KATEGORİLER

27 Mayıs 2016 Cuma

CADDELER YAĞMURA TESLİM!

26/05/2016 Perşembe, İzmir

Oğlumun on beş gün önce geçirdiği göz operasyonundan sonra kontrol için yine bugün İzmir yollarına düşeceğiz. Sabahın köründe Baki Ustanın telefonuyla uyanıyorum. Dün bıraktığı yayla anahtarlarını almak üzere evin önüne gelmiş. Hemen giyinip aşağıya iniyor ve anahtarları ona teslim ediyorum. Dün de Ünal ve Selim Ustalarla yaylada buluşmuş, onlara yaptırmayı düşündüğümüz kapı sundurmaları, dolaplar, kasa bankosu ve bar/içecek grup mobilyaları için tasarım/teklif çalışmalarını istemiştik.

Kahvaltı ertesi yola çıktığımızda güzel görünen hava İzmir'e yaklaşırken yağmura döndü. Biraz erken gelmişiz. Randevu saatini beklerken Alsancak'ta biraz oyalandıktan sonra muayenehaneye tam zamanında atıyoruz kapağı! Aniden şiddetli bir yağmur bastırıyor, arkasından kocaman yağmur damlalarına dolu taneleri eşlik ediyor. Uzun zamandır bu şiddette bir yağmura şahitlik etmemiştim. Kısa sürede cadde ve sokaklar birer akarsu yatağına dönüyor.

Tam yirmi dakika gecikmeyle kabul ediyor doktor bizi. Gelişmelerin iyi olduğunu öğrenip seviniyoruz. Her operasyon bir risk aslında. Bir sürü belgeler imzalatılmıştı operasyon öncesi. Kazara işler ters gitse sorumlu olan doktor değil yine biz olacaktık! Dışarıda sağanak gök gürültüsü eşliğinde devam ediyor. Sırılsıklam ıslanmayı göze almadan arabayı park ettiğimiz yere kadar yürüyebilmek neredeyse imkansız. Yağmurun hız kesmesini bekliyoruz uzunca bir müddet. Baki Usta'ya telefon ediyorum. Hafif bir serpinti şeklinde uğrayıp geçmiş yaylada yağmur. Çatıda bacaları boyamaya başlamış. İzmir'deki tufandan bahsediyorum ona.

Daha fazla beklemeye sabrım kafi gelmediğinden saçak altlarından seke seke arabaya ulaşıyorum. Şehrin alt yapısındaki eksiklik ve hatalar su yüzüne çıkmış. Yollarda drenaj diye bir şey yok. Bir saat içinde şehri teslim alan şiddetli yağış nedeniyle yollar göle dönmüş... Kızım telefonda iş yerinden çıkmak üzere olduğunu, bizi evine beklediğini söylüyor. Bir de tiyatroya bilet falan alacakmış. Akşam onda kalmamızı istiyor. Evi şehrin diğer ucunda. Akşam kalmamız mümkün olmadığı gibi uğramaya kalksak işlerimizi bitiremeyeceğiz. Yarın Cumhur Usta ferforje teras kapısı ile lavabo altlarına profil elemanların montajlarını yapmaya gelecek.  Bu yüzden Gıda Çarşısına uğrayıp hemen eve dönmek istiyoruz. Abisinin izninin bitmesine bir haftadan daha az bir zaman kaldı. Son haftayı hep birlikte geçirmek arzusunda olduğumuzu ilettikten sonra yarın akşam onun gelmesini istiyor ve yönümüzü Gıda Çarşısına çeviriyoruz. Yağmur hızını kesmiş ama hala devam ediyor. Oğlumun karnı acıktığından birer burger yemek üzere mola veriyoruz. Çoktandır burger yememiştim. İyi bir beslenme yöntemi değil de zaten. İnsan genç olunca yine bir derece, vücut yakıyor. Artık olan oldu, senede bir yemişim zararı yok diyor ve oğluma eşlik ediyorum. Yurt dışından döneli beri ipin ucunu iyice kaçırdım, üç dört kilo aldım. Eşim bugün benden daha dirayetli, salata tabağıyla yetiniyor ama bizim patateslere ortaklık etmekten de alamıyor kendini!

Şans eseri Gıda Çarşısında aradığımız yerleri  kolayca bulup çatal, kaşık ve bıçak takımlarımızı alıyoruz. Diğer ihtiyaçlar için fiyat teklifleri alıyoruz. Dönüş yolumuzun üzerinde önce Vatan mağazasına oradan da Metro'ya uğrandıktan sonra alışveriş işleri tamamlanıyor. Aydın tarafında hava yükselmiş ama Ödemiş civarında şiddetli yağış görünüyor. Tire her ikisinin arasında sıkışıp kalmış. Beklemediğimiz bir anda karşımızda gök kuşağı beliriyor. Hava da artık ağır ağır kararmaya başlıyor. Gök kuşağını geçtikten bir müddet sonra yağmur başlıyor yine. Yağdıkça seviniyorum. Toprak sulanıyor, bereket yağıyor aslında. Bereket yağıyor derdi eskiler de anlamazdım dediklerini... Önümüzdeki aydan itibaren yağmurlar kesileceği için ağaçları, bahçeleri sulamamız gerekecek. Özellikle de geçen yıl diktiğimiz zeytin, incir ve diğer meyve ağaçlarını. Arazi meyilli. Bu güzel manzaranın diyeti bu. Damlama sulama boruları hepsi elden geçirilecek. Keşke yağmur yaz aylarında da yağmaya devam etse de beni bunca işten kurtarsa... Çok şey istiyorum galiba!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder