Her günkü gibi kasaba uğramak durumundayım. Siparişlerimi söyleyip hale doğru yoluma devam ediyorum. Halden domates ve kapya biber alıyorum. En son Adnan'ı da alıp dönüyorum yaylaya.
Yukarı yaylanın muşmulaları olmuş. Hüseyin ve oğlumla birlikte yeni açtığım dik yoldan çıkıyoruz yukarıya. Büyük havuz ağzına kadar su dolmuş. Üzerinde sararmış yapraklar ve dökülen muşmulalar yüzüyor. Suyun yüzeyine yanındaki ağaçların aksi vurmuş. Geçen yıl fazla işim yoktu, bütün ağaçlardaki muşmulaları bizzat kendim toplamış, gidip halde satmıştım.
Taş Ev'in artık bir web sitesi var. Bugün son düzeltmeleri yaptım. Dünkü neşem yok bugün. Nedeni bilinmez bir gerginlik içindeyim. İnsanoğluna kızıyorum.
İnsanoğlu önce haddini bilmeli. Kim olduğunu, nereden geldiğini, yarınının ne olacağını. İnsanoğlu eline geçen fırsatları değerlendirmeli, sabırlı olmalı, saygılı olmalı, çalışkan olmalı, terbiyeli olmalı, sözüne güvenilmeli. Kendine verilen görevleri savsaklatmamalı, laubali olmamalı, işinin hakkını vermeli. Büyüklerini saymalı, onlardan bir şeyler öğrenmeye bakmalı. Yeni başladığı bir işin üç günde alimi kesilmemeli, kendini bulunmaz Hint kumaşı görmemeli.
Kızıyorum, kalırsam iyi olmayacak. Arabanın sigortası da benim sigortam gibi atmış. Oto elektrikçiye gidiyorum geç vakit. Sigortalar değişiyor, araba da ben de düzeliyoruz.
Bazen ummadığım kişiler çingene pazarlığı yapıyor benimle. Ekonomik menülerimiz grup menülerimiz var elbette. Ama diyorlar ki kuzu şiş olsun, pirzola olsun, bonfile olsun yanında şu olsun bu da olsun. Ama fiyat üç kuruşu geçmesin. Köfte olsa olmaz mı? Yok olmaz, hem pirzola olsun hem de üç kuruş olsun...
Bazı olgun kişiler çingene pazarlığı yapmıyor. Öğretmenler mesela. Onlar iş adamları gibi değil. Öğretmenler Günü menüsü var facebook sayfamızda diyorum. "Tamam" diyorlar "Bir inceleyelim." Sonra bana dönüyorlar. "Tire şiş köfte yerine ızgara köfte alsak olmaz mı?" "Hay hay" diyorum, "Tabii ki olur." "Yanına iki kişiye bir keşkek almak istiyoruz bir de, o zaman ne olur?" Keşkek porsiyon fiyatımız 10 TL, iki kişiye bir porsiyon alınırsa kişi başı 5TL olur." diyorum. "Peki o zaman biz keşkekli menü alalım." Bu insanlara insan daha cömert davranıyor. Soruyorlar, "Menüde yemek sonrası çay ikramı var, biz çay yerine birer bardak kola veya ayran içsek olur mu?" Hayır demem mümkün mü?
Yarın Kaystros olarak ilk kez bir iş görüşmesine gideceğiz Aşkın Şef ile birlikte. Hem de ilk kez yapacağımız dışarıya bir catering servisini görüşmek üzere. Görüşmeyi yapacağımız hanımefendi arkadaşıyla birlikte bu gece yine konuğumuz oldu. İş konuşmadık. Fon müziğinde değişiklik yaptık, gece boyunca Zeki Müren ve Müzeyyen Senar çaldık. Kalkmalarına yakın değiştirdim müziği. Frank Sinatra çalmaya başladım. Beyefendi çıkarken tatlı bir sitem etti. Niye geç kaldınız bu müziğe geçmekte?
Evet insan haddini bilmeli. Taş ev şehrin göbeği değil ki. Burada herşey binbir zahmetle hizmet veriliyor misafirlere.
YanıtlaSilMisafirler başımızın tacı efendim:)
SilMerhaba,
YanıtlaSilO yaylada ve de o evde yaşamak çok güzel ne güzel. Huzurunuz ve bereketiniz bol olsun.
Sevgilerimle.
Merhaba, hoş geldiniz:)
SilHaklısınız, ara sıra ufak tefek sıkıntılar olsa da keyifli.
Teşekkür ederim.
Web sitenizi bekliyoruz.
YanıtlaSilMuşmula ağacı istesem de yetiştiremedim. Çünkü çekirdekten çıkmazmış. Ayvaya mıydı bir ağaca aşı yapılıyormuş. Bir de tansiyon düşürücü olduğunda tansiyonu yüksek olanların çok tükettiği, güzel bir meyve.
Müzik konusu bizi buradan güldürdü.
Hemen vereyim o zaman:)
Silhttp://www.kaystrostasevrestaurant.com
İnanır mısınız muşmulanın tadına geçen yıl ilk kez baktım. Çikolata tadında diyorlardı. Gerçekten de öyle. Çok sevdim.
Tansiyon düşürücü özelliğini sizden öğrendim. O da iyiymiş.
Müzik konusunda da zevkler çok farklı...