A NEW START
Soğuk geçen haftanın ardından aralıksız devam eden yağmur hala hız kesmiyor. Yeni taşındığımız evde kömür kazanlı merkezi ısıtma sistemi yüzünden içeride yazı yaşıyoruz. Apartman görevlisine biraz ısıyı azaltsak ne iyi olur, zira pencereleri açıp şehri ısıtmaya çalışıyoruz desek de fayda etmiyor. Efendim, yaşlılar üşüyorlarmış (!) Aklıma sobalı evde geçen çocukluğum geliyor. Akşam olunca yatmaya yakın söndürülürdü sobamız. Ondan sonra doğru yatmaya. Yatakta çift kat yorgan yetmez, üstüne bir kat battaniye çekip kalın bir örtünün içine sokardık kendimizi. Güya ısınacağız onca kalın örtünün altında. Ne gezer? Bembeyaz yorgan kılıflarının içinde bir anda buzdolabına girmiş hissine kapılır soğuktan tüylerimiz diken diken olur, dişlerimiz zangırdamaya başlardı. En çok ayaklarımız üşürdü. Gel gelelim sadece birkaç dakika sonra vücudumuz yatağı ısıtır, yatak da bize yavaş yavaş alışır, sıcaklığını gösterirdi. İşte o çocukluk yatağımı özlüyorum şimdi ben.
Resmen olmasa da Kaystros Taş Ev bir kez daha kapılarını halka açmış bulunuyor. Büyük oranda dükkanımızı doğal gıdalarla donattık. Küçücük dükkan olmasına rağmen epey ürün sergileme imkanı oldu. Başta peynir çeşitleri olmak üzere altmıştan fazla çeşidimiz mevcut. Elli fiyat etiketi almakla eşim tedbirsiz olduğumu düşünse de ben bu kadar çeşitleneceğimizi tahayyül edemezdim. Taş Ev Restaurant 'tan sonra yeniden zevk aldığım bir işe yelken açmak mutluluk verici. Üstelik eleman derdi de olmayacağı için daha da huzurlu olacağız. Restaurant misafirlerimiz yerine şimdi müşterilerimizle haşır neşir oluyoruz. Bu sıralar komşu ev ve dükkan sahiplerinin "Hayırlı olsun." dilekleri, "A buraya yeni bir yer açılmış." deyip dükkanımızı gezen müşterilerle ayak üstü yaptığımız sohbetlerle geçiyor günlerimiz. Henüz birkaç günlük olmamıza karşılık alışveriş de olmuyor değil. Bulunduğumuz semt eğitim ve kültür seviyesi yüksek insanların yaşadığı bir yer. Zeytinyağı, kestane ve ceviz kendi bahçemizin. Halen en çok sattığımız ürün kestane. Tanıtım olması bakımından emsallerine göre yarı fiyatına satınca olağanüstü ilgi görüyoruz. En çok hoşuma giden yine insan manzaraları...
85 yaşında bir amca geliyor dükkana, yanında aynı yaşlarda eşi var. Kapı girişi hanımefendiye göre biraz yüksek (en kısa zamanda fırsatını bulup basamak yaptırmam lazım). Amcam başlıyor anlatmaya; albay emeklisi olduğunu, Çorlu'da görev yaptığını... Yaşlılar tuzlu tüketmek istemiyorlar, tuzsuz peynir alıyor. Neler satıyoruz, bilgi veriyorum, ilgiyle dinlerken oğullarını üç sene önce bir trafik kazasında kaybettiklerini, eşinin Alzheimer hastası olduğunu ve artık yemek yapamadığını... Caddenin karşısında bize yakın bir dairede oturuyorlarmış. Hergün eşiyle birlikte ev yemekleri yapan bir lokantaya gidip karınlarını doyuruyorlarmış. "Hem iyi geliyor bu yürüyüş bize." diyor. Ben amcanın siparişlerini hazırlarken eşim de hanımefendiyle sohbet ediyormuş kapının önünde. Onlar ayrıldıktan sonra duygulanıyor. "Erkekler için kolay, adam ölen oğlunu unutmuş gitmiş ama kadının hala içi yanıyor. Kahrından Alzheimer olmuş bak." diyor. Babasını erken yaşta kaybeden eşim, babaannesinin yaşadıklarını görüyor hanımefendinin bakışlarında.
Şimdiden müşteri profili kendini gösteriyor. Orta yaşı geçkin bir hanımefendi dükkanın kapısından içeriye eğiliyor. "Kars Peyniri var mı?" Var deyip içeri buyur ediyorum. İçeri girmeye niyeti yok (belki de basamak yüksek geliyor ona da). "Yok ben kaşar istemiyorum, Kars'ta askerlerin yaptığı bir beyaz peynir varmış, onu arıyorum." diyor. Öyle değişik ve sıra dışı istekler olabiliyor ki bazen. Dün bir hanımefendi günlük manda sütü getirebilir misiniz diye sordu. Karadeniz ve Trakya'da manda çok ama bizim buralarda pek manda görmedim.
Bulunduğumuz binanın yöneticisi çok hoş. Avukat eşini genç yaşta kaybetmiş. Üşenmiyor, çerçevelettiği büyük bir fotoğrafını bize göstermek üzere dükkana getiriyor. Yirmi yıl geçmesine rağmen aradan hergün ağlıyormuş eşi aklına gelince. Gümüldür 'de mandalina bahçeleri varmış. Otuz ton mandalinayı sadece 13.000 TL ye toptancıya vermiş. Üreticilik gerçekten zor, emeğin karşılığı bu olmamalı. Bahçeyi bakıcıya vermiş ilgilenmesi için. Büyük bir olasılıkla ona ödediği para daha fazla olmalı. Yaşlarımız yakın olmasına rağmen olduğundan daha yaşlı görünüyor. Garip bir durum; benim ona teyze diyesim varken o bana abi diyor. Su ve elektrik saatleri binanın girişinde olduğu için bir jest yapıp bizim için dış kapının anahtarını çektirmiş, üzerine kırmızı kurdeleden bir de fiyonk yapmış getiriyor. Kendi halinde yaşamın telaşına ayak uydurmaya çalışan işte bu hanımefendi bizim apartman yöneticimiz.
Zeytinyağı satışı başlamadı sayılır. İşletme kayıt numarası almadan etiketleri basamıyoruz. Kendine ait olmasa bile zeytinyağı temin edebileceği az ya da çok bahçesi olan eşi, dostu ya da komşusu var burada insanların. Bu dükkanı İstanbul ya da Ankara gibi bir yerde açmış olsaydık, zeytinyağı en büyük satış kalemi olacaktı şüphesiz. Bir müddet sonra internet üzerinden satışlarımız başlayacak muhtemelen.
Bulunduğumuz binanın yöneticisi çok hoş. Avukat eşini genç yaşta kaybetmiş. Üşenmiyor, çerçevelettiği büyük bir fotoğrafını bize göstermek üzere dükkana getiriyor. Yirmi yıl geçmesine rağmen aradan hergün ağlıyormuş eşi aklına gelince. Gümüldür 'de mandalina bahçeleri varmış. Otuz ton mandalinayı sadece 13.000 TL ye toptancıya vermiş. Üreticilik gerçekten zor, emeğin karşılığı bu olmamalı. Bahçeyi bakıcıya vermiş ilgilenmesi için. Büyük bir olasılıkla ona ödediği para daha fazla olmalı. Yaşlarımız yakın olmasına rağmen olduğundan daha yaşlı görünüyor. Garip bir durum; benim ona teyze diyesim varken o bana abi diyor. Su ve elektrik saatleri binanın girişinde olduğu için bir jest yapıp bizim için dış kapının anahtarını çektirmiş, üzerine kırmızı kurdeleden bir de fiyonk yapmış getiriyor. Kendi halinde yaşamın telaşına ayak uydurmaya çalışan işte bu hanımefendi bizim apartman yöneticimiz.
Zeytinyağı satışı başlamadı sayılır. İşletme kayıt numarası almadan etiketleri basamıyoruz. Kendine ait olmasa bile zeytinyağı temin edebileceği az ya da çok bahçesi olan eşi, dostu ya da komşusu var burada insanların. Bu dükkanı İstanbul ya da Ankara gibi bir yerde açmış olsaydık, zeytinyağı en büyük satış kalemi olacaktı şüphesiz. Bir müddet sonra internet üzerinden satışlarımız başlayacak muhtemelen.
Eminim kısa sürede satışlarınız hızlanacaktır. Kolay gelsin :)
YanıtlaSilSatışların hızlanması ilave eleman ihtiyacını gerektirecektir. Kaldırabileceğimiz kadar satışımız olsun yeter:)
SilHayırlı olsun. İnsanlar artık gıda maddeleri konusunda daha duyarlı ve bilinçli davranıyorlar.
YanıtlaSilUmarım kısa zamanda her şey umduğunuz ve düşündüğünüz gibi olur.
Sağ olun efendim. Haklısınız, özellikle bulunduğumuz yer doğal ve kaliteyi arayan insanların yaşadığı bir semt. Teşekkürler.
SilNe güzel bir iş yapıyorsunuz. Özendim gerçekten :)
YanıtlaSilHayırlı uğurlu olsun efendim.
Ticaret ve para alışverişi çok hoşlandığım konular değil aslında. Diğer taraftan halkla birebir temas etmek, yeni yüzler tanımak, onlarla sohbet etmek harika:) Çok teşekkür ederim.
Silkolay gelsin
YanıtlaSilTeşekkürler:)
Siloleeeey çok sevindiim. ayrıcaa yine eski hoş anlatım tarzınıza döndünüüüz oleey.
YanıtlaSilBen de sizlere kavuştuğuma. Teşekkür:)
SilEleman derdi konusunu hatırladım. Gider alırdınız çalışanları. Bu kez daha rahatsınız. Size bol kazançlı, Taş Ev'in tabelası altında mutlu günler dilerim.
YanıtlaSilEvet, çok zevk alığım iş sonraları işkenceye dönüşmüştü. Şimdi en azından eleman derdi yok Allaha şükür:) Teşekkürler.
YanıtlaSilHayırlısı olsun , bu yazı ile merakım daha da arttık. Kars peynirinin adı ne acaba, geçenlerde arkadaşlarla Kars' tan epey peynir sipariş ettik. Eskiden eşim o semtte çalışırdı daha sık gelirdim, şimdi Bornova' dan biraz uzak kalıyor, ziyaret edeceğim.
YanıtlaSilTeşekkür ederim:) Kars'ın Avrupa ayarında peynirleri var. Eski Kars kaşarı ve delikli olan Kars gravyeri. Şimdilik eski kaşar bulunduruyoruz biz. Türkler genellikler teneke tulum ve beyaz peynir tüketmeyi seviyorlar. Semtimiz çok güzel, sakiniyle esnafıyla yardımsever, hoş görülü, sevecen ve saygılı:)
SilSizin adınıza çok sevindim. Hem Taş Ev'in tekrar hizmette olmasına, hem de yeni ortamınızdaki insanların güzelliği adına. Yenilenen her adımınız daha da uğur getirsin size.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. İnsan sevdiği işi yapmalı, değil mi?:)
Sil