KATEGORİLER

17 Eylül 2021 Cuma

FELSEFE & MÜZİK

Uzun zamandır Ağaç Ev Sohbetleri ve okuduğum kitaplara ilişkin yorumlarım dışında bir yazı yazamadım. Bu ataletimin belli bir nedeni yok bildiğim kadarıyla. Aslında günlük, deneme ya da makale türlerinde yazmayı, hoşuma giden bir müziği ya da ilgimi çeken bir konuyu paylaşmayı  seviyorum. Son günlerde en büyük zamanımı youtube videoları alıyor diyebilirim. Peki bu yazının ilham kaynağı neydi diye soracak olursanız, cevabım Maviye İz Süren blogunda okuduğum John Berger'in "Bento'nun Eskiz Defteri" kitap incelemesi. Rasyonalist (akılcı) ve Panteist (tümtanrıcı) felsefeye sahip Hollandalı filozof Baruch (Bento) Spinoza (1632-1677) hakkında daha fazla bilgi edinmek üzere felsefe okyanusunda çıktığım ilginç yolculuk beni o limandan bu limana sürüklerken gökte aradığımı o limanlardan birinde buldum.     

Pelin Dilara Çolak, genç bir kız, henüz otuzunda bile değil. Onun bu genç yaşına rağmen felsefe, bilim, kültür ve sanat konusunda edindiği birikimlerini içtenlikle paylaşma hevesi, düzgün diksiyonu, analitik düşünce tarzı beni kendisine hayran bıraktı. Felsefeyi insana sevdiren harika bir youtube kanalı var. Sempatik anlatımıyla milyonlarca kişi videolarını izlemiş bugüne kadar.

Felsefe Yunanca sevgi anlamına gelen "Philia" ve bilgelik anlamına gelen "Sophia" sözcüklerinin birleşmesinden türemiş, insanı akla gelen her konuda düşünmeye sevk eden ve aklı önceleyen bir kavram. Dilara, "Dilozof" adını verdiği Youtube kanalında antik çağdan günümüze dek yaşamış ünlü filozofları ve onların felsefi düşüncelerine ilişkin bilgiler veriyor. Ayrıca hafıza ve zekasına hayran olduğum Prof. Dr. Celâl Şengör ile yaptığı, felsefenin doğuşu ve gelişimi konulu ve yaklaşık bir saat kadar süren röportajını zevkle izledim. Felsefe Tarihi Serisi başlığı altında topladığı 32 bölümlük video dizisinde Dilara, akıllara takılan konularda farklı felsefi görüşlere yer vererek yaptığı gerçekçi değerlendirmelerin yanı sıra kitap önerileriyle insanın ufkunu açıyor.    

Felsefe konusunda henüz yolun başında olmama rağmen "preliminary" seviyesinde edindiğim bilgilerin yaşama dair düşüncelerimi gözden geçirmemi sağladığını söyleyebilirim. 


Bu arada Youtube kanalları arasında surf yaparken hoşuma giden müzik klipleri çıktı karşıma. Samida'yı önceden biliyordum. Üç genç kızdan oluşan Gürcü bir müzik grubu. Samida'nın başarılı çalışmalarının ardından yine üçer genç kızdan oluşan ve iki Gürcü trio'ya daha rastladım. Bunlardan birincisi "Trio Mandili". Kızlardan biri, yöresel üç telli bir müzik aleti olan panduri çalıp halk şarkıları söylerken diğer ikisi büyük bir uyum içinde kendisine eşlik etmekte. Genellikle kırsal mekânlarda hep birlikte yürüdükleri esnada şarkılarını okuyan Trio Mandili çevresine müthiş bir enerji yayıyor. Gürcistan'a birkaç kez gitmiştim. Başkent Tbilisi (Tiflis) üzerinde yapay bir gölleri var, adına Tiflis Denizi diyorlar. Trio Mandili, "Deli, dela, dalasa" isimli eğlenceli şarkıyı sandalın üzerinde, benim de görme şansına sahip olduğum Tiflis Denizi'nde söylüyorlar.  Sonuncu Gürcü Trio'su ise bu gruptan ayrılıp ayrı bir grup kuran fakat diğer iki üyesi sıklıkla değişen Trio Lavdila. Gürcistan, fazla tabii zenginliği olmayan hatta fakir denilebilecek bir ülke fakat müziği, alkolü ve eğlenceyi seven mutlu vatandaşlara sahip. Evleri, sokakları kırılıp dökülse de pek çok evin vazgeçilmez mobilyası piyano. Ülke toprakları, akarsuları ve yemyeşil tabiat örtüsüyle doğal bir cennet. İnsanları sıcak, paylaşmayı seven bir millet. Her türlü imkansızlığa rağmen bahsettiğim üç müzik grubundaki kızların şarkılarını söylerken yüzlerine yansıyan mutluluğu görmek mümkün. Ülkemizin içimizi karartan haberlerinden sonra böyle gülen yüzlere hasret kaldığımızı düşünüyorum.  





30 yorum:

  1. Dün akşam tanıştım ben de Trio Mandili ile :) eşekli klipleri vesilesiyle. Eğlenceli, gülmeli , doğal halleri ile dikkat çekiyorlar haliyle. İzlerken tebessüm ediyor insan, tıpkı onlar gibi. Tebessüm sahiden bulaşıcı bir şey :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepsi birbirinden güzel çok sayıda video çekmişler. Rahatlıkları ve güler yüzleriyle sözlerini anlamasanız bile bir süreliğine kederinizi bir tarafa bırakıp şarkıların ezgisine bırakıyorsunuz kendinizi:)

      Sil
  2. felsefeye giriş için, takiyettin mengüşoğlu, orhan hançerlioğlu, nusret hızır, ionna kuçuradi, füsün akatlı, afşar timuçin, temel olabilir. sophie nin dünyası, devlet, insanın anlam arayışı (victor frankl), zerdüşt, cehenneme övgü, felsefenin tesellisi, ayrıca althusser, gramsci, max horkheimer, deleuze, heidegger, wittgenstein, özellikle frankfurt okulu önemli

    nigel warburton-felsefenin kısa tarihi de preliminary için iyi. cogito dergisi var, o oldukça iyi. felsefe internetten öğrenilmez tabii. sıkı bir okuma ile felsefenin gündelik yaşamdaki yansımasına hakim olunabilir yani. üstteki listeye daha sonra ekleme yapabilirim.

    spinoza nın yaşamı için kurgu roman var, spinoza problemi (irvin yalom) eğlenceli, ilginç roman, spinoza temellerden tabii :)

    world music, ne güzel tabii, mandili hıhıms, yaşasın müzikler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dur dur, ne yapıyorsun Deep:) Felsefe kolay bir disiplin değil. Önce bir havaya gireyim. Ben henüz "töz" ü kavramamışken onca kitabı okumaya kalkarsam şişerim herhalde. Yavaş yavaş. Fakat onları anlayabilecek seviyeye geldiğimde önerdiğin kitaplara sıra gelecek. İnternet kitapların yerini tutmaz ama yeni başlayanlar için güzel iş çıkarmış Dilara. Bilgi kaynağı ne olursa olsun önüme çıkan fırsatları değerlendirmekten yanayım. Dilozof bu bakımdan bana güzel rehberlik etti ve felsefeye olan ilgimi arttırdı.

      Spinoza Problemi, ok, notumu aldım. Müzik ruhun gıdasıdır. Yeni müzikler karşıma çıktığında bir kâşif kadar seviniyorum:)

      Sil
    2. e tabii, izlemek kolay bişey, okumak zor, ilk anda ilgi duymak için internet bir motivasyon olabilir belki, sadece ilk an için, devam ederse zararlı :) internet çok çok yüzeysel, zaman kaybı :)

      Sil
    3. İnternet kitaplardan daha üstündür demiyorum. Internet benim için bir ısınma hareketi diyelim. Haklısın, motivasyon aynı zamanda:) Açıkçası elime bir felsefe kitabı alınca zorlanacağımı düşünüyorum şu anda. Internetten yüzeysel bilgi edindikten sonra felsefe kitaplarını okurken daha büyük haz alacağıma inanıyorum. Internet ya da kitaplar gerçek bilgiyi, doğru ve yanlışı göstermeyebilir. Her kaynaktan yararlanmak suretiyle akıl süzgecimizden geçirerek kendi gerçeğimizi bulabiliriz. Konu felsefe olunca belki de bulamayabiliriz ama en azından buna teşebbüs etmek de körü körüne inanmaktan evlâdır:)

      Sil
  3. Dilozof çok ilginç, hemen bakmak istedim :) Çok teşekkürler bu öneri için!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendinden emin, ne istediğini bilen ve işini yapmaktan zevk alan biri Dilara. Ben çok sevdim, umarım sizin de hoşunuza gidecektir. Düşünce yapısını da kendiminkine yakın bulduğumu söylemeliyim:) Ne demek, sizin yazdıklarınızdan ben de çok faydalanıyorum. Teşekkürler:)

      Sil
  4. Önerdiğiniz kanal gerçekten çok güzel. Tüm videoları izlemek istedim şu an. En ilgimi çekenden başladım. Teşekkürler Mr. Kaplan haberdar ettiğiniz için bu kanaldan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence Felsefe Tarihi Serisinin başından itibaren izlemekte fayda var Mrs. Kedi. Ben dağınık şekilde yaklaşık on beş kadar videosunu izledim. Şimdi serinin başından itibaren izlemek istiyorum. Kafamda beliren düşünceleri de burada yazarak tartışmak hedefim, tabi kafamı toparlayabilirsem:) Ben teşekkür ederim, herkes için farklıdır muhtemelen ama beni düşünmek ve müzik dinlemek rahatlatıyor:)

      Sil
  5. https://youtu.be/SufPDOj2iyI

    Bu videoyu izlediniz mi Mr. Kaplan? Sizinle daha önce konuşmuştuk bu konuyu. "Tanrı varsa kötülük neden var?" konusuna verilmiş çok güzel cevaplar var videoda. Kötülük, özgür irade ve öznel zaman teorisi ile ilgili fikirler insanı her şeyi yeniden düşünmeye sevk ediyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sırasıyla ya da gelişi güzel tüm videolarını izleyeceğim. Evet, bu videoyu henüz izlememiştim ama siz bahsedince oturup hemen izledim. Yüzde doksanını anladığımı sanıyorum, izledikçe ağır konuları daha kolay anladığımı fark ettim. Bahsettiğin videoda Teist tarafa geçmiş Dilara ve ünlü filozoflarla üzerinde derinlemesine tartışılacak güzel argümanlar geliştirmiş. Dindar kardeşlerimiz "Günaydın demek Cahiliye döneminin adetiydi gibi sığ söylemleri bırakıp keşke bu argümanlarla gelseler de güzel güzel tartışabilsek Mrs. Kedi:)

      Sil
  6. Felsefe, müzik, genç bir yetenek. Önümüze güzel pencereler açan düzeyli bir paylaşım olmuş Mr. Kaplan. Deep' in önerileriyle yazı daha da zenginleşmiş. Gerekli notlar alınmıştır.Çokkkkk teşekkürler. İyi hafta sonları 😊🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Deep bizim blog dünyasının filozofu zaten:) Muhtemelen önerdiği o kitapların hepsini ve daha fazlasını okumuştur. Felsefenin temelinde akıl olduğu için fazlasıyla ilgimi çekiyor, bu konuya biraz eğilmem lâzım geldiğini anladım:) Size de mutlu bir hafta sonu diliyorum:)

      Sil
  7. İçten kelimelerinizi tebrik ediyorum lakin bir konuya değinmeliyim. İnternette "surf" ederken kelimesi yerine en azından dilimize yerlermiş Türkçe bir kelimeyi tercih etmeniz siyah fonun üstünde pempe olarak durmayacaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle teşekkür ederim:) Yalnız surf ederken değil, surf yaparken daha doğru sanırım:) Kelimenin Türkçe karşılığı ise "sörf". Yazılarımda mutlaka Türkçe sözcük kullanmak şeklinde bir misyonum yok. Bilâkis farklı dillerden kelime dağarcığıma yenilerini eklemek hoşuma gidiyor. Batı dillerinden değil de Arapça ve Farsçadan dilimize giren kelimeleri ayıklamak bana daha rasyonel geliyor. Eleştiriniz başım üstüne ama bu benim kişisel tercihim diyelim. Teşekkürler:)

      Sil
  8. YouTube da be zaman belli bir şeyi izleyecek olsam, altta çıkan önerilerden dolayı bir kaç saat sonra bambaşka şeyler izlediğimi fark ediyorum :) Bahsettiğiniz grupları merak ettim ve dinleyeceğim. Mutlu haftasonları 🙋‍♂️ ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben o işe youtube surfing dedim işte:) Ben de aynısını yapıyorum. İlginç ve güzel bulduğum müzikler bazen hayli zamanımı alıyor. Momentos'un müzik seçimlerine bayılıyorum meselâ:)

      Sil
  9. Dilozof' a bayıldım hemen takibe aldım. Benim felsefenin ucundan girdiğim kitaplar Ferit Edgü, Afşar Timuçin' in kitapları yanında Sophie' nin Dünyası oldu. Basamaklarının yavaş çıkılacağı bir alan.
    Teşekkürler yayının tamamı için :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de öyle:) Düşünmek, akıl yürütmek yapmak zorunda olduğumdan öte eğlendiğim, bir hobi olarak hoşlandığım aktiviteler. Bu yüzden felsefe ilgimi çekiyor. Elbette düşünmeye ve düşünenlerin fikirlerini öğrenmeye yeterince zaman ayırmak çoğu zaman mümkün olamıyor. Bundan sonra bu konuların üzerine daha çok eğilmek isterim. Bahsettiğiniz kitaplara bakacağım, teşekkürler:)

      Sil
  10. Trio Mandili uzun zamandır bildiğim bir gurup. Pozitif enerjiye ihtiyaç duyduğum zaman dinlediğim müziklerden. Bu aralar mitoloji ile ilgileniyorum.Felsefe konusunu sadece dinlemek iyi ama bir süre sonra beyin ister istemez o konuda analiz ve sentez yapmaya başlıyor. Felsefe üzerine düşünmek taş taşımak kadar yoruyor beni:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de Samida'yı biliyordum ama Trio Mandili'yi sonradan keşfettim:) Her ikisini de başarılı buluyorum. Mitoloji de karışık, Zeus sülalesini ve onların maceralarını öğrenmek de bana zor geldi. Antik çağlardan bu yana birçok filozof gelmiş, geçmiş. Modern çağın filozoflarını da katarsak tam bir derya. Haklısınız, kolay iş değil ama düşünenlerin düşüncelerini öğrenmek yine de cezbedici. Diğer taraftan her birinin düşünceleri geniş bir alana yayılıyor. Kendi düşüncelerimize yakın bulduklarımız ya da karşı çıktıklarımız olabilir. Bunlar zamanla değişik ekoller, akımlar oluşturmuşlar. Hangi akımlara yakın hissediyoruz kendimizi, hangi akımlar bize göre ters? Bu yönde düşünmek kendimizi tanımayı sağlıyor bir açıdan. Elbette gidecek çok uzun bir yol var önümüzde:) Teşekkürler.

      Sil
  11. Yüzümde bir gülümseme belirdi izlerken, ne tatlı kızlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülümseyen bir yüze karşı duyarsız kalmak mümkün mü? İlişkilerde bile güler yüzün büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Yapmacık olmayan (ki o hemen belli ediyor kendini) içten bir gülüş nice taş kalpleri yumuşatır:)

      Sil
  12. dilozofu ekşi sözlükten duymuştum. samidayı biliyordum ama diğer triolara ilk defa gördüm. bloglardan öğrenmeyi seviyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilozof benim felsefeye olan ilgimi arttırdı. Videolarının çoğunu severek izledim. Bloglar gerçekten öğretici. Benim yolumu Dilozof'la kesiştiren de başka bir arkadaşın blogu oldu:)

      Sil
  13. dilara nın yazılarını, birkaç yıldır, herkese bilim teknoloji, gaztesinde okuyorum, gazte her yerde var, haftalık olarak migrostan alıp okuyorum, son yazısı sanat ve freud idi, freud'ın sanatçılara ilgi duyduğu biliniyor zaten, pskinaliz yanında, gastede dilara gibi birçok değerli makale yazarı da var ki en önemlisi doğan kuban hocamız ki onun gibisi pek bulunmuyor, her yazısı hayranlık uyandırıyor, geçen hafta kaybettiğimiz halde bu haftasonu için yazdığı yazı yayınlandı, bu gasteyi de öğütlerim, seversin sen :)
    ,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu arada Arthur Schopenhauer'a takıldım. Fikirlerimiz örtüşüyor, kadınlar hakkında söyledikleri dışında tabii. Kadınlar hakkındaki düşüncesi de annesinden kaynaklıyor ama adamın. Bazı filozofların kitaplarını sesli kitaptan okudum. Doğan Kuban'a bakayım. Bu aralar kafamı bulandıran ve beni bu disiplinden uzaklaştıracak filozoflardan uzak tutuyorum kendimi. Hegel bunlardan biri meselâ:)) Hocanın vefatına üzüldüm, bakacağım, teşekkürler:)

      Sil
    2. şohbenhaer iyi tabii, eskilerden, aşkın metafiziği, hayatın anlamı, aforizmalar, üç kitabını okudum, en ünlüsü aşkın metafiziği :) sırasız okuyon sen, platon devlet filan önce, sonra kant hegel filan, sonra das kapital, bu arada herodot tarihi, müthiş bir kitap, bir ara basılı kitaplara da geçersin artık :) doğan kuban çok seversin, öyle bilim adamı pek kalmadı :)

      Sil
    3. Doğan Kuban'ın söyleşilerini izliyordum şimdiye kadar. Müthiş bir adammış gerçekten. Bu adamlardan yararlanmak yerine saçma sapan işler yapıyoruz. Kubat'ın fikirleri televizyonlarda bangır bangır anlatılmalı. Anlatılmalı ki niçin geri kalmışız her bakımdan iyi anlaşılsın. Fakat bir paradoksla karşı karşıyayız. Kubat geri kalmamızın sebebini halktan talep gelmemesine bağlıyor. Diğer taraftan halk doğru eğitilmez ise hiçbir şey talep edemez! Ömrüm yettiği ölçüde okuyacağım ama şimdilik dediğim gibi alt yapıyı oluşturuyorum. Yazdığın bütün filozof ve kitapları duymuş olmam dahi benim için büyük, elbette dünya için küçük bir adım:))) Şofbenhayır'ın:)) üstüne kimseyi tanımıyorum, şimdilik!

      Sil