KATEGORİLER

15 Kasım 2023 Çarşamba

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 221

Sevgili DeepTone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri etkinliğimiz devam ediyorÖnceki haftaların sohbet konularını ve konu başlıklarını öneren arkadaşlarımızın isim listesini burada bulabilirsiniz. Ağaç Ev Sohbetlerinde bu haftanın konusu sevgili Sade ve Derin / DeepTone'dan.   

"Vejetaryen beslenenler gün geçtikçe çoğalıyor. Bu tür beslenmenin avantajları dezavantajlarından daha mı çok?"

Vejetaryen beslenenler gün geçtikçe çoğalıyor derken bu saptamanın gerçekten hayvan haklarına dair bilinçlenmenin bir sonucu olup olmadığı hususunda kuşkum var. Zira hem ülkemiz hem de dünya ölçeliğinde hayvansal gıdaların fiyatı (et, süt, peynir, yumurta) aşırı düzeyde artmış durumda. Vejetaryen beslenme konusunda öncülük edenler her ne kadar bunun sağlıklı bir beslenme şekli olduğunu ileri sürseler de, aksini savunan, hayvansal gıdaların insanlarda protein ihtiyacı için  vazgeçilmez olduğunu iddia eden uzmanların sayısı az değil. 

İster hayvansal isterse bitkisel gıdalar olsun sağlıklı beslenmenin GDO'lu tohumlar ve sağlığa zararlı türlü katkı maddeleri yüzünden pek mümkün olmadığını biliyoruz. Mısır, genetiğiyle oynanan besinlerden en bilineni, türlü şekillerde tüketiyoruz, aynı zamanda silaj adıyla büyükbaş hayvanların besin kaynaklarının başında geliyor. İlacıyla, gübresiyle, kirletilmiş sularıyla sağlıklı beslenmek artık neredeyse imkânsız. Yani hem hayvansal hem de bitkisel gıdalar bu bakımdan sağlıklı değil. Aç kalmamak için mecburen, bile bile bunları tüketmek durumundayız. 

Hayvansal ürünlerin tüketilmesine karşı durmanın sağlıklı bir yaşam için gerekli olduğu tartışmalarından ziyade konunun bir de felsefi boyutundan söz etmek gerektiğini düşünüyorum. Kendimizi diğer canlılardan üstün görüyorsak, yani aklımızı onların sahip olmadığı bir cevher olarak değerlendiriyorsak, hayvanlardan farklı olduğumuzu göstermemiz beklenir. Eğer bunu gösteremiyorsak (en azından hayvansal ürünlerle beslenmek konusunda) hayvanlardan farkımızın olmadığını kabul etmek zorundayız. Elbette böyle bir sonuç atalarının maymundan geldiğine inanan bizim gibi insanlara ağır gelmez. Fakat Adem'in çamurdan yaratıldığına iman eden halkımız kebap sofralarında bu saptamayı kendilerine yapılmış bir hakaret olarak görebilirler. Ne yaman bir çelişki!

Vejetaryen değilim, keşke olabilsem. Doğduğumuz günden beri hayvansal gıdalar beslenmemizde önemli pay sahibi olagelmiş. Elbette bu bir kültür, bir alışkanlık. Fakat bir canlının mezbahalarda, tavuk çiftliklerinde katledilişi gözümün önüne geldiğinde insanlığımdan utanıyorum. Güzel bir pirzola, bonfile ya da ızgara köfte yerken bu tür rezilliklere karşı hafızamızı kapatıyoruz. Aksi takdirde kusarız herhalde. İnsanı hayvandan ayıran tek özellik düşünme kapasitesi olduğuna göre et ve et ürünleri yerken bu özelliğimizi askıya alıp dürtülerimizle hareket ettiğimizi ve bu davranışımızla tedricen hayvanlara benzediğimizi her zaman düşünmüşümdür.   

16 yorum:

  1. Son paragraftan hareketle şöyle düşünüyorum: Daha korunaklı alanlarda ve kalabalık yaşıyoruz ve teknoloji bizden yana, tersi bir durum olsa en azından bazı hayvanlar da bizi yemekten çekinmezlerdi sanırım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayvanların bizi yemekten çekinmemesi onların hayvan olmasından ileri geliyor. Bizim onları yememiz hangi ulvi özelliğimiz bilemiyorum. İlk çağlarda aç kalmamak için bir zorunluluk olabilirdi belki fakat şimdi tarım, teknoloji geliştiğine göre buna gerçekten ihtiyaç var mı bilmiyorum. Yine de ben bu işleri kapitalist sisteme bağlıyorum. Hayvancılık sektörü vejetaryenlere karşı tam gaz tüketimi arttıracak, karşısında vejetaryen sektörü henüz palazlanmamış ama aportta bekliyor. Sade vatandaşlar bu vahşi rekabetin içinde önüne konulanı yemek zorunda, ne etik değerleri ne de sağlığını düşünerek:)

      Sil
  2. Evet kendi gücümüzü avantajlarımızı kullanarak hayvanları yememiz sevimsiz bir durum. Buzağıların hakkı olan süte de el koyuyoruz mesela. Bizim için doğurup yavrusunu besleyemeyen inekler....fabrikasyon tavuklar tüketiyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem hayvanları hem de birbirimizi yiyoruz. Hayvanlar, türdeşlerine karşı daha merhametli. Bazen Tanrının bize verdiği aklın ne işe yaradığını sorguluyorum. Gerçekten de hayvansal gıda üretiminin her aşaması bir vahşet. Veganlar hariç hepimiz bu vahşetin sorumlusuyuz.

      Sil
  3. veganlar filan tabisi hayvan hakları nedeniyle değil sağlıklı beslenme furyası yüzünden yemiyorlar :) ama bu nedenle yemeyen veganlar vardır herhaldesi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel bir film izlemiştim bu konuda. Hayvanlara yapılan zulmü, işkenceyi gözler önüne seriyordu. O seri üretim yapan mezbahalar, tavuk fabrikaları, hayvanların can verirken çıkardığı sesler tüyler ürperticiydi. Ben çoğu veganın hayvanlara yapılan işkenceden dolayı et ve et ürünleri yemediğini düşünüyorum. Vegan felsefesine göre durum böyle olsa da, bazıları veganizmin yalnızca bitkisel beslenmeye dayalı bir diyet olduğunu sanıyor.

      Sil
  4. Genç nesiller arasında çok daha yaygın evet, özellikle gelişmiş ülkelerde daha bilinçliler insanlar. Kızım 10 yaşında henüz ama bana "sen bir okinawasın" dedi geçenlerde, nedir o dedim, "yani %100 vejeteryan değilsin, balık yiyorsun ama sebzeleri tercih ediyorsun." Eğer biraz daha yani %70 sebze %30 oranında et yeseymişim de "omnitarian" olacakmışım ama benimki %30'un çok altındaymış ancak %5 sayılırmış o nedenle okinawa olmalıymışım... Böylece "bir okinawa olduğumu" öğrenmiş oldum :)))
    Şaka bir yana, insanlar maalesef dediğiniz gibi daha çok "etiketler" için yaşadıkları ve etiketleme / etiketlenme hakikaten tüketim alışkanlıklarını çok belirlediği için de vegan oluyorlar. Kızımın da oğlumun da arkadaşları arasında 5-6 yaşından beri vejeteryan hatta vegan olanlar var ve bakıyorum gelişim açısından çok da farklı değiller ama bilemiyorum tabii..
    Benim anne olarak kişisel fikrim, çocuklar vejeteryan olmayı istiyorsa, ailelerin çok ciddi araştırma yapması ve belki de bu konuda uzmanlardan yardım alması, çocuğun diyetinin iyi düzenlenmesi lazım ki bu bana biraz obsesif geliyor, sanki bu kadar aşırı ilgi ne bileyim, ileride yeme bozukluklarına davetiye gibi.. Bir de vegan / vejeteryanlar arasında çok sık gözlemlediğimiz "sağlıklı yaşam obsesyonu" var ki, ne siz sorun ne ben söyleyeyim, bu kişilerin kaygı düzeyleri çok yüksek, depresyona çok meyilliler.. Genç yetişkin grubundan bahsediyorum. Dünyanın gidişatına dair ciddi saplantıları ve korkuları olan ama ellerinden bir şey gelmeyip sadece streslenen ya da agresifleşen bir nesilden bahsediyorum.
    Bir anne olarak çocuğumun vejeteryan ya da vegan olması beni endişelendiriyorsa sanırım benim yöntemim şu olurdu: "eğer vejeteryan ya da vegan olmak istiyorsan tabii ki olabilirsin ama iki üç ayda bir kan aldırmamız ve vücudunun buna nasıl tepki verdiğini mutlaka kontrol etmemiz lazım" :))))) Kan aldırma tehditi çocuklarda genelde işe yarıyor :P Fakat açık söyleyeyim 13-14 sonrası karışmazdım, o zamana dek zaten sağlıklı beslenme konusunda ne gördüyse aileden öyle devam ediyor gözlemim.
    Avantajları ekonomik olabilir, dünyanın açlık sorununa çözüm olabilir, kalp kolesterol vs riski azalabilir ama benim tanıdığım vejeteryan ve veganların bir kısmı oldukça dengesiz besleniyor diyebilirim bir de daha kilolular sanırım karbonhidrata ağırlık verildiği için, o anlamda sağlık açısından çok bir avantaj görmüyorum.. İlk başlarda vejeteryan beslenmenin insanlardaki "agresif davranışı" azalttığı ileri sürülüyordu fakat hiç de öyle olmadığı anlaşıldı..
    Dezavantajları vallahi her konuda olduğu gibi bunda da "ben vejeteryanım, en doğrusu budur, sen de ol"cular son derece sinir bozucu tipler :)) Onun dışında bilemedim, dezavantajı pek yok gibi? Ama "bir okinawa olarak" biraz yanlı davranmış olabilirim :)))
    Ya bence en güzeli vallahi Girit mutfağı, dünyanın en güzel mutfağı bence! Zeytin yağı var, balığı var, sebzesi otu bol, daha ne olsun?!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamane çocukları süper. Bazen doğru yolu kendileri daha iyi bulabiliyorlar. Özellikle gıda konusunda çocukları fazla sık boğaz etmemek gerektiğini düşünürüm. Sözgelimi oğlum doğduğundan beri yumurta yiyemez. Oysa ben ve aileden pek çok kişi yumurtasız bir hayat düşünemeyiz. Herkesin bünyesi farklı. Birine fayda sağlayan gıda diğerine zarar verir. Vegan/vejetaryan beslenme konusunun sağlık açısından fayda ve zararları üzerinde henüz ikna olmuş değilim. Bu yüzden işin felsefi boyutuna eğildim daha çok.
      Et ve diğer hayvansal ürünleri listeden çıkartırsak geriye kalanlar bizi tatmin edecek mi? Et yemeyim desem tereyağ, peynir, yoğurt, yumurtadan nasıl vazgeçebilirim? Bir yandan hayvanların çektiği işkenceler...
      Girit mutfağı harika fakat onda da kuzu eti, yoğurt, peynir var. Akdenizin zeytinyağlı mezeleri çok sağlıklı ve güzel tabii. Bir omnitarian olarak kafam hayli karışık:))

      Sil
    2. Ben vegan ve vejeteryan farkını bile daha 3-5 yıl önce öğrendim. Bir "carnivore" olarak o kadar uzağım mevzuya :)) Ha bir de pesketaryenlar var onları da biliyorum bak :) Ama "okinawa" bir şehir adı gibi sanki :) Üşenmeyip baktım az önce; Japonya'da Okinawa adası var cidden :)

      Sil
    3. Aslında omnivore sınıfına giriyoruz sanırım Mrs. Kedi:) Yediklerimizin % 30 dan fazlası et ise o başka:)) Pesketaryenler iyiymiş ama balıklar da insanlar gibi acı çekerlermiş. Hayvanların gıda amaçlı tüketilmesi beni rahatsız ediyor fakat vegan değilim. Bu durum benim belki de en büyük çelişkim:)

      Sil
    4. Benim beslenmemin %50'sinden fazlası hayvansal gıdadır Mr.Kaplan :)) Ömrünün sonuna dek tek şey yiyeceksin, seç deseler; kesin et seçerim. O yüzden carnivore dedim :))

      Sil
    5. Aboov! Sizin oralarda et, peynir, tereyağı ucuz galiba Mrs. Kedi:))))

      Sil
  5. Ekosistem için et yememiz gerektiği sonucuna varmıştım. İnsan türü olarak " akıl sahibi" olduğumuzu atlamışım.Aklimizla et yememeyi seçebiliriz gerçekten.ufkum açıldı:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten sağlıklı yaşam için et ve et ürünlerine ihtiyacımız var mı ya da ne kadar var konusu henüz benim açımdan cevaplandırılmış değil. Vegan/Vejetaryenler her türlü gıdayı bitkisel bazlı yiyeceklerden temin etmek mümkün deseler de pek çok tıp uzmanı insanların aşırıya kaçmamak şartıyla hayvansal proteine ihtiyacı olduğunu dile getiriyorlar. Eğer gerçekten vegan/vejetaryenlerin dedikleri doğruysa et yemek konusu üzerinde ciddi olarak durmak ve mümkün olduğu kadar hayvansal gıdalardan el etek çekmek insanlığımızın bir gereği gibi geliyor bana.

      Sil
  6. Vejetaryen beslenmenin avantajları, dezavantajları , yaşanılan ülkeye, ekonomik koşullara, kişinin sağlık durumuna alışkanlıklara göre değişiyor herhalde. Beslenme uzmanları hayvansal protein ile bitkisel proteinler konusunda bilgi verirken sağlıklı bir insan için her iki grubun da dengeli alımına dikkat çekiyorlar. Et yiyen hayvanlarla ot yiyen hayvanlar arasındaki güç ve enerji farkını belirtiyorlar Yetersiz beslenmenin zekâyı, bedensel gelişimi nasıl etkilediği, özellikle bebeklerde, çocuklarda hayvansal protein açığının bağışıklık sistemini zayıflattığı, hastalıklara davetiye çıkardığı dile getirilir.
    Adana'da yaşamış biri olarak eti daha çok tercih etmekle birlikte yemek ayırt etmeden sağlıklı yöresel yemekler yapmayı seviyorum. Çok katı vejetaryen arkadaşlarım oldu. Kurban kesiminde çocukluklarında yaşadıkları travma nedeniyle hiçbir hayvansal ürünü yemezler ama zaman zaman sadece yumurta ve balık yerlerdi. Soya kıymasıyla çok lezzetli içli köfte yapan akrabalarımız vardı.
    Dünyada sayılamayacak kadar aç insan varken, çocuklar açlıktan ölürken Dini bayramlarda pek çok ülkede adaletsiz et tüketimi, sevap kazanmak amacıyla hayvan kıyımı beni insani düşüncelerle daha rahatsız ediyor. Anadolu Köylerinde insanlar sağlık açısından ve ekonomik sıkıntılarla çeşitli otlardan aş üretmeyi çok iyi beceriyorlar. Ebegümeci, semizotu, kişniş, pancar, asma yaprağı, pazı, mantar, kiriş vb. ürünler hayvansal gıdalarla yarışarak sofralarda yer buluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam konuyu güzel bir şekilde özetlemişsiniz. Birkaç yıl önce neden hayvansal gıda tüketmemeliyiz konulu bazı filmler izlemiştim. Son derece derinden etkilendiğimi ifade etmek isterim. Bir arkadaş, sevgili Deep'in konuyla ilgili yazısına yaptığı yorumda peygamberin et yemeklerinin en keyif verici besin olduğuna dair bir hadis bulunduğunu yazmıştı. Bunun uydurma bir hadis olduğunu düşünüyorum. Ben ise evrim teorisine inanmam sebebiyle hayvandan geldiğimizi düşünerek ve de hayvanlara gerek etinden, gerek sütünden, yumurtasından faydalanmak için yapılan vahşetin şehadetliğinde vejetaryenlere özel bir saygı beslerim. Tabiatım gereği üstesinden gelemediğim bir kısım şeyleri gözardı ederek düşünmekten kaçarım. Hayvansal gıda konusunda da öyleyim. Eğer biraz düşünecek olsam yediğim lokma boğazıma takılır. Balık dahil hemen her hayvanın sinir sistemi varmış. Ve onlar bu işkenceler altında acı çekiyorlar. İçtiğimiz süt, yediğimiz kazandibinde sevimli bir buzağının hakkı var. Her gün yumurtlaması için tavuklar verilen hormon onlarda nasıl bir etki yaratıyor umrumuzda değil. Küçük ve büyük baş hayvanların mezbahalarda hunharca kesilerek sofralarımıza hazırlanması beni dehşete düşürüyor. Kasaptan ya da marketten aldığımız etin bu hayvanlardan birine ait olduğunu genellikle unutuyor ve sanki ekmek alıyormuşçasına alışverişimizi tamamlıyoruz.
      Dediğiniz gibi uzmanlar dengeli beslenmenin özellikle çocuk yaşlarda buna dikkat etmenin önemine dikkat çekiyorlar. Fakat bir yolu bulunmalı. İnanıyorum ki bitkisel yoldan insan sağlıklı beslenmenin yolunu bulur bir şekilde. Gün gelir et ve hayvansal ürün tüketenleri ayıplarız kim bilir. Ancak yaşadığımız bu dönemde gerçeklere gözlerimizi kapatarak ve insan olduğumuzu unutmaya çalışarak et ve hayvansal ürünleri yemeye devam edeceğiz. Eğer bir vegan/vejetaryen olsaydım fikirlerimi bu kadar açık ve net bir şekilde dile getiremezdim. Sevineceğim tek husus vejetaryen beslenmenin arttığına dair çıkan haberler. Fakat bu işin de suyunu çıkarıyor insanlar. Market raflarında içinde hayvansal ürün bulunmayan şnitsel, bonfile gibi seçenekler var. Aroması aynı et gibi ama et yok. Bu da insanlığımızın bir başka kötü yönü...

      Sil