KATEGORİLER

13 Mart 2020 Cuma

ÇÖL ÇİÇEĞİ 5

Sahra Çalı'sıydı onu en iyi anlayan. Çölün en dayanıklısı, en ilham vereni. Suda hayat bulanı, sudan medet ummayanı. Senede sadece iki kez yağacak yağmur yeterdi sonsuz hayatına. Ne fırtınalar, ne kuraklıklar görmüştü yaşamı boyunca. Bir gün, tesadüfen yolları kesişmişti Çöl Çiçeği'yle. Bu güzel çiçeğe kanı ısınmıştı birden. Konuşmasını da dinlemesini de biliyordu. Üstelik boş konuşmuyordu, zekiydi, öğrenmeye açtı. İçi dışı birdi Çöl Çiçeği'nin. Doğru bildiğini söyler, gözünü daldan budaktan esirgemezdi. Sahra Çalı'sı ise anlatırken buluyordu kendini, çözmeye çalışırken çözülüyordu. Uzattı ona ellerini. Ne var ki kolay değildi Çöl Çiçeği'ni yeniden yaşama döndürmek.

Can suyunun Çöl Çiçeği'ni terk ettiğinde yanı başındaydı Sahra Çalı'sı. Onu coşturan umut zerrelerinde çılgınca dans edişine de tanık olmuştu, çaresizlik tünelinin zifiri karanlığında perişan hallerine de. Bütün çöl sakinleri alışmıştı Çöl Çiçeği'nin bu gelgitlerine. En zor anlarında Sahra Çalısı ile birlikte aradılar çıkış yolunu. Yıllarca o çölden bu çöle savrulan Sahra Çalısı'nın hayat tecrübesi yetmiyordu suyu anlamaya, Çöl Çiçeği'nin yoluna ışık tutmaya.

En büyük sırdaşıydı artık birbirlerinin. "Susuz hayat olur mu?" diye sormuştu bir keresinde. Çöl Çalı'sı kadar suyun önemini bilen var mıydı acaba? Her zaman olduğu gibi düşünmüştü uzun uzun Çöl Çalısı, tane tane cevap vermişti ona, "Yaşatan da su, öldüren de..."

Bir ay kadar önce sürüklendiği güzel diyarlarda Çöl Çiçeği'ni yalnız bırakmamış, yuvarlanıp peşinden gitmişti. Onun yeniden hayat bulduğunu görüp sevinmişti bir an Çöl Çalısı. Sevinmişti sevinmesine, çölün yavan suyunu unuttuğuna... Yine de bilgeliğiyle "Dikkat et, her suya güven olmaz, gördüklerin aldatmasın seni." demişti.

Çok geçmeden anlamıştı Çöl Çiçeği sırdaşının sözlerini. Yaşamadan öğrenilemezdi bazı şeyler. Özgürlük vazgeçilmezi iken, yavan bir suyun esiri olmuştu farkında bile olmadan. Her şeyini paylaşabilecek kadar cömertti ama suyunu asla paylaşamazdı. Çok geçmeden yine bir fırtınanın kollarında atmışlardı kendilerini çölün çorak topraklarına, çöl suyunun olduğu yere.

Çöl suyu da bekliyordu dönmesini, çağırmıştı onu. Çağırmıştı çağırmasına ama nasıl giderdi ki onun yanına Çölün çiçeği. Ancak su bulabilirdi kavuşmanın yolunu. "Ahh, keşke onun gibi olsam!" diye hayıflanmıştı, gözleri dolarak. Bir an olsun beklemezdim, koşardım kollarına. Sonra utandı söylediklerinden, kızdı kendine, ne demeye gidecekmişim ki, ben mi istedim bu ayrılığı. Hiç mi gurur yok bende. Gittikçe kendi kendine kızıyor, kızarıyor, yüzüne ateş basıyordu.

Derinlere uzattığı kökleri nemlendi yavaş yavaş. Evet, geliyordu. Uzattı köklerini heyecanla. "Gurur yaşamaya engel olmamalı." demişti Çöl Çiçeği, mahcubiyetini saklayarak içinde. Yanılmamıştı Çöl Çalı'sı, işin buraya geleceğini tahmin etmişti. "Gurur, susmayı ve yalnızlığı sever, sende ikisi de yok." demişti ona, gülümseyerek.

İçi içine sığmıyordu Çöl Çiçeği'nin. Uzunca bir aradan sonra kana kana içti suyunu. "Artık kurusa da dallarım, toprağa karışsa da bu narin bedenim, gam yemem." diyordu. "Değil mi ki ben anladım suyumun da bensiz yapamadığını, etrafında onca çiçek dururken gelip yine beni seçtiğini, ölsem de gam yemem artık."

Çölün suyunu Çöl Çiçeğine çeken ne ola ki? Kim bilir, belki o da alışmıştı Çöl Çiçeğine. Çöl Çalısı, bu sorunun cevabını arıyordu ama onun esas kafasını meşgul eden suyun çiçekten neden korkup kaçtığıydı. Başladığı anda bitişin, küllerinden yeniden doğuşun sadece kendine has özellikler olduğunu sanıyordu Çöl Çalısı. Yaşam mücadelesinde onca bilgeliğine rağmen, daha öğreneceği çok şey olduğunu düşünüyordu.

Yaz gelirken çölün sıcağı bütün acımasızlığıyla başlamıştı canları yakmaya... Umutla suyunu bekliyordu Çöl Çiçeği. Zaman daralıyordu... 

16 yorum:

  1. E ben anlayamadım tam??? (Okurken derste olduğum için olabilir tabi:(
    Bir kavuştu suya sonra yine beklemeye başladı?? N'oldu ki o arada?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çöl Çiçeği'nin hiķâyesi anlaşılır cinsten değil Mrs. Kedi:) İnan ki ben de anlamıyorum. Gayet iyi anlamışsın işte. Fakat mantık arama, bulamazsın çünkü. Evet, suya kavuştu. Arkasından ne olduğunu anlayamadığım bir nedenle su bir kez daha döndü arkasını. İnan bana Çöl Çiçeği ile biz de anlamaya çalışıyoruz:)

      Sil
    2. Doğru anladıysam sorun yok :) Tahmin etmiştim aslında böyle bir gelgit halini. Şimdi biraz ağır olacak ama bu lafım sadece sizin Çöl Çiçeği'ne değil, tüm çiçeklere:

      "Beklemeyin! Öylece durup bencil bir suyun size uğrayıp kaçmasını beklemeyin! Bırakın toprağınızı, savrulun rüzgarla, görüp de beğendiğiniz bir su kenarında mola verin ama oraya da yerleşmeyin. Rüzgarla yarenlik edin, rüzgarın içinde salının zevkle, sulardan su beğenip tadın ama kana kana da içmeyin, sular köklerinizi beslesin ama sizi bağlaması yine aynı kısır döngülere! Geçiyor her şey! Bir süre sonra gelenle gidenin farkı kalmıyor. Önemli olan su değil, susuzluk aslında!"

      Sil
    3. Şimdi biliyorum buna karşı çıkacak birileri ama işte aynı şeyleri yaşamayanlar aynı bakmıyor olaylara :) Herkesin yolu, yordamı, çaresi kendine yani her çiçek kendi seçecek yolunu, suyunu, toprağını :)

      Sil
    4. Mrs. Kedi; 17:57
      İnanın ki lafın ağırlığına hafifliğine bakmıyorum. Çöl Çiçeği'ne iyi geleceğini düşündüğüm ne varsa çekinmeden, sözlerimi süslemeden, alınıp alınmadığına bakmaksızın açıkça söylüyorum. Yeter ki ona doğru bildiğim yolu gösterebileyim, tek amacım bu.

      Ve sizin ağır! lafınız gelmeden az önce aynı şeylerden bahsettim ona. Dinliyor muydu beni, aklı başka yerde dinler mi görünüyordu bilmiyorum. Sonra gülümseyerek sizin yazınızı da okudum ona. Birden neşesi geldi yerine, bir kahkaha attı. "Bu akşam hovardalık yapacağım" diye bir nara attı. Sus dedim, sus millet yanlış anlayacak! Bir süre sonra yine hüzne boğuldu. Benim psikolojim de bozuldu, onun halini siz düşünün.

      Sil
    5. Mrs. Kedi; 00:32
      Uyku düzenim berbat:( Eve gelir gelmez sızmışım. O yüzden yorumları göremedim bir süre.
      Her fikre karşı çıkan birileri olabilir. Önemli olan fikrin akıl ürünü olup olmadığı. İnsanın bulunduğu konuma göre farklı düşünecektir elbette. Bence önemli olan fikrin aklı selim olması. Çiçeklerin bazıları aklın gösterdiği yola göre değik, duygularına göre hareket edebiliyor. Dışarıdan bakınca onları anlamamız zor biraz:)

      Sil
  2. çöl çiçeği, can suyu, çöl çalısı. çalıya da su lazım de mi ama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çöl Çalısı "Resurrection plant"
      susuz da idare eder şöyle birkaç yıl. Diğer adı Erika'nın Gülü ya da Yeniden Diriliş Bitkisi. Oldukça ilginç bir nebatat:)

      Sil
    2. hımmm yani bu öykü botanik öyküsüymüş desene :)

      Sil
    3. Nasıl istersen öyle al:))

      Sil
    4. Botanik bahçesi çok iyiymiş :)))

      Sil
    5. Deep, aşkı bilmiyor daha, çaktırma Mrs. Kedi:)))

      Sil
  3. İşler karışmış.. Aslında çöl çiçeği gerçekten suyu mu bekliyor yoksa suyun onda yarattığı hissi mi geri istiyor? Başka sularda bulamadığı ama cansuyunda bulduğu nedir? Hikayenin en başına gidersek, aslında açık: cansuyunun herşeyi göze alışını sevmiş o ve bunu yitirdiğine inanmak istemiyor. Halbuki bunu yitiren o değil, onun yaptığı bir şey nedeniyle gitmedi cansuyu, suyun yapısı buydu, akışkan, değişken.. Ondan zaten düzgün ve devamlı bir akış beklemek yanlış olur, şu anda da geri dönmesini beklemek bence hata. Keşke rüzgarlar çıksa onu savursa farklı coğrafyalarda farklı bitkilerle ve yağmurla kaynaştırsa. Belki o yağmur ki, özünden bile tatlı gelebilir, bilemezsin. Şans vermek lazım..
    Diyorum da kendim yapıyor muyum asla :D Çok sevgiler kendisine.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bildiğin gibi değil:) O soruları ve daha fazlasını hem Çöl Çiçeğine, hem de kendime soruyor, anlamaya çalışıyorum. İnanın ki bir arpa boyu yol ilerleyemiyoruz. Çöl Çiçeği, korkarım aşka bakış açımı bir kez daha gözden geçirmek zorunda bırakacak. Bizlerin ona yaptığı tavsiyelerin pek etkili olacağını sanmıyorum. O ne bizi dinleyecek ne de aklını kullanacak durumda değil zira. Anladığım kadarıyla onu en iyi anlayan sadece siz varsınız. Yarın gelirse eğer, sevgi mesajınızı iletirim kendisine. Fakat, korkarım bu gece Bölüm 6'yı yazmak farz oldu bana:)

      Sil
  4. Nasıl da bir aklın yolu ama nasıl da uzak o yollar bazen :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız Mrs. Kedi. Aklın yolunu kaybettiği hallerde çıkışı bulamaz bazen insan. Hele bir de girdiği yol çıkmaz bir sokaksa eğer durum kötü:)

      Sil