Kâinat zıtlıklar üzerine kurulmuş. Hiçbir şeyin anlamı kalmaz zıddı olmasa. Kötüler olmasa iyilerin hükmü yok. Karanlıktır bize aydınlığı anlatan. Çirkindir güzeli güzel yapan.
Sen sıcağı seversin ben soğuğu. Sen çayı seversin ben kahveyi. Sabahın ilk saatleri güzeldir senin için, benim için güzel olan gecenin karanlığı.
Sen mükemmeli ararsın, bana göre boşuna zaman kaybı. Ben sakinliği, yalnızlığı severim, senin için nerede hareket orada bereket.
Sen denizi, güneşin altında bronzlaşmayı seversin, ben gölgede denizi karşıma alıp içkimi yudumlamayı. Ben gecenin bir yarısında bir şeyler atıştırmayı, sen sabahları birlikte kahvaltı etmeyi.
Benim sakinliğim, senin aceleciliğin. Senin titizliğin, benim dağınıklığım.
Zıt kutuplar çeker derler birbirini. Bütün bu tezatlar silsilesi mi bizi birbirimize bağlayan, dengemizi sağlayan? Her ne kadar kutuplarımız farklı olsa da çok seviyorum seni.
İnsanız ve birbirmize muhtacız. Yoksa insanlar bir araya gelip toplumsal hayat yaşamazlardı. Benim eksiğimi benim dışımdakiler giderecek, benim hatalarımı benim dışımdakiler oüzeltecek. Tabi hoşgörü içersinde, kimseyi aşağılamadan ve hareket etmeden. İnsanlar birbirini eleştirecek ama eleştiri kültürünü de bilecek. İyi şeyleri öne çıkartacak, hatalı, eksik ve yanlış olan şeyleri de birlikte düzeltmeye gayret edilecek. Sayygıyla selamlıyorum.
YanıtlaSilElbette insan insana muhtaç. Hoşgörü ve tevazu güzel ahlakın gerekleri. Diğer bahsettiğiniz konulara katılıyorum. Sevgi ve selamlar.
SilÇok güzel yazmışsın gerçekten ..Zıt kutuplar çeker birini bu doğru gerçekten ..Emeğine kalemine sağlık sevgiler ...
YanıtlaSilTeşekkür erderim, sağ olun:)
SilTüm erkekler aynı mı acaba :))))
YanıtlaSilÖyle mi ki:))))
Sil'Çok seviyorum seni' cümlesinin içine bir çok şey ancak böyle güzel sığdırılabilirdi. Kaleminize sağlık :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler:) Sevmek dünyanın en güzel duygusu.
SilMutluluğunuz daim olsun..🌼 böyle anlatılınca güzel ama yaşarken kötülük yıpratıcı oluyor☺️
YanıtlaSilSağ olun, var olun. Yok artık alıştık. Kötülük bunun neresinde:)))
Silİlk paragraftaki kötülük, genel hayatla ilgili olan 😂 ilişkilerdeki zıtlıklar da yorucu ama kötülük değil tabii.☺️
SilOk şimdi anladım. Düalite felsefesi oldukça derin, üzerinde çok düşünülmesi gerekiyor:)
SilWell said! Without opposites, life would be quite boring I'd say. :)
YanıtlaSilIt is more I believe, life would be meaningless:)
SilHer varlık bir diğerine muhtaç,bir diğeriyle anlamlı.Her insan tek başına eksik ve yarım :)
YanıtlaSilBu birlikte olmanın güzel yanı:)
SilNe kadar güzel seviyorum diyebilmek şartsız beklentisiz ve "sevin gari"
YanıtlaSilSeviyorum demek içinde büyük sihir içeriyor. Hem söyleyene hem muhatabına mutluluk veriyor. Sevelim gari hep birlikte:))
SilEvet, belki de yaşamın en temel prensibi.
YanıtlaSileveet sonunda hepsi birbirini eşitliyooo :) hayatın sadeliği ve gizemi buuu :)
YanıtlaSilBütün tenakuzlar doğanın dengesiyle son buluyor:))
Siltenakuz ne ikinci dünya savaşı terimi gibi, buyur :)
SilÇelişki demek tenakuz. Tenakuza düşmek mesela. Ben de yenileri bilmiyorum, eskilerle hava atıyorum:)))
SilYıllar önce üniversitedeyken bir arkadaş ortamında "gark etmek" deyimini kullanmıştım, arkadaşlarım "O ne be öyle?" geğirmek" gibi!" diye dalga geçmişler, inanmamışlardı öyle bir deyim olduğuna :))) aynı deyim yıllar sonra bir dergide karşıma çıkınca hemen fotoğraflayıp arkadaşlarıma gönderdim yazıyı, köşesine çok okuyan çok bilir diye ekleyerek :D
SilEvet, dil son derece hareketli. Bir yandan yeni sözcüklere adapte olmaya çalışırken güçlükle öğrendiklerimiz kullanımdan düşüyor. Aslında aynı kelimelere hapsolmamak gerek. Bir de hangi dil olursa olsun eş anlamlı sözcükler farklı duygular uyandırıyor bende. Hiçbir zaman öztürkçe saplantım olmaksızın yeri geldiğinde bütün dünya dillerini kullanmak iyi geliyor. Ne bileyim, dil ile cebelleşmek mutluluğa gark ediyor insanı işte:)))
SilBeautiful and true post!
YanıtlaSilThank you:)
YanıtlaSilBirlikte nice nice harika yıllarınız olsun :)
YanıtlaSilÇoook teşekkürler:)
Silağaç ev pazartesilerii :) bu akşam yazcam. ağaç ev 10. irem can ın bulduğu konu. korkular, geçen haftaki halloween şeysi nedeniyle :) irem canın blogunda var. iki konu yazmıştı. korkular. ondan bakıp yazabiliyin :) ya da ben akşam yazcam işteee :) ağaç ev 11 de belli, ruhların rengi var mı? sessiz geminin fikri. sen de bulabilirsin yaa konu, mesela ağaç ev 12 için. biraz somut materyalist şeyler düşün sen dee hep rüya korku ruh soyut olmasın kiki :) nolcek bu türkiyenin hali gibii ha haaa :) dolar düşer mi :) insanın egosu ne zaman biter :) en çok hangi yörenin yemeklerini seversiniz. ege antep antakya taş ev kikiriki :)
YanıtlaSilSenin şu enerjin beni benden alıyor:)) Halloween niye bu sene bu kadar moda oldu bilmiyorum. Yaz bakalım, ben de yazarım sonra. Ağaç Ev Sohbetleri devam etmeli. Evet konuları biraz ağırlaştırmak lazım, yoksa tercihiniz hangi evcilik oyunlarına doğru ilerliyoruz:))) Bak yemek konusuna balıklama dalarım. Sıralaman çok isabetli. Evet, önce Ege, hemen arkasından Antakya ve Enteb:))
SilNeşen daim olsun:)
Derin bir konu vesselam... Belli bir yaşta başlayan ilişkiler için her şey daha kabul edilebilir ve yumuşak geçişte oluyor sanki. İnsan kendini tanırken ve ikili ilişkide yaşarken ömür akıp gidiyor ve sonunda fark ettiği şeylere şaşırırken de, kalbinin bu ritme nasıl da uyum sağladığına gülümsüyor. Elbette tüm bunların kaynağı sevgiden başka bir şey değil.
YanıtlaSilAncak yaş biraz kemale erip de, yalnızlığın tadını alınca daha bir irdelemeler başlıyor. Onun çöpü, bunun sapı ile takılınan bir sürü şey oluyor çaresiz. Öyle bir noktaya geliyor ki insan, tüm bu özgür ruhu ve rahatı kaybetmeye değer mi, beklenti nedir? soruları çınlıyor. Sevgi cidden güzel şey ama benim zıttımı ister miydim bu saatten sonra bilemedim :)))
Ben test ettim onaylıyorum. İyi oluyor. İstisnai durumlarda tesadüfen fikirlerimiz uyuşuyor. Fakat biz bu düaliteden o kadar eminiz ki, aynı şeyi birbirimize ikna etmek için yırtıyoruz kendimizi. Sonunda ben de onu diyorum zatenlerle barış sağlanıyor:)) Güzel ahlak ve Atatürkçü düşünce olarak tartışmasız hemfikiriz. Güzel olan zıtlıklar şöyle: Ben eve giren pastırmaları götürürken o pırasa yiyor. Diğer taraftan makarnanın Al Dente'sini ve pirinç pilavının biraz geçmişini severken eşim makarnanın iyi pişmişini, pilavın ise dirisini sever. Kokoreç ağzına koymaz, ben bayılırım. Geçen bir yerde okumuştum. Sevdiğiniz insanla birlikte en çok yapmak istediğiniz şey sorusuna birlikte kokoreç yemek demiş biri. Ne büyük bir zevk ama bize göre değil maalesef. Birebir aynılık daha sıkıcı olur sanırım:))
Sil