Yazar: Mihail Afanasyeviç BULGAKOV
Çeviri: Mustafa Kemal YILMAZ
Sayfa Sayısı: 505
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Türü: Roman Fantastik, Mizah, Aşk
Kitap Hakkında: Hemen belirtmeliyim bu bir başyapıt. Nasıl söyleyeyim kitapta ne ararsanız bulabiliyorsunuz. Keyifle okuduğum kitabın içinde olayların ve kişilerin muhteşem bir şekilde tasvir edilmesinden mi bahsedeyim, hayal gücünün genişliğinden mi, dönemin sosyal yaşantısına dair olağan üstü hicivlerden mi?
Mihail Afanasyeviç BUNGALOV, (1891-1940) Stalin döneminin olağanüstü koşullarında kaleme aldığı bu eseri yaşamının son on yılında tamamlamış. Usta ve Margarita ne yazık ki ancak yazarın ölümünden 26 yıl sonra 1966 yılında yayınlanabilmiş, o da sansürle. Aslen bir tıp doktoru olan Bungalov, okurun ayağını yerden kesen bir klasik yaratıyor edebiyat dünyasında.
Birçok çevirisi var kitabın. İş Bankası Kültür Yayınları tarafından satışa arz edilen eserin çevirisi 1972 yılında sansürsüz orijinalinden bazı açıklamalarla birlikte sunuluyor. Rusya'da genel olarak şahısların adı soyadı ve baba adı uç uca diziliyor. Kitabın başında kitabın kahramanları ve kişilerin bir kısmının adları ve lakapları ile birlikte görevleri ve birbiriyle olan ilişkileri kısaca tanımlanıyor. İlerleyen bölümler arasında mekan değişiklikleri ile birlikte kişiler değişince girişteki bu tanımlamalar okurun imdadına yetişiyor. Ekim devriminden sonra Rusya'daki sosyal yaşamı mizahi bir şekilde dile getiren yazar diğer taraftan İsa peygamberin yargılanıp çarmıha gerilmesi hadisesini farklı bir şekilde ele alıyor. İncil'in dört ayrı versiyonunda ve tarihçiler nazarında farklı yorumlanan bu olayda herkes kendi siyasetine göre tavrını belirliyor. Hristiyanlığın doğuşuna temel teşkil eden bu önemli olayda İsa'nın ölüm kararını onaylayan Yahuda Eyaletinin Roma'lı valisi Pontius Pilatus'un yaşadıkları ve kararsızlıkları gözler önüne seriliyor. Bir yandan dini inançlara ince bir üslupla dokunurken kitabın ilerleyen bölümlerinde büyük bir aşkı görüyoruz.
Eserin her tarafında ortaya çıkan veya varlığını hissettiren yabancı profesör Wolfang kimliğinde Şeytan bizim bildiğimiz kötü karakterinden uzak. Dört tane yardımcısı var. Bunlardan en haylazları olan iki kafadar tombul iri kara kedi Behemot, garip kılıklı koro şefi Korovyev doğa üstü güçleri ile kötü yürekli insanları cezalandırma biçimiyle okuru gülümsetiyor.
Romanın baş karakteri adını öğrenemediğimiz Usta. Kendisi sadece böyle anılmasını istiyor. Pontius Pilatus hakkında bir roman yazmaya çalışırken hem dönemin baskısı altında ezildiğinden dolayı hem de yazdıklarını istediği duruma getiremediği kuruntusu sebebiyle en sonunda kitabını yakmak zorunda kalıyor. Tam bu esnada Margarita ile yolları birleşiyor ve aralarında büyük bir aşk doğuyor.
Kitabın içinde geçen terim ve olayları daha iyi anlayabilmek için sık sık google amcadan destek almak faydalı oldu benim için. Bu durum biraz sıkıntı yaratıyor görünse de bilmediğim hatta duymadığım bazı terimleri öğrenmeme fırsat yaratması kazanç. Beni en çok etkileyen ise yazarın kullandığı edebi dil oldu. Kitabı okurken yanıma gelip merak edenlere okduğumu değil zevkten uçtuğumu söylüyordum. O kadar yani.
Birçok çevirisi var kitabın. İş Bankası Kültür Yayınları tarafından satışa arz edilen eserin çevirisi 1972 yılında sansürsüz orijinalinden bazı açıklamalarla birlikte sunuluyor. Rusya'da genel olarak şahısların adı soyadı ve baba adı uç uca diziliyor. Kitabın başında kitabın kahramanları ve kişilerin bir kısmının adları ve lakapları ile birlikte görevleri ve birbiriyle olan ilişkileri kısaca tanımlanıyor. İlerleyen bölümler arasında mekan değişiklikleri ile birlikte kişiler değişince girişteki bu tanımlamalar okurun imdadına yetişiyor. Ekim devriminden sonra Rusya'daki sosyal yaşamı mizahi bir şekilde dile getiren yazar diğer taraftan İsa peygamberin yargılanıp çarmıha gerilmesi hadisesini farklı bir şekilde ele alıyor. İncil'in dört ayrı versiyonunda ve tarihçiler nazarında farklı yorumlanan bu olayda herkes kendi siyasetine göre tavrını belirliyor. Hristiyanlığın doğuşuna temel teşkil eden bu önemli olayda İsa'nın ölüm kararını onaylayan Yahuda Eyaletinin Roma'lı valisi Pontius Pilatus'un yaşadıkları ve kararsızlıkları gözler önüne seriliyor. Bir yandan dini inançlara ince bir üslupla dokunurken kitabın ilerleyen bölümlerinde büyük bir aşkı görüyoruz.
Eserin her tarafında ortaya çıkan veya varlığını hissettiren yabancı profesör Wolfang kimliğinde Şeytan bizim bildiğimiz kötü karakterinden uzak. Dört tane yardımcısı var. Bunlardan en haylazları olan iki kafadar tombul iri kara kedi Behemot, garip kılıklı koro şefi Korovyev doğa üstü güçleri ile kötü yürekli insanları cezalandırma biçimiyle okuru gülümsetiyor.
Romanın baş karakteri adını öğrenemediğimiz Usta. Kendisi sadece böyle anılmasını istiyor. Pontius Pilatus hakkında bir roman yazmaya çalışırken hem dönemin baskısı altında ezildiğinden dolayı hem de yazdıklarını istediği duruma getiremediği kuruntusu sebebiyle en sonunda kitabını yakmak zorunda kalıyor. Tam bu esnada Margarita ile yolları birleşiyor ve aralarında büyük bir aşk doğuyor.
Kitabın içinde geçen terim ve olayları daha iyi anlayabilmek için sık sık google amcadan destek almak faydalı oldu benim için. Bu durum biraz sıkıntı yaratıyor görünse de bilmediğim hatta duymadığım bazı terimleri öğrenmeme fırsat yaratması kazanç. Beni en çok etkileyen ise yazarın kullandığı edebi dil oldu. Kitabı okurken yanıma gelip merak edenlere okduğumu değil zevkten uçtuğumu söylüyordum. O kadar yani.
Bende okuyacağım yakında, Bulgakov müthiş bir yazar. Elinize sağlık.
YanıtlaSilMutlaka okumanızı öneririm. Hem öğretici hem eğlendirici. Her yönüyle saygı duyulacak bir yazar ve onun en güzel eseri. Teşekkürler:)
Silnot aldım canım teşekkür ederiz sevgiler
YanıtlaSilNe demek, ben teşekkür ederim. En kısa zamanda okumanız ve yorumunuzu paylaşmanız dileğiyle:)
YanıtlaSilBulgakov benim çok merak ettiğim yazarlardan. bloglarda sıklıkla rastlıyorum.
YanıtlaSilEn meşhur kitabı bu, fırsatını bulursam diğer kitaplarını da okumak isterim.
SilBulgakov hiç okumadım sanırım, not edeyim bu kitabı.
YanıtlaSilRus yazarların kitaplarında başa konulan kişi açıklamaları çok iyi oluyor, zira isimlerle lakaplar derken hangisi kim birbirinin içine girebiliyor kahramanlar:)
Oooo, sadece isimler, lakapların yanında zaman zaman kısaltmalar kullanınca insan bazen zorlanıyor. Örneğin Aleksandroviç Nikolay Petrovoviç adı olsun, lakabı da Radoniv, bu yetmezmiş gibi Alekşov diye geçiyor. Üstelik bu dört ismi bazen ayrı ayrı tek başına, bazen ikisi veya üçü bir arada kullandığını düşün. Evet, kitap o kadar güzel ki bütün bu zorluklara katlanıyor okur;)
SilGüele benziyor. Aklımda bulunsun....
YanıtlaSilGüeli duymadım daha önce:)
Sil