KATEGORİLER

2 Kasım 2016 Çarşamba

SOMATA

01/11/2016 Salı, Tire

Tatilin tadını çıkardık saat dokuza kadar uyuyarak. Haftanın yorgunluğunu atmış olduk. Salı Pazarına çıkmam lazım. Bulabildiğin kadar kapya biber al diyor eşim. Park sorunu hayattan bezdiriyor. Eskiden kıyısında, kenarında yer bulabildiğim arka sokaklar tamamen dolmuş.

Sağ yanında birbiri ardına araçların dizildiği, dar ve uzunca bir sokağa giriyorum. Sokağın ucu pazara açılıyor. Yolun sonuna gelince zor bela arabayı sokacağım bir boşluk görüyorum. Evlerin önüne iki kocaman tuğla koymuşlar. Arabadan iniyor, tuğlaları alıp kaldırıma taşıyorum. Birkaç manevradan sonra park ediyorum. İkinci kattaki pencerelerden biri açılıyor. "Oraya bizim araba gelecekti."

Herkes kapısının önüne iki taş koyup parsellerse, zaten büyük problem olan park sorunu iyice içinden çıkılmaz hal alır. "Başka yer yok, pazardan bir şeyler alıp döneceğim." diyorum. "Ne zaman dönersiniz?" sorusuna "Yarım saate kadar." diyorum ama söylediğime ben de inanmıyorum.

Dünden sözleşmiştik Aşkın Şef'le. Telefon ediyorum. Kapsama alanı dışında. Bir daha arıyorum, aynı. Yarım saat sonra tekrar deniyorum. Çalıyor bu sefer ama cevap veren yok. Bu durumda ne kadar yeşillik gözüme iliştiyse topluyorum pazardan. Cibez, gelincik, ısırgan, turp otu, ıspanak, pazı, roka, maydanoz, marul, dereotu, semiz otu, hardal... Alışveriş bitiyor, Aşkın Şef arıyor. "Var mı başka istediğin?" diye soruyor, "Ben alışverişi bitirdim." diyorum. Küçük Girit kabağı istiyor sadece...

Eşimi evden alıp yaylaya çıkartıyoruz pazardan aldıklarımı, Taş Ev'in soğutucu dolaplarına yerleştiriyoruz. Bizi acıktığını anlatan havlamalarıyla karşılayan Zeytin'in karnını doyuruyoruz. Artık beni her gördüğünde sevincini belli edip üzerime atlamaya çalışıyor. Anlamadığım tek şey, yemek verince dönüp bana hırlaması. Yemeği götürüp veren ben olduğum halde önünden alacağımı sanıyor.

Dönüşte yine pazara uğruyor, Tire Müzesini ziyaret ediyoruz. Dostumuz Faruk Bey gezdiriyor bizi müzenin salon ve odalarında. Müze Müdürü Edip Bey'in makamına uğruyoruz. Edip Bey'in ikram ettiği yöreye has somatayı (badem sübyesi) ilk kez deniyorum. Acı bademden yapılan bir içecek olan somatanın salebe benzer tadı hoşuma gidiyor.

Oğlum biletini almış, Ankara yolcusu. Bir iş görüşmesi için çağrılmış. Akşam için pazardan balık almıştım. Sezon başlayalı beri balık yemek nasip olmamıştı daha. Balık aldığımız yerden paket içinde mısır unu veriyorlar, eşantiyon. İyi ki de veriyorlar. Taş Ev'e taşınalı beri taş olmayan evimizi iyice boşaltmışız. Un arıyorum evde bulamıyorum. Bana oldukça az görünen mısır unu balığın tamamına yetiyor. Nefis bir balık ziyafeti çekiyoruz akşam vakti.

Oğlumu uğurlamak üzere onu yazıhaneye bırakıyor ve eve dönüyorum. Yarın sabah erkenden yine yayla yolcusuyuz.

8 yorum:

  1. Somatayı hiç duymamıştım. Her yörenin kendisine özgü ilginç birşeyleri var ne güzel :)

    YanıtlaSil
  2. Eskiden birlikte huzur içinde yaşadığımız Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler'den bugüne miras kalan o kadar güzel şeyler var ki... Örneğin İzmir'in meşhur "boyoz" u da öyle. Yine Tire civarında da bilinen, ilk kez geçen ay pazar alışverişinde yaşlı bir satıcı amcadan ilk kez alıp denediğim "sübye" kavun çekirdeğinden yapılan geleneksel bir içkiymiş. Bu güzel şerbetin tarihine bakılırsa yine azınlıklar çıkıyor karşımıza. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Balık mevsimi başladı :) Ben de çok severim :)Afiyet olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ege'nin hamsisi sardalya:) çok güzel ayrılıyor kılçığından. Kızgın yağda çevirince tam bir ziyafet sofrası. Hem de en ucuzundan. Teşekkürler...

      Sil
  4. Kar helvasını da unutmamak gerekir sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kar helvası unutulur mu? Bozdağlardan gelir karı. Karadutlusunu çok severim:)

      Sil
  5. Eyvah, park sorunu. Neyse ki trafiksiz. Bu da ne kadar benimsendiğinizi gösteriyor. Galiba yaza hazırlık, park yeri ile olacak gibi :)

    Oğlunuzdan iyi haberler duymakla mutlu olacağız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bahara girerken ilk olarak yapmayı düşündüğüm şey park yeri.
      Umarım şans yüzüne güler. Ben onun kadar iyi değildim ama şansım vardı:)

      Sil