Yazar: Jean Christophe GRANGE
Sayfa Sayısı: 519
Yayınevi: Doğan Kitap
Çeviren: Tankut GÖKÇE
Şeytan Yemini, müptelâsı olmadığım polisiye türünde bir kitap. Daha önce yazarın Kongo'ya Ağıt romanını okuduğumu hatırlıyorum. Kongo'ya Ağıt konusu itibarıyla daha çok hoşuma gitmişti. Grange bu kitabında fantastik öğelere yer veriyor. Konuya geçmeden önce genel olarak çeviriyi başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Yazım hataları oldukça az okuru rahatsız etmiyor.
Romanın baş kahramanı Mathieu Durey (Mat) Paris emniyetinde cinayet masası amiri. Birlikte çalıştığı Luc Soubeyras aynı zamanda Mat'ın çocukluk arkadaşı. Luc'un beklenmeyen intihar girişiminden sonra bu durumu kabullenemeyen Mat, arkadaşının takip ettiği cinayet dosyasının izini sürmeye başlar. Onun esas amacı Luc'u intihara sürükleyen nedeni ortaya çıkarmaktır. Çetrefilli bir işin içine girmiştir. Takip ettiği cinayet ile benzer özellikte farklı ülkelerde bir takım seri cinayetler meydana gelmiştir. Bütün cinayetlerin işlenme şekilleri bir takım satanist öğeler barındırdığı için kahramanımız etraflı bir araştırmaya girişmiş, takım arkadaşlarından aldığı destekle katillerin izini sürmeye başlamıştır. İtalya, İsviçre ve Fransa arasında mekik dokumaktadır. Mesleğine canından çok değer veren Mat, bitmek bilmeyen takip esnasında hayati tehlikelere maruz kalır. Birbiri ardına işlenen cinayetleri konusu nedeniyle Vatikan dahil kiliseler de takip etmektedir. Çünkü konu Şeytan ve Tanrı arasında amansız bir savaşa dönüşmüştür. Tam sonuca ulaştığını sandığı bir yerde olaylar onu başka mecralara sürükler. Kitabın sonunda katilin pek uzağında olmayan biri olduğunu keşfeder.
Roman kurgusunda mantığa ters gelen fantastik öğeleri başarılı bir şekilde saklamasını bilen yazar bu tür kitapları okumayı sevenlerin gönlünü fethedebilir. Kitapta çok sayıda mekan ve kişinin yer alması kısa sürede okunmasını zorunlu kılıyor. Sürükleyici bir roman olan Şeytan Yemini merak duygusunu harekete geçirdiği için elden düşürülemeyecek bir kitap zaten. Adli tıp konularında yabancısı olduğumuz teknik bilgiler mevcut. Yazar kurguyu yaparken bu konularda destek aldığı belli. Fakat yine de akılda kalıcı bir kitap değil. Vakit geçirmek amacıyla zevkle okunabilecek cinsten. Tipik bir Grange romanı diyebiliriz.
iyi polisiye okuyunca seversin bu türü :)
YanıtlaSilEğlencelik:))
SilFakat cümleler, betimlemeler sağlam:)
Konusu ilginçmiş. Kitap da oldukça kalın. Yazarın yıllar önce okuduğum tek kitabı Taş Meclisi' ydi. Sonunu pek beğenmemiştim. Bence bu tarz romanlara fantastik ögeler çok yakışmıyor. Çünkü başta her şey gerçekçi şekilde işlenip sonra bunun fantastik bir şeye bağlanması garip geliyor. Şey der gibi, ben sonunu getiremiyorum bari fantastiğe bağlayım. Bu kitapta belki daha farklı işleniyordur bilemiyorum.
YanıtlaSilTanıtım için teşekkürler. :)
Ben tam aksini düşünmüştüm:) Siz fantastik edebiyat türünü seviyorsunuz, bu kitabı sayfa sayısı biraz fazla olmasına rağmen seveceğinizi sanıyorum. Grange'ın bu romanının sonunu çok merak ediyordum. Neyse ki bu kez fantastik bitirmemiş:)
SilKitap aklımda bulunsun o zaman. :)
SilÜstte yazarın tek okuduğum kitabı demişim de tek değil. Şimdi aklıma geldi Sisle Gelen Yolcu' yu beğenmiştim. Yazarının Grange olduğunu unutmuşum. :)
Ok:)
SilBu kitap bir harikaydı.
YanıtlaSilKitabın türü en sevdiklerimin arasında olmasa da ben de sevdiğimi söyleyebilirim. Yazım tarzı çok hoşuma gitti. Teşekkürler:)
SilKızıl Nehirler ve Kurtlar İmparatorluğu'nu okumuştum. Polisiye severim. Tavsiyeye teşekkür.
YanıtlaSilO zaman bu kitabı da seversiniz kesin:)
SilYazarın Siyah Kan kitabını okumuştum uzun yıllar önce. Kitabı nerede görsem hala ürküyorum.
YanıtlaSilKendi türünde oldukça başarılı. Yazdıkları geniş bir araştırma gerektiriyor.
Silolsuun, eve dönünce yazarsın veya net bağlanınca :)
YanıtlaSilOk:) Kitap okumaya daha çok fırsatım oluyor bu sayede:)
SilKonusu ilgi çekici.. Keşke bu kadar uzun kitaplar okuyabilecek zamanlara geri dönsem..
YanıtlaSilBiraz zaman alıcı olsa da sürükleyiciliği sayesinde okunabiliyor. Polisiye türüne ilgisi olanlar için tavsiye edilebilecek bir roman:)
Sil