal olsun sana Mehmet CULUM bey. Ne mutlu sana ki tarihe kalıcı notlar düşerek böyle bir eser kazandırmışsın yörene!