KATEGORİLER

7 Nisan 2020 Salı

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 33

Klasikleşen Ağaç Ev Sohbetlerimizin 33. üncüsünün konusu yine sevgili Deep Tone / Sade ve Derin tarafından belirlendi. Konumuzun çok güzel ve Koronavirüs dışında olması sevindirdi beni ayrıca. O  halde hemen başlayalım. Soru şöyle:

"Müzik, günümüzde her kültürde ve toplumda icra edilmektedir. Bazı insanlar müziğin bireylere ve toplumlara faydalı olduğunu düşünür. Ancak, bireyler ve toplumlar üzerinde olumsuz etkisi olduğunu düşünenler de var. Sizce?" 


Müzik deyince aklıma gelen ilk söz "Müzik ruhun gıdasıdır." olmuştur. Müzik duygu, düşünce ve hayalleri kulağa hoş gelen ezgi ve sözle anlatma sanatı. Toplumdan topluma değişen sosyo-kültürel yapının bir parçası olan müzik, haz verici, eğlendirici gibi faydalarının yanı sıra eskiden beri müzikoterapi denilen yöntemle bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamada tedavi amaçlı kullanılan bir araçtır aynı zamanda. Milattan önceki çağlarda Pisagor, Euclid gibi filozof ve matematikçilerin müzik ile matematik, astronomi ve diğer fen bilimler arasında ilişki bulunduğunu göstermeleri ise hayli ilginç geldi bana. Mesela pi sayısını notalara dökmüşler ve güzel bir ezgi çıkmış ortaya. (tık tık)

Her şeyin olduğu gibi müziğin de nicelik unsurları önemli. Kaliteli müzik asırlar boyu değerini katlayarak arttırırken popüler müzik modası geçince bir kenara atılmakta. İnsanlar karakter yapılarına, yetiştiği çevreye, psikolojik durumlarına bağlı olarak farklı müzik türleri üretmişler ve ortaya koydukları bu eserlerden değişik biçimlerde etkilenmişler. Bazı müzik türleri insanın ruhunda dinginlik yaratırken bazıları insanları düşünmeye sevk etmiş, eğlendirmiş, galeyana getirmiş insanları. Bazı müzik eserlerinde ise insanlar hüzne boğulmuş. Kısaca müzik ruhun nota ve sözlere aktarılmasıdır diyebiliriz. Bazen müzik acıların tercümanı olmuş, insanlar ezgi ve sözlerde kendilerini bulmuşlardır.

Aslına bakarsanız birey ve toplum üzerinde müziğin olumsuz etkisinin olabileceği hiç aklıma gelmemişti. Bu açıdan bakıldığında insanları ümitsizliğe sürükleyen Arabesk şarkıları dinleyen insanların gaza gelip damarlarını jiletle kesip canlarına kast etmeleri ya da ayrılık, karşılıksız aşk sebebiyle gençleri intihara sürükleyen müzik parçaları müziğin olumsuz etkileri arasında sayılabilir. Amaç toplumun çaresizliğini ya da bireylerin zaaflarını kullanıp bu tür müzikleri ticari gayelerle üretmek olunca müzik gerçek hedefinden sapmış oluyor elbette. 

Diğer taraftan İslami anlayış genel anlamda her türlü müziği diğer sanat dallarıyla birlikte toptan reddeden bir inanç sistemi. Heykel ve diğer bazı sanat dallarına karşı dinin olumsuz bakış açısını bildiğim halde konuya ilişkin yaptığım araştırmalardan sonra İslam dininde müziğe bakışın bu denli olumsuz olmasına epey şaşırdığımı söylemek zorundayım. Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-Kerim de müziğe doğrudan bir yasak konulmamasına rağmen zorlama yorumlarla, hadislerle, İslam alimlerinin tefsirleriyle, verilen fetvalarla müziğin bireyler ve toplumlar üzerinde yapacağı iddia edilen olumsuzluklara geniş yer verilmiş ve hemen her türlü müziğin icrasına, şarkı söylenmesine ve müzik dinlenmesine karşı net bir tavır sergilenmiş. İslam dininden ayrı tuttuğum tasavvur kültürü müstesna bütün mezheplerde müziğin her türlüsü yasaklanmış. Diğer dinlerin aksine bir kısım tarikatlar müziğin şeytani bir araç olduğu iddia ederek "Müzik ruhu öldüren en tehlikeli virüstür" diyecek kadar ileri gitmişlerdir. 

Bana göre müzik ruhumu tedavi eden güzel sanatlardan en önde geleni. Başta klasik müzik olmak üzere kaliteli müziklerin birey ve topluma faydalı olduğunu düşünenlerdenim.   

21 yorum:

  1. Müzik hayatımda o kadar olağan bir şey ki hiç düşünmedim insanlar için olumsuz etkileri de olabilir mi ,diye. Arabesk bile olsa en fazla ağlarsınız, içiniz rahatlar. En sıkıntılı anlar da biraz müzik dinlersiniz ferahlarsınız. En keyifli en romantik anlarda müzikle dans edersiniz.En eğlenceli anlarda müzikle çoşarsınız. Benim gibi mutfakta müzik dinleyerek yemek yaparsınız .Sayısız an yaşarız müzikle. Edirne'ye gittiğimizde görmüştüm, Osmanlı zamanında müzikle tedavi yapılan sağlık merkezi varmış. Müziğin yeri bambaşka hayatta öte zamanlardan beri. İyi ki var hayatımızda müzik ve sanatçıları..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de soruyu ilk gördüğümde garipsemiştim, müziğin olumsuz etkisi olabileceği kimin aklına gelebilir diye. Kimse hoşlanmadığı bir müziği dinlemek zorunda değil. Değişik ortamlarda bizi eğlendiren, mutlu eden bazen dinlendiren ve şevke getiren müzik türleri mevcut. Evet eskiden Osmanlı zamanında ruh ve sinir hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir yöntem müzikle tedavi. Haklısınız iyi ki varlar, diğer sanat dalları ve sanatçılar gibi:)

      Sil
  2. Bana göre de müzik ruhun gıdasıdır. Şifadır, terapidir, bazen motivasyon kaynağıdır, bazen iç dökme aracı. Müzik olmasaydı duygusal anlamda büyük bir tarafımız eksik kalırdı sanırım. Selamlarımla :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaliteli bir müziğe engel koyabilecek bir akıl arızalıdır. Size kesin olarak katıldığımı söylemek isterim. Müzik insanı mutlu eden, sakinleştiren, ruhunu okşayan velhasılı insanı insan yapan duygularımızı ortaya çıkaran en önemli enstrüman. Teşekkürler:)

      Sil
  3. İslamiyet noktasına değinmeniz iyi olmuş. Çünkü dediğiniz gibi zorlama yorumlarla yasak edildiğini görebiliyoruz. Oysa islam tarihinde müzik önemli bir araç olmuştur. Özellikle bizim kültürümüzde müzik kullanılmıştır. Dediğiniz gibi Kur'an-ı Kerim de böyle bir yorum yok.

    Benim şahsi görüşüm islamla ters düşen bir yanı yok. Fakat gereğinden fazla dinlendiğinde (yani Allah'tan uzaklaştıracak derece dinlendiğinde haram olacağını düşünüyorum. )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her konuyu dine, inanca getiren insanlardan olmak istemem. Ancak din, inanç dünyası dışında sosyal yaşamımızın her alanına girmiş ve akla gelen her konuda hayatımızı yönlendirmeye çalışıyor. Elbette söz konusu kutsal kitap da olsa insanın elinde herkes kendi kafasına göre yorum getiriyor. Halen pek çok dini kuralın kutsal kitapta yer almadığı halde Allah'ın emri gibi algılanıp bunlara uyulduğuna şahitlik ediyoruz. Hangi hadisin gerçek, hangisinin uydurma olduğu konusu da karışmış birbirine.

      Ben tam tersine müziğin ilahi bir yönü olduğunu düşünüyorum bazı parçalarda. Sanki ilahi bir güç o ezgileri döktürmüş notalara. Müzik Allah'tan uzaklaştırmaz, tam aksine inanan insanları daha çok bağlar Yaradanına.

      Sil
  4. Yasaklanmasını değil de eğlenceye biraz mesafeli durduklarını biliyordum koyu Müslümanların. Doğru, İslamiyet baştan beri resim ve heykel başta olmak üzere bazı sanatlara tamamen karşıydı. Fakat müziğe bakış açıları da bayağı olumsuzmuş! Sahih hadislerde bile bu durum reddedilmiyor. Sanıyorum amaç dünyevi yaşamdan tamamen koparmak insanları.
    Bunun dışında samimiyetle söylemek isterim ki, ben hala müziğin olumsuz etkileri olacağına ya da inanç dışında bazı insanların müziğe cephe aldığına inanamıyorum. Kimse müziğe bu yüzden çamur atmasın. Bazı insanların sanata ve müziğe olumsuz etkileri olması mümkün, onlar suçu kendinde arasınlar ama sanatın ve müziğin insana olumsuz bir etkisi diye bir şey olmadığını düşünüyorum. Net:)

    YanıtlaSil
  5. iştee müzik de zararlı olabilir duruma göreee, her güzelin kusuru var, müzikin deee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep, sana en zararlı gelen müziği merak ettim:)

      Sil
    2. bana zararlı gelmiyor ki. bak diyelim, tam uyucan, yan komşudan müthiş yüksek sesli müzik geliyor, veya nefis bir yemek yiyion ama çok rahatsız edici bir müzik grubu var kapının önünde, gibi. bana değil insanlara zarar verebilcek müzikler var. müzikle işkence de ediliyor. bana dokunmaz, çok yüksek sesle dinliorum, camlar zangırdar yani :)

      Sil
    3. Bence müziğin suçu yok. O rahatsızlık verici seslere müzik değil gürültü diyoruz biz:))

      Sil
  6. Müzik rıhın gıdası diye boşa söylememişler. Olumlu etki de bırakabiliyor olumsuz da. Ama yine de şahsen müziksiz bir yaşam düşünemem :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müzik ruhun gıdasıdır elbette. Neyse ki genel olarak seçim bizim elimizde:)

      Sil
  7. Bu konuyu Deep'te de okumuştum. Güzel bir konu olmuş yine bu hafta. Müzik denilince ben de klasik müziği tek geçerim. Ve tabii Türk sanat müziği. Şimdiki müziklere hiç değinmenin lüzumu yok. Arada kaliteli olan birkaç ismin dışında bana hep aynı şey çalıyor hissi geliyor. Özellikle mağazalarda markette falan çalan müzikler korkunç. Bu ne biçim manita 35'inde lolita, kızıl ötesi yaralı müzesi falan gibi mesela :) Yeni yetişen çocuklar bunları müzik sanıyor ya buna çok üzülüyorum cidden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kulağa hoş gelen ezgi ve sözlerin müzik tanımına girdiğini ifade etmiştim. Sanırım her kulağın zevk anlayışı farklı. Bana göre de dinlediğimiz her ses müzik değil fakat tercihlere bir şey diyemiyoruz işte:)

      Sil
  8. Yazıda virüs yok dedin ama en sondan bir önceki paragraftaki sözde yine virüs geçiyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demek ki virüs hiç bırakmıyor yakamızı:))

      Sil
  9. Müziksiz bir dünya düşünemiyorum bile :)

    YanıtlaSil