KATEGORİLER

13 Şubat 2021 Cumartesi

AYA GİDİYORUZ

Ermenistan First Lady'si Madam Anna Hakobyan'ın pek muhterem eşi Nikol Paşinyan vefat etmişti. Hakobyan üzüntüden karalar bağlarken sevgili eşinin anıt mezarının başına oturmuş, iki gözü iki çeşme ağıt yakıyordu. Bütün komşuları, arkadaşları, dostları ve kendisini sevenler ellerini önlerine bağlayıp bu dramatik anı sessizce izlemeye koyuldular.

Hakobyan'ın kocası Nikol'a yaktığı ağıt herkesin içini parçalıyor, gözlerini yaşartıyordu:

"Ah Nikol Efendi ah... Sen ne güzel, ne alim bir adam idin... Upuzun boyun var idi, cümle alem yoluna kurban olur idi..".

İngilizce'yi sular seller gibi bilir idin. Fransızca, Almanca fevkalade konuşur idin...

Sen şiirden, edebiyattan, ekonomiden, dış politikadan çok iyi anlar idin...

Yollar, köprüler, hava meydanları, hastaneler, köşkler, saraylar yapmış idin...

Madam Hakobyan'ın Nikol'a sıraladığı övgüler bir türlü bitmek bilmiyordu.

"Ah Nikol Efendi ah... Hiçbir şeyi beğenmemiş, yenisini yapmış idin... Adaleti, eğitimi, orduyu dağıtmış, kafana göre yeniden var etmiş idin... 

Sen vardan yok ettiğin devletimizi yeniden kurmuş, yeniden kuruluş anayasası yapmış idin... Uzaya liman tesis etmiş, şanlı bayrağımızı da aya diktirmiş idin..."   

Töreni izleyenler sabırla kadının sözlerinin bitmesini beklerken Madam susacağa hiç benzemiyordu. Sonunda içlerinden biri dayanamayıp patladı.

"Yapma be Madam Hakobyan, amma da büyüttün yahu! Nikol'u hepimiz tanırız, yaptıklarını, yapmadıklarını iyi biliriz. Rahmetli hiç de dediğin gibi bir adam değil idi. Mesela hiçbir dil bilmez idi. Güzel konuşur idi ama diploması yok idi. Devleti yok etmiş idi ama yeniden kafasına göre kurmaya ömrü vefa etmemiş idi. Ne uzaya liman tesis etmiş, ne de bayrağımızı aya dikmiş idi..."

Madam Hakobyan adamın sözlerini duyunca hemen ağlamayı kesti. Başını kaldırıp gururla şöyle cevap verdi:

"Olsun... Hepsine heves etmiş idi..."

Resim: https://www.medyarota.com/

14 yorum:

  1. Ne denirdi? Güleriz ağlanacak halimize...
    Güldüm ama, böyle okuyunca güzel hikaye. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet aslında trajikomik bir güldürü:) Ermenistan'ın bu gidişi korkutmaya başladı beni:)

      Sil
  2. Ahahahahahah, yazacak bir şeyim yok bay Kaplan, hepsi tastamam yukarıda yazılmış. Selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha neler yazmaya heves etmiş idim ama anca bu kadarına cesaretim kifayet etmiş idi:))))

      Sil
  3. Ne diyeyim. Gülüyoruz ağlanacak halimize artık. Çok güzel olmuş bu arada...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bu konuları trajikomik bir mizahla ele almak konusunda kendimi zor tutuyorum bu aralar. Yeni Kuruluş Anayasası dedikleri anda tüylerim diken diken olmuştu. Kardeş siz Atatürk'ün köhneleşmiş, neredeyse sömürge haline gelmiş Osmanlı Devleti'nin küllerinden var ettiği, milletimizin kadın, erkek, çocuk demeden topyekûn bir kurtuluş savaşı sonucunda kurulan cumhuriyeti yıkıyor ve Osmanlı'yı yeniden diriltmek istiyorsunuz öyle mi? Memleketin halini görünce hayır bunu yapamazsınız, buna müsaade etmeyiz, diyemiyorum. Bunu da yaparlar, nefesleri yeterse... İnşallah yetmeyecek nefesleri. Teşekkürler:)

      Sil
  4. yazık yaaa ne hevesli biriymiş :)

    YanıtlaSil
  5. çok tatlı öykü. lord voldemort aya girse de gelemese keşke :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Herkesin gönlünde aya gönderip geri gelmemesini arzuladığı bir kahramanı vardır mutlaka:)))

      Sil