"Olsaydı veya olursa, evrenin neresine gitmek isterdiniz, istersiniz?"
Gerçekten olabilir mi bu? Sevgili Deep fantastik konulara çekmeye çalışıyor beni. Peki o zaman, varsayalım bu mümkün. Nasıl mı? Işınlamayla tabii. Sinek filmindeki gibi gireceksin bir kabine, verilen uzay koordinatına göre evrenin herhangi bir köşesine gidebileceğiz diyelim. Deep evrenin ucuna gidip evreni balon gibi patlatacağını düşlemiş. Bilinen en uzak yıldız dünyadan ne kadar uzak biliyor musunuz? Hubble teleskobu, dünyadan 12,9 milyar ışık yılı uzaklıktaki Earendel yıldızını keşfetmiş. Yani söz konusu yıldızın dünyamıza gönderdiği ışık, 12,9 milyar yıl öncesine ait. Şunu da unutmamak lâzım, evren sürekli genişlediği için bugün Earendel yıldızı dünyamızdan tam 28 milyar ışık yılı ötede. Demek istediğim uzay sonsuz, evrenin ucu bucağı yok. Kara delikler belki başka evrenlere birer geçiş yolu, girişini bilsek bile çıkışı hakkında en ufak bir fikrimiz yok.
Uzayın herhangi bir yerinde canlı hayatın olabileceği teorik olarak mümkün demiştik. Bu dünyayı bırakıp başka dünyalar aramak için pek çok nedenimiz var aslında. Işık hızıyla yol alsak bile (daha büyük hızlar bilimsel açıdan olanaksız) milyarlarca yıl sürecek yolcuğa ömrümüz kifayet etmez. Gerçi, ışık hızında zamanın duracağından da söz edilmiyor değil ama yine de çetrefilli bir iş. Neyse, ışınlanma tek çözüm olarak görünüyor. Peki, madem çok nedenimiz var bu dünyayı terk etmeye, gideceğimiz yerde ne var biliyor muyuz? Bilmediğimiz bir yere gitmeyi istemek ne kadar mantıklı. Yine sorun çıkaran değil, çözüm odaklı çalışıp hayal kurmaya devam edelim. Hadi diyelim ki, muazzam bir yer keşfettik. Herkes barış ve refah içinde yaşıyor. Kötülük diye bir şey söz konusu değil. Adaletin hüküm sürdüğü sömürünün bulunmadığı, canlıların birbirine karışmadığı ve eşit haklara sahip olduğu, ihtiyaçlarını fazlasıyla gördüğü bir yer. Bir bonus daha ekleyelim. O keşfettiğimiz gezegende yaşayanlar ebedi yaşamın sırrını çözmüş olsun. İçinden balların aktığı, gölgelikli, bol hurisi olan cennet gelmesin hemen aklınıza. Cenneti hacı hocalar doldurmuş çoktan. Burası bütün sanat dallarıyla, bilim adamları, filozoflarla dolu bir yer. Doğa, kendisine zarar verilmediği için her türlü olanağı sunmuş üzerinde yaşayanlara. Hastalıklar, kadına şiddet, ırkçılık, sakat doğumlar, sınıfsal ayrılıklar yok. Cennetten daha güzel bir yer yani. Böyle bir yer olabilir mi? Velev ki olsun. Fantezide sınır tanımıyoruz nasıl olsa. İşte öyle bir yeri bulursam bir an durmaz giderim.
Turistik gezi olarak bakmıştım olaya oysa ki siz baya baya yerleşmeyi düşünmüşsünüz :) hem ışınlama yapan alet edavatımız varken niye aynı mekânda takılalım ki :) Satürn halkalarında bisiklet koşusu etkinliğine katılıp sonrasında plüton dağlarında , plüton gezegen mi değil mi açık oturumuna eşlik edilebilir mesela :)
YanıtlaSilEvet, benimki köklü bir çözüm, turistik bir gezi değil:)) Işınlama olsa da Satürn gezegeni sıkışmış gazlardan oluştuğu ve karasal bir yüzeye sahip olmadığı için bisiklet sporuna pek müsait değil. Plüton dağları ise azot buzullarıyla kaplı, gezmek için biraz kalın giyinmek lâzım, zira yüzeyde bile sıcaklık -238 derece! Benim gözüm diğer galaksilerde:))
SilBisiklet için yüzeye ihtiyacımız yok :) bi sanal gözlük kâfi.Plüton'a gelince gocuk stoklamak iyi olacak :) banka kredileri vardı bunun için sanırım, ezilip yaralanma ihtimalini azaltabilir minnacık
SilTabii o zaman farklı bisikletler icat edilebilir ve yüzeye ihtiyaç hissetmeyebiliriz. Şimdiden gerekli hazırlıkları yapmamız lâzım, sona bırakırsak fiyatlar uçabilir:))
SilHayalinizdeki yerin tasviri itibariyle benim katılımımı aldı :) Bütün istediğim böyle bir yer..
YanıtlaSilAdaleti sadece kendi çıkarına kullanan ve başkalarını sömürmeyi maharet bilenler benim çizdiğim tasviri beğenmeyeceklerdir. Hak, adalet ve eşitlikten yana olan onurlu insanlar elbette böyle bir seçeneğe olumlu bakacaklardır:)
SilŞunu söylemek istiyorum. Üslubunuzdan, yorumlarınızdan gözlemlediğim kadarıyla siz bilimin izinde ilerleyen realist birisiniz. Bu sebeple böyle daha fantastik hatta yer yer hayalci konulara getirdiğiniz bakış açısını okumak ayrı keyifli oluyor. :)
YanıtlaSilGözleminiz isabetli:) Hayal kurmak güzel fakat fantastik boyutta değil. Çok teşekkür ederim:)
Silolsa da gitsek vallahi :)
YanıtlaSilDi mi?:))
SilEvet, sağ olsun Deep, bana hiç girmeyeceğim sularda kulaç attırıyor:) Ben yine de gerçekleşmesi mümkün olan hayalleri tercih ederim:)
YanıtlaSil:) Hihihihi, herkesin farklı bir bakış açısıyla yazdıklarını okumak pek hoş oluyor. Bu Ağaç Ev Sohbetlerinin en güzel yanı sanırım.
YanıtlaSilBizim burada yaptığımız genelde söyleşi yani sohbettir. Sohbet dostlarla samimi bir ortamda görüşlerin paylaşılması işi olup düşüncelerimizi kabul ettirmek amacıyla birbirimizi zorlamaktan kaçınırız ama bir yandan da anlamaya çalışırız birbirimizi, etkileniriz. Bu bakımdan Ağaç Ev Sohbetlerinde her birimizin farklı düşünceleri özgürce dile getirmesi son derece doğal. Ne kadar zıt fikre sahip olsak da söyleyeme imkânımız ve zıt fikirlere tahammül etme olgunluğumuz var. Üçüncü yıl içindeyiz, bugüne kadar yazdıklarımız ve okuduklarımızla birbirimizi besledik ama asla düşüncelerimizi saygı çerçevesinde paylaşırken kırmadık, kırılmadık. Evet bu, Ağaç Ev Sohbetlerinin bu kadar uzun soluklu olmasının nedeni:)
SilGerçekçi olunca deeptone'nın konularını yazmak zorlaşıyor.
YanıtlaSilKesinlikle. Ne çektiğimi bir de bana sorun:)))
SilVulkan'a gitçem ben ki:))
YanıtlaSilO da nerede?:))
SilStar Treck'te :) Yıldız Gemisi Atılgan'nın en önemli mürettebatı Vulkanlıdır mesela Mr.Spoc:)
SilÖyle bir gezegen yokmuş ki, hayalet gezegen:)) Mr. Spock da hayalet mürettebat zaten:)
Sil