Sabaha yağmurla açıyoruz gözümüzü. Mutfakta ailemize yeni katılan hanım Taş Ev'i çok merak eden oğlunu da yanımıza alıp alamayacağımızı sormuş, ben de olumlu cevap vermiştim. Kahvaltı servisine geç kalmamak için acele etmemiz gerekiyor. Fırat tam saatinde geldi ama Alp yerinde yoktu. Telefona da cevap vermedi. Bir süre onu bekledikten sonra daha fazla zaman kaybetmemek için yolumuz üzerinden Ayşe Hanım ve oğlunu alıp hemen yola koyulduk. Akşamdan temizliğin yapılmış ve masaların düzenlenmiş olması işimizi kolaylaştırdı.
Önce rezervasyonlar, çok geçmeden Ada'nın doğum günü misafirleri gelmeye başlıyor. En büyük korkum misafir araçlarının yanlış yere park etmeleri. En azından on araca park yeri bulmam lazım. Aşkın Şef söz verdiği üzere erken geliyor. Onun gelmesiyle birlikte yağmur altında araçlara yer gösteriyorum. Salon balonlarla ve pankartlarla bir güzel süsleniyor. Alp olmamasına rağmen serviste hiçbir aksama olmadan misafirlerimizi ağırlıyoruz. Kahvaltıdan sonra doğum günü pastası merasimle yukarı çıkarılıyor. Ada'nın en sevdiği Shakira'nın La La parçası eşliğinde pasta salonda özel olarak düzenlenmiş masaya çıkarılıyor. Mumlar üflenirken "İyi ki doğdun Ada" cıngılıyla pasta kesiliyor. Gelenlerin çoğu Ada'nın yakın dost ve tanıdıkları olan yetişkin misafirler. Onun onuncu yaş kutlamasına eşlik eden yaşıtı ve ondan daha küçük beş arkadaşı daha var. Bu mutlu günde Ada'yı yalnız bırakmayan eş ve dostlar Taş Ev'de yaşadıkları bu andan çok memnun ve mutlu ayrılıyorlar.
Yağmur çisil çisil yağmaya devam ediyor. Hava şartlarından dolayı bazı rezervasyon iptalleri olsa da beklentimizin üzerinde bir yoğunluk yaşıyoruz. Akşama bir mutlu anımız daha var. Bir evlilik yıl dönümü. Taş Ev mutlu anların adresi olmaya devam ediyor. Saat beş sularında masayı düzenlemeye başlıyorum. Artık bu işin de uzmanı oldum sayılır. Kuru çiçek yapraklarıyla bir kalp çizdikten sonra masayı kalp şeklinde boncuklarla süslüyorum. Kalbin içine iki adet yine kalp şeklinde mum ve tam ortasına bir tane büyük mum koyuyorum. Çiftin oturacağı sandalyelere kırmızı ve beyaz renkli kuşaklar geçirdikten sonra işlem tamam.
Hem yerli halktan hem de şehir dışından misafir akınına uğruyoruz. Kötü hava şartları, yolun durumu etkili değil bugün. Yeni yeni dostlar tanıyorum. Kayınpederimi eşimi tanıyan bir hoca Tire'nin saygın insanlarını konu alan bir belgesel kitap getiriyor. Kızım burada görev yaparken satın almış bir tane. Kitabın içinde kayınpederimin ve eşimin yakın akrabalarının resimleri ve onlar hakkında bilgiler yer alıyor. Tanıdık simalardan birisi de ünlü şarkıcı Tanju Okan. O da Tire'de doğan ve büyüyen güzel insanlardan biri.
Yoğun bir günü daha alnımızın akı ile kapatıyoruz. Misafirlerimiz güzel duygularla ayrılıyorlar Taş Ev'den. Herkesin ortak bir düşüncesi var. "Yazın burası harika olur." Orası kesin de beni düşündüren eleman konusu. Özellikle hafta sonları için sözüne güvenilir, temiz ve çalışkan elemanlara ihtiyacımız olacak. Çok şey mi istedim?