Sevgili DeepTone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri etkinliğimiz devam ediyor. Önceki haftaların sohbet konularını ve konu başlıklarını öneren arkadaşlarımızın isim listesini burada bulabilirsiniz. Bu haftanın konusu, sevgili Sade ve Derin / DeepTone tarafından belirlendi.
"Filmler, diziler neden çok popüler?"
Film ve dizilere duyulan ilgi, toplumun değişik kesimleri için farklılık göstermekte. Genç kuşak fantastik, bilim kurgu türündeki dizi ve filmleri izlemeyi tercih ederken, daha ileri yaşlarda ve özellikle de çalışmayan kadın nüfusa bakıldığında, tv lerde gösterilen yerli diziler öne çıkıyor.
Bizim kuşağımız, televizyonun ülkemize girdiği ilk yılların siyah beyaz ekranlarında gösterilen yabancı dizilerin müptelâsıydı. Dallas, Kaçak, Charlie'nin Melekleri, Küçük Ev, Arsen Lüpen gibi dizi filmlerin yayınlandığı saatlerde sokaklar boşalır, işler söz konusu dizilerin yayınlandığı saate göre ayarlanırdı. Doğrusunu söylemek gerekirse günümüzde böylesine bir popülerliğin tanığı değilim.
Çok kaliteli dizi ve film yapımlarının yanı sıra izledikten sonra zaman kaybı olarak gördüğümüz filmler de var. Üstelik yapılan değerlendirmeler çoğu zaman kişisel olduğu için popüler kabul edilen bazı filmler bir başkası tarafından beğenilmeyebiliyor. Özellikle ülkemizde üretilen bazı dizilerin, dikkatleri ülkenin gerçeklerinden uzaklaştırarak toplumu aldatmaya ya da algı oluşturmaya çalıştığını, buna zaten hazır durumda olan eğitim seviyesi düşük halkımızı ağına düşürerek popülerlik kazandığının altını çizmek gerekir. ABD başta olmak üzere yaptığı film ve dizilerle kendi ideolojisini yaymaya ve ne kadar demokratik ve refah düzeyi yüksek, adil bir toplum olduğunu göstermeye çalışan ülkeler de yok değil.
Ne yazık ki film ve dizi konusu ilgi alanımın dışında. Dolayısıyla günümüzde dizi ve filmlerin neden çok popüler olduğunu soran DeepTone arkadaşımıza verilecek net bir cevabım yok aslında. Fikrimce ülke genelinde sıralamaya koyarsak film ve dizlerden daha popüler başka şeyler var. Sözgelimi yemek programları belki de ilk sırayı alır. Hemen arkasından Acun'un Survivor'ı gelebilir! Kitap okuma oranında olduğu gibi, kaliteli dizi ve film izlemede dünya genelinde alt sıralarda yer aldığımızı düşünüyorum. Özellikle sanat filmleri yurdumuzda fazla alıcı bulmuyor. Umuyorum ki ben yanılıyorum; dizi ve filmler gerçekten fark edemediğim ölçüde popülerdirler. Gözlemlediğim kadarıyla (tv de gösterilen Türk dizileri hariç) film ve dizi izleyenler genellikle kitap okuyan kişiler. Bu gerçek ise ve ülkemizde kitap okumanın çok popüler olduğundan bahsedebiliyorsak, ancak o zaman ülkemizde film ve dizi izlemenin popülerliğinden söz edebiliriz.
Deep'in önerdiği Netflix dizisi Borgen'ı hayranlıkla izlemiş ve çok beğenmiştim. Elbette kendi ilgi alanlarımıza göre gerçekten emek harcanmış kaliteli yapımlar var. Bunların yanı sıra gişe yapsın diye her türlü hokkabazlığa prim verenlerin olduğu da bir gerçek.
gerçekten de survivor izliyor bizim ülke :)
YanıtlaSilÜlkemizdeki durum bu ne yazık ki:(
Sil80’lerden itibaren yavaş yavaş kültürsüzleşen ve kafa çalıştırma konusunda tembelleşsen halkı koyun gibi gütmenin en kolay ve etkin yolu olan soup opera diziler ve dediğiniz gibi iğrenç senaryolu yarışma programları çok popüler. Reytingi yüksek diziler de toplumumuzun kültürel seviyesinin ne kadar acınacak halde olduğunun bir göstergesi. Öte yandan gerçekten muhteşem Türk dizileri de var ama reytingleri çok kötü. Leyla ile Mecnun, Beş Kardeş, Şahsiyet, Kardeş Payı, Masum yakın zaman dilimi için aklıma gelenler. Daha eskilerde daha bir sürü güzel dizimiz var. TRT’nin TRT olduğu zamanlara ait dizilere de bir göz atabilirsiniz bay Kaplan. Selamlar, Sevda.
YanıtlaSilSize kesinlikle katılıyorum. Melike Demirağ'ın bir şarkısı vardı, Ninni... Hep o gelir aklıma. Uyu sayın seyirci, uyutayım seni, renkli menkli sinemaskop avutayım seni... Ta o zamanlar ne güzel dile getirmişti olayı. Kaliteli yapıtlar, insanı bilgilendiren, bilinçlendiren, sanatsal öğeler içeren eserler yerine halkı avutan gerçeklerden koparan, onlara açlığını unutturan diziler, tv programları ve filmler izlettiriliyor. Yoksul halk tv karşısında karnına taş basıp alık alık yasak aşkları, dedikoduları, hakaretleri izliyor. Bu ülkede pek çok şey canımı sıkıyor artık. Umarım yüz yılın sonunda biraz olsun kendimize gelecek adımlar atabiliriz. İnanın yazma zevkimi de kırdı yaşanan olaylar. Çok teşekkürler Sevda Hanım, sevgiler, selamlar:)
Sil