Bugün küçük pazar kuruluyor. Önce Fırat'ı alıp Taş Ev'e bıraktım. Bu hafta her zamankinden fazla alışveriş olduğu için yeniden şehre indim. Havalar ısındı ama yine de gecenin soğuğunu kırmak için şömine sobayı yaktık.
Pazar alışverişi güzel geçti. Esnaf artık beni iyice tanımaya başladı. Bankacı konuklarımızla karşılaştık. Biz de sizden bahsediyorduk az önce dediler. Dondurmacı Ayhan Amca'ya bıraktım yükümü. Dün ikram ettiği acı bademli dondurma harikaydı.
Kuşadası'ndan geldi ilk konuklarımız. Yeterince tanıtım yapmadığımızı, kendilerinin levhamızı tesadüfen gördüklerini söylediler. Öğleden sonra gelen tanınmış bir firmanın müdürü kayınpederiyle birlikte geldiler. Manzaraya nazır masalarında sohbet edip rakılarını içtiler. Onları görünce kayınpederim ve arkadaşlarıyla yaptığım keyifli sohbetleri hatırladım. Ne yazık ki onu çok erken kaybetmiştim.
Hafta başından beri ilk kez fırsatını bulup bol bol odun kestim, taşıyıp istifledim. Taş Ev'in ağaç işlerini yapan Ünal Ustayı arayıp manzara tarafındaki parapet korkuluğu sabit ısıcamla değiştirme imkanımızın olup olmadığını sordum. Yarın bana bir teklifle dönecek. Pencere camları biraz yüksekte kaldığı için gelen misafirlerin haklı eleştirisini alan bu konuyu halledebilirsek en arkadaki masa bile şehir manzarasını görebilecek.
Akşama yine Ödemiş'ten geliyor misafirler, hem de arkadaş tavsiyesiyle. Tavsiye üzerine gelenler daha çok sevindiriyor. Gelenlerin hepsi Ödemiş'te bu kadar güzel bir mekan olmadığını söylüyor.
Yarın erkenden kahvaltı servisimiz başlayacağından geç kalmak istemiyoruz mamafih son rezervasyon geç vakte kadar kalacağımızı gösteriyor. Günlüğümü gün sektirmeden yazmayı başardığım için mutluyum ama çoktandır fırsat bulamadığım blogları ziyaret etmek istiyorum artık. Blog dostlarım da bana kırıldılar zannedersem. Zor bir haftaydı benim için, umarım affederler.