KATEGORİLER

9 Mart 2017 Perşembe

KAYISI ÇİÇEĞİ (2)

08/03/2017 Çarşamba, Tire



Taş Ev'de haftanın ilk günü. Gece boyu yağan yağmur hız kesmeden devam ediyor. Ekibi alıp yola çıkıyorum. Ayşe Hanım'ın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum. Bu onu çok mutlu ediyor. Hayatında ilk kez biri onun Kadınlar Günü'nü kutluyormuş.

Afyon'dan ısmarladığım kırk adet piliç sağ salim ulaştı. Birkaç gün misafir kalacak bir dostumuzun çiftliğinde. Kümesimizi azgın köpeklere ve zararlı hayvanlara karşı daha korunaklı hale getirmek için şehre inip küçük gözlü plastik çitlerden almam lazım.

Aşkın Şef'e müjdeyi verir vermez şehre inip her biri 25 metrelik iki top çit malzemesi alıyorum. Hazır aşağıdayken reklamcımıza uğrayıp reflektörlü yön levhalarının üzerine yapıştırmak üzere "Restaurant" yazılarını sipariş ediyorum. Levhalardaki "Taş Ev" yazısına oranla "Cafe & Restaurant" yazısı çok küçük kalmış. Bazı misafirlerimiz levhayı görmüşler ama Taş Ev'in restoran olduğunu anlayamamışlar. Yol kenarları sarı beyaz papatya ve kır çiçekleriyle dolu. Kaplan dağının eteklerinde badem ağaçları iyiden iyiye çiçeklenmiş artık. Yol boyunca tabiatın yeniden hayat bulduğu bu manzaraları seyretmek hayli keyifli. Yağmur yağmaya devam ediyor. Yol kenarlarındaki hendekler görevini yapamaz hale geldiği için yağmur suları yollara taşıp yeni çukurlar açıyor. Yaylaya döndüğümde bahçede bir arazi aracı görüyorum. Aşkın Şef yukarıda misafirlerin olduğunu söylüyor. Yanlarına çıkıp ilgileniyorum. Onlar da yeni başlamışlar işe. Yakından tanıdığım bir inşaat firmasının teknik elemanları. Hava serin olduğu için Fırat sobayı yakmış. Misafirler yemeklerini yedikten sonra hesabı ödemek için aşağı iniyorlar. Pos cihazı kartlarını okumuyor. Hesabı nakit vermek zorunda kalıyorlar. Canım sıkılıyor.  

Taş Ev'in önündeki kayısı ağacını seyrediyorum. Tomurcuklar iyiden iyiye çiçeğe dönmüş. Taş Ev'e ayrı bir güzellik katmış. Hemen fotoğrafını çekmem lazım.

Akşama doğru batı tarafından itibaren hava yükseliyor. Elimizde köfte için yeterince kıyma kalmadığı yeni geliyor şefin aklına. Bir kez daha şehre inmek zorunda kalıyorum. Döndüğümde kese yoğurdu da bitmiş diyor. Bu gel gitler midir sorun bilmiyorum ama kafam fazlasıyla dağınık bugün. Büyük hatalar yapmadığıma seviniyorum.   

6 yorum:

  1. Bahar erken geldi bu sene. Ağaç ne güzel çiçek açmış. Çok hoş.

    YanıtlaSil
  2. Evet, Taş Ev'imizin süsü oldu:)

    YanıtlaSil
  3. Anneme diyorum tavuk besleyelim diye, yılan çeker tavuk diyor.
    Bu kadar gel git yapmak gerçekten yorucu. Ayrıca bu araba suyla mı çalışıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tavuk beslemek eşimin de çok sevdiği bir iş. Hele kendi elleriyle yumurtaları toplamak kadar onu sevindiren başka bir şey yok. Benim bildiğim yılanların korkulu rüyası tavuk:) Hem yorucu hem yıkım:) Yolumuz yokuş olduğu için olsa gerek çok yakıt tüketiyoruz ayrıca. Alışverişi haftada bir iki keze indirelim dedim, demez olaydım. Şimdi günde en az üç kez inip çıkıyorum:)

      Sil
  4. şu aralar "gitmek" bile yorarken "tekrar gitmek" :) Kolay gelsin!
    Çiçekler erkenden başladı ve içimizi açtı şükür, yoğun bir kıştan sonra...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaç tekrar bilmiyorum inanın. Her yoğunluk yeni ihtiyaçlar doğuruyor. Ne yapalım sağlık olsun:)
      Çiçekler her tarafı şenlendirdi. Don yemezse meyve bol olacak bakalım.

      Sil