Mutluluk nedir Abidin, bana çizebilir misin resmini? Abidin, Nazım'ın bu isteğini şarta bağlamış şiirinde. Değil sözcükler, şiirlerin en dokunaklısı bile kifayetsiz kalır mutluluğu anlatmak için. Dün sabah (gecelerim hayli uzun olduğu için sabahlarım biraz geç olur benim) yatağımdan kalkar kalkmaz heyecan içinde geçtim bilgisayarımın başına. Momentos'un mesajını gördüm. Kıymetli blogdaşım, seçtiği bir yazımı seslendirmiş Podcast kanalında. Beni ne kadar mutlu ettiğini sözcüklere sığdırmam mümkün değil.
Mavi Yalan, beş yıl önce kaleme aldığım, isyankâr, hayatın acımasızlığını sorgulayan bir yazıydı. Taktım kulaklığımı, Momentos'un sesine kulak verdim. Yazının bir yerinde Uğur'un ve Deniz'in adı geçiyordu. Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra fikirleriyle herkesi kendine hayran bırakan değerli bir düşünce adamı, mesleğine kendini adamış bir gazeteciydi Uğur Mumcu. Momentos'u dinlerken müthiş bir duygu seline kapıldım. Duygusallığımın bir nedeni onun kahpece katledildiği meş'ûm günü bir kez daha hatırlamış olmamdı muhtemelen. Bir diğer neden, bozuk dünya düzeni, adaletsizliğe karşı isyanım. Ve elbette yazımın Momentos tarafından seslendirilmeye lâyık görülmesinin verdiği gurur ve bunun getirdiği mutluluk.
Her insan gibi ben de kendimle gurur duyduğum birçok an, birçok olayla karşılaştım hayatımın değişik dönemlerinde. Bunların hiçbiri, yazımın sevgili Momentos tarafından seslendirilmesinden duyduğum gururu, mutluluğu yaşatmamıştı bana. Çünkü onların hepsi yapmam, başarmam gereken şeylerdi. Yaşamın getirdiği birer zorunluğun sonucuydu. Bu kez farklıydı, tamamen kendi isteğimle, tamamen kendime ait bir şey üretmiş ve bir şey vermeden bir şey beklemeden ürettiğim o şey başka birisi tarafından beğenilmiş, kullanılmaya, paylaşılmaya değer bulunmuştu.
Bana bu heyecanı, bu gururu, bu mutluluğu yaşatan sevgili Momentos'a teşekkür ediyorum bir kez daha. Güzel ses tonu ve diksiyonu ile yazıma can katmış. Daha önce sevgili Buraneros'un bir yazısını da seslendirmişti. Ne yalan söyleyeyim, Buraneros'un, kendine has, güzel üslûbuyla duygularını dile getirdiği teşekkür yazısını okurken, olayı biraz abarttığını düşünmüştüm. Ne kadar yanılmışım meğer, bu yüzden ona da bir özür borçluyum. Daha önce yaşamadığım, dışarıdan basit gibi görünen ama içine girdiğimde içimi pır pır titreten bambaşka bir duyguymuş bu. Mutluluk aramakla bulunmaz, ne zaman nerede karşımıza çıkacağını bilemeyiz, bazen hiç beklemediğimiz bir anda o gelir bulur bizi...
Mavi Yalan başlıklı yazımın Momentos tarafından seslendirildiği Podcast linkini aşağıya bırakıyorum.