KATEGORİLER

10 Kasım 2016 Perşembe

10 KASIM

Tam 10 Kasım'ı gösteriyor takvim. Atatürk'ün bu dünyaya veda ettiği tarihten bu yana tam 78 sene geçmiş. Demek ki annem de 78 yaşına gelmiş. Doğduğunda cumhuriyet 15 yaşındaymış henüz. Hep annemin gençlik yıllarına özenirim. Cumhuriyetin ilk yılları...

Siyah beyaz resimler. Saçları beyaz kurdeleli kız öğrenciler. Modern giyimli hanımefendiler, beyefendiler. Atatürk böyle bir hayalin peşindeydi. Büyük devrimler yaptı. Kimsenin hayaline dahi sığmayan. Alfabeyi değiştirdi, laiklik sistemini getirdi, kadına seçme seçilme hakkı verdi, yobazların egemenliği sona erdi. Kurtuluş savaşında ülke nüfusunun önemli bir kısmını kaybetmesine ya da sakat kalmasına rağmen küllerinden yeni bir ulus yaratan büyük önderdi o.

Her şeyden önemlisi bağımsız, başka ülkelerin saygı duyduğu bir ülkeydik. Köy Enstitüleri onun çizdiği yolu kendilerine şiar edinmiş memleket sevdalılarının en büyük eseriydi. Oradan yetişen insanlar medeni, kültürlü, milli, çalışkan, ahlaklı, üretken oldular. Dini sömürü ortadan kalktı. İsteyen istediği gibi ibadetini yapar oldu. Ancak dini siyasete ya da ticarete alet edenlerin hep önü kesildi.

Atatürk'ü din düşmanı gösterdiler. Onu savunmak için "Aslında o dindar biriydi." dedi bazıları. Ama o kimseye dindar görünüp bundan faydalanmayı düşünmedi. Dindar biri de değildi zaten. Çünkü o başarısızlıklarını ne yaratana ne da kadere bağladı. İşte bu yüzden böyle olması beni ona daha da çok yakınlaştırdı zaten. 

Savaşlara kıtlığa rağmen o yıllar daha güzeldi. Fetö gibi din tacirleri ve onların peşine takılan siyasetçiler yoktu mesela. Fetö gibi din tacirleri olmadığı için onun kandırdığı başbakanlar ve cumhurbaşkanları da yoktu elbette. Bu yüzden devlet sırları, güvenlik planları yabancıların eline geçmezdi.

Asker güçlüydü o zamanlar. Halk politikacıdan çok askere güvenirdi. Dosta güven düşmana korku verirdi ordumuz. Yabancı güçlerin işbirlikçileriyle doldurulmamıştı silahlı kuvvetler. Sınırlarımız güvenliydi. Hiç bir toprakta gözümüz olmadığı gibi bir karış toprağımıza göz dikenin gözünü oyardık. Askerimizin başına çuval geçiremezdi hiç kimse. Ülkeyi bölmek isteyenlere hadleri bildirilirdi.

Şimdi öyle mi ya. Kadınlarımızın başına takke, takkenin üzerine çarşaf geçirip Arap ülkelerinde bile rastlamadığımız garip bir moda rüzgarı estirdiler. Giydikleri kot pantolondan kalçaları taşmış, göğüs dekoltesi o biçim, ne gam, saçının bir teli gözükmüyor ya. Böylesine geri fikirlere kurban ettiler kadınlarımızı, inanç hürriyeti ayağına. Sistemin açıklarıyla parasına para katan bir züppe benim ortanca hanım diye gazetecilere caka sattı. Atatürk'ün Türkiye'si bunları da mı görecekti?

Kim ne düşünürse düşünsün. Bu fikirler benim. Atatürk'ü anıyorum. Atatürk'ü arıyorum.   

12 yorum:

  1. Her geçen gün daha da çok özler olduk...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her geçen gün daha geriye gidiyoruz. Belki ondandır, kim bilir?

      Sil
  2. Ağzınıza ,elinize sağlık.Daha açık ve net ifade edilemez.
    Atatürk tek yolumuz, saygıyla anıyorum ve arıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her düşünce değişir ama onun fikirleri ölmez. Çünkü o fikirlerin özünde vatan, millet sevgisi, tam bağımsızlık, onurlu yaşam ve kadına saygı var.

      Sil
  3. Atamızı minnetle anıyorum, kaleminize sağlık, efendim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olunuz var olunuz. Atamız rehberimiz olsun, efendim.

      Sil
  4. Cumhuriyet çocuğu olmakla öğünen çok kişi tanıdım. Gurur doluydular. İlle belirtirlerdi Cumhuriyet sonrası doğduklarını.

    ATAMIZ....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şeyi yozlaştırdıkları gibi Cumhuriyeti de yozlaştırdılar. Ben Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyeti istiyorum.
      VAZ GEÇEMEDİĞİMİZ...

      Sil
  5. Samimi bir yazı olmuş.
    Onu unutmak mümkün değil...
    Kim nasıl olursa olsun, nasıl giyinirse giyinsin, ne yerse yesin, saygı çerçevesinde kişisel tercihleriyle barış içinde birlikte saygıyla, sevgiyle, merhametle yaşayabilmek dileğiyle!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim samimi görüşleriniz için. Bu yazım bazı kişilerin tepkisini alabilecekti. Ama ne yalan söyleyeyim, bunlar benim fikirlerim. Kişisel tercihlere bir itirazım olamaz. Ancak bu farklı bir şey. Kültürümüzde bize ait olmayan şeyleri monte ediyorlar. Dilimize sahip çıkamadığımız gibi kılık kıyafetimize de sahip çıkamıyoruz. Atatürk bu kıyafetleri görseydi tavrı ne olurdu acaba? Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Üzerimizde dönen büyük oyunları fark etmeyen insanlarımız çoğunlukta ne yazık ki...

      Sil
  6. Atamızın ilke ve devrimlerine bağlı kalmak yeterliydi.Ne yazık ki ülkemiz din tüccarlarının işgali altında şimdilerde.Neyse ki hala aklı vicdanı sağlam çok insan var.Çok güzel bir yazı hazırlamışsınız Kutlarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle. İçimden ne geldiyse olduğu gibi onu yazdım. Başı bağlı çok iyi insan olduğunu da biliyorum. Ama Atatürk Türkiye'sine yakıştıramıyorum bu görüntüleri. Buruna, dudağa takılan piercing nasıl garip geliyorsa bana bir kısım kadınların başına geçirdikleri tuhaf kıyafetler de hala garip geliyor bana. Alışamadım. Ne yapayım?

      Sil