Yaylaya çıktığımızda Mehmet işin yarısını bitirmişti. Havuza bolca su gelmeye başladı. Günlük işlerimizi tamamladıktan sonra fırsatım olursa yukarı yaylaya çıkıp elmaları toplayacağım. Telefonum çalıyor. Arayan artık dostluk derecesinde bağımız olan eski bir çalışma arkadaşım Orhan Bey. Mesleki yönden izlediği yolu hep takdir etmişimdir. Almanca ve İngilizce dillerini ileri düzeyde bilen bu arkadaş, dünyanın bir çok ülkesinde geo-teknik dalda mühendislik hizmeti vermeye devam ediyor. Yedi yıldır dünyanın en büyük araştırma firmalarından Fugro'nun Türkiye ve Ortadoğu ülkeleri müdürü olarak görev yapan arkadaşımla uzun uzun sohbet ediyoruz. Yanında diğer bir çalışma arkadaşım Yalçın var, o da sohbete katılıyor. Umman'daki işlerden bahsediyoruz. Büyük heyelanlar olmuş. Sadece Sultan Qaboos'un karşı olduğu için karayolu tünellerine izin verilmeyen ülkenin başkentine yakın ve trafiği yoğun bir bölgede 150 metreyi aşan yüksekliklerdee yol yarmaları yapılıyor. Qaboos kendisine suikast yapılmasından korktuğu için karayolu tünellerini kullanmazmış (!) Tünel olmayınca açık kazılarda ne kadar şev tahkimatı yapılırsa yapılsın doğanın dengesi bozuluyor elbette. Yıllardır süren projede İdare müşavir firmayı devre dışı bırakmayı düşünüyormuş. Qaboos Sultan da inadından vaz geçmiş tünele razı olmuş ama artık çok geç. Telefonda uzun konuşmayı pek sevmem ama söz konusu iş olunca bu alışkanlığım geçerliliğini yitiriyor.
Birbiri ardına gelen giden misafirler yukarı yaylaya çıkmama imkan vermiyor. Akşamın ilk saatlerinde kendine has yaşama bakış felsefesine sahip dostlarımız geliyor. Artık onlar misafirden de öte. Yanlarında getirdikleri "drone" denilen minik hava aracı ile fotoğraf ve film çekimleri yapıyorlar. Uzaktan kumanda ile kontrol edilen cihazın çalışması oldukça heyecan verici. Taş Ev'in etrafında dört dönüyor alet. Bir anda irtifa kaybedip hızla yükselişe geçiyor, ekranda beliren göz alıcı fotoğraflar için deklanşöre basmak yeterli. Drone gökyüzünde süzülürken cephe gerisinde sabitlenip Taş Ev'in harika fotoğraflarını çekiyor. Taş Ev'in cephe görünüşlerinde taştan ziyade ahşap öne çıkıyor. Helikopter maketine benzeyen bu aletin 500 metre yüksekliğe kadar çıkabildiğini söylüyor Ömer Hadimli dostum. Az önce Bozdağ'da bir tanıtım filmi çekimi çekmiş. Bundan böyle profesyonel hava fotoğrafları ve film çekimleri yapacakmış. Güzel bir uğraşıya el atmış. Yaptığı işten büyük zevk aldığı belli.
Zaman yine su gibi akmaya başlıyor. Misafirlerimizin hepsi memnun ayrılırken bizim bütün yorgunluğumuzu da alıp yanlarında götürüyorlar.
Zaman yine su gibi akmaya başlıyor. Misafirlerimizin hepsi memnun ayrılırken bizim bütün yorgunluğumuzu da alıp yanlarında götürüyorlar.