KATEGORİLER

27 Aralık 2015 Pazar

27/12/2015 Pazar, Tire

Ercan'la ilgili kafamda soru işaretleri zaten vardı. Adamı ilk gördüğümde bir an acaba bu herif askerlik arkadaşım mı? diye düşünmeye başladım. Mecburen abur cubur insanlar zaman zaman muhatabınız oluyor. Beyefendi sabah gecikince <<inşallah gelmez>> diye dua etmeye başlamıştım. Maalesef geldi.

Aslına bakarsak günün tersliği traktörle başladı. Onun da biraz gecikmesini bekliyordum ama ne olur ne olmaz diye bir arayım dedim. İyi ki de aramışı. Meğerse Ali, ben onu tekrar aramadım diye vazgeçtim sanıp traktörü babasıyla zeytin işine yollamış. "Pazar günü seni bekliyorum" dedikten sonra seni neden bir daha arayım? dedim. "Ooo, işler karıştı o zaman deyip babasını yoldan çevirip bana yönlendirdi. Tabii gecikmeyle geldi bizim yaylaya. Bu nedenle en az on sefer taş yaparız diye düşünürken yedi seferde kaldık.

Yakup Usta, henüz taş hazır olmadığından yarım kalan zeytin işine gideyim bari dedi. İşin doğrusu bu çok hoşuma gitti. Yine de Ercan'ın yanına Kadir'i versem, traktöre taş yüklemek için yeğeni Mehmet'ten başka adam yoktu. Alelacele Kadir'in yeğeninin yanına onun Anıl adında bir arkadaşını ayarladık. Anıl'ı Buğday Dede'den almak zorunda kaldım. Dönüşte traktör gelmişti.

Ercan kim ağaç budama kim. Ağaca çıkmasın diyerek her gördüğü ağacı kurumuş, hastalanmış, verimi düşmüş gibi gerekçelerle kökünden kesmeye çok hevesli biri. Bir an önce mesai bitsin ne kadar ağaç kurtarırsak iyi bu kasabın elinden. Kendisi haftaya gelir şunu keser bunu keser planları yapsa da biraz zor girer bizim yaylaya artık.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder