"Ayna Hikayesi" adını verdiği bloğun sahibi sevgili Aytül Örcün Hanımefendi, lütfetmişler "Satır Arası Mim#1" de beni ilk sırada mimlemişler. Güzel sorular var var bu mimde. Her biri uzun uzadıya anlatılacak. Kendisi de burada samimiyetle cevaplamış soruları.
Yazısını okurken blog yazarlığı ile tanışmasının "Evde Yazar" la olduğunu öğrendim. "Evde Yazar" ın benim açımdan da önemi büyük. İlk yorumu ondan aldım. Çoğunlukla aklımdan geçenleri dile getirir. İyi bir insandır özetle.
Gelelim mim cevaplarıma...
1. NASIL BLOG YAZMAYA BAŞLADINIZ?
Benim hikayem oldukça ilginç. Şu Taş Ev konusu Tire'ye geldiğimiz ilk günden beri kafamdaydı. Blog dünyasına ilk girişim "Kaystros Kaplan Tyrha" blog sitemi kurmakla başladı. Hiç bir ön bilgim yoktu bu konuda. Esas niyetim açmayı planladığım restoranı internet ortamında tanıtmaktı. Blog dünyasına girince değişik bir ortam buldum. Kendimi biraz geliştirmeye çalıştım. Bazen düşüncelerimi paylaştım, bazen sevdiğim müzikleri. Daha sonra gezdiğim gördüğüm yerleri de.
İkinci blogum "Kaplan Diary" ye başlarken artık ne yapacağımı biliyordum. Kitap yazma fikri vardı kafamda. Ama ne yazsam? Yazının konusunu seçmek, olayları kurgulamak, kahramanlara ruh üflemek kolay şeyler değildi benim için. Her zaman bana yardımcı olan ve yol gösteren eşim yetişti imdadıma. "İyi bildiğin bir konuyu yaz." dedi. Böyle çıktı günlük tutma fikri. Günlüğümde sadece şunu yaptım şuraya gittimler olmasın dedim. Duygularım, sevinçlerim, üzüntülerim, kızgınlıklarım, düşüncelerim, velhasıl aklımdan geçen her şey yer alsın. İşte böyle doğdu "Kaplan Diary"...
2. BLOĞUNDA DAHA ÖNCE YAZMADIĞIN BİR TARZDA YAZACAK OLSAN, BU NE OLURDU?
Eğer zamanın olsaydı öykü üzerine yoğunlaşırdım. Ama bu sıralar buna başlamak mümkün değil.
3. BLOGLARDA OKUMAYI EN SEVDİĞİN KONULAR NELERDİR?
Gerçek yaşamdan kesitleri okumayı seviyorum. En çok ilgimi çekenler kişisel bloglar sanırım. Öyküler, denemeler de ilgimi çeker. Hayatı ve kendisini ti'ye alan yazarların yazılarını da zevkle okurum.
4. HAYATTA EN ÇOK YAPMAK İSTEDİĞİN 3 ŞEY NEDİR?
Hayatta en çok bir küçük restoranım olsun isterdim. Oldu da. Şimdi bunun bireysel zevkime göre oluşturacağım konseptler dahilinde tanınmasını ve tutulmasını istiyorum ilk olarak. İkinci olarak düzenli kazancımız ve kaliteli ve sebat eden kadromuz olsun isterdim. Son istediğim bu restoran iyi çalışmaya başladıktan sonra başına güvenilir bir müdür atayım. Böylelikle yazılarımı yazayım, kitaplarımı okuyabileyim.
Ne güzel yapmak istediğin 3 şeyin ilkini başarmışsın. Diğerleri gelir zaten. Allah rast getirsin .
YanıtlaSilİlkinin yarısını diyelim:) Teşekkürler...
SilHer MİM, bir yana cevaplayana tutulmuş.
YanıtlaSil:)
SilÜçüncü hayalinizi de umarım yakın zamanda gerçekleştirirsiniz :)
YanıtlaSilÜçüncüsü final olur sanırım:) Ama yakın zamanda olacağını pek sanmıyorum. Yine de Allah bilir.
Sil👍 guzel bir mim olmus.
YanıtlaSilTeşekkürler :)
SilYazdıklarınız da "Bir restoranın kuruluş öyküsü" değil mi? Ben öykü tadında okuyorum.
YanıtlaSilHaklısınız. Birebir yaşanmış bir öykü. Hem de canlı yayın kıvamında:)
SilBugün kızımla sohbet ederken blogger arkadaşlarla toplanma organizasyonu yapılsa ne güzel olur dedim.O da sen yap o zaman deyince kem küm etmeye başladım.Ben çok yeniyim daha bu bana düşmez.Hem bu ciddi bir iş.Yer bulmak, organize etmek... benim altından kalkabileceğim kadar kolay değil dedim.O anda Taş Ev geçti içimden.Keşke böyle bir buluşmaya, Taş Ev, ev sahipliği yapsa bir gün.
YanıtlaSilÇok teşekkürler bu arada güzel sözleriniz için.Sevgilerimle...
Neden olmasın? Kızınız bence yerinde bir tepki vermiş. Blog dünyasında kıdem mi var ki ben bilmiyorum:) Cumartesi günü kız kardeşim minibüsle 17 kişilik bir grup getiriyor. Kişi başı 20 TL alıyormuş minibüs sabah alıp akşam geri getirecek. Taş Ev hazır yani ;) Size ve kızınıza sevgi ve selamlarımla...
SilGünlüğünüzü okumadan rahat edemeyenlerdenim. Yaşanmışlıklarınız çok fazla. Satırlarınızdan bir şeyler kapmaya çalışıyorum.
YanıtlaSilYazdıklarınızla beni mutlu edenlerdensiniz efendim. Ben de neler yazacağım daha merak ediyorum :)
Sil