KATEGORİLER

27 Mayıs 2021 Perşembe

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 92

Sevgili DeepTone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri etkinliğimizin 92. Haftasına girmiş bulunuyoruz. Daha önceki haftaların sohbet konularını ve konuları öneren arkadaşlarımızın isim listesini burada bulabilirsiniz. Bu haftanın konusunu yine sevgili DeepTone / Sade ve Derin belirledi. Sevgili arkadaşımıza biraz fazla yüklendiğimizin farkındayım. Neyse ki bazı arkadaşların önümüzdeki haftalar için harekete geçtiklerini yorumlardan öğrenmiş oldum ve buna çok sevindim. Bu hafta öncekilere kıyasla biraz daha soft bir konuyu tartışacağız. Gündem beni hayli yorup canımı sıktığı için kendi adıma arkadaşımızın bu seçimi isabetli olmuş. Evet, işte bu haftanın konusu:  


"Sosyal deney videoları hakkında ne düşünüyorsunuz ve böyle bir deneyle karşılaşsanız tepkiniz ne olurdu?"

Bu soruya genel bir cevap veremem. Zira gerçekten topluma yararlı bir veri elde edilebiliyor ve bu konuda dikkat çekilebiliyorsa bence bu tür videoların herhangi bir mahsuru yok. Diğer taraftan belli bir önyargıya hizmet eden ve insanları olumsuz düşüncelere sevk eden sosyal deney videolarına karşıyım. Bir de eğlence amaçlı yapılan bu tür yapımlar var. Bu durumda mutlaka muhatabından onay alınmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Böyle bir deneyle karşılaştığımda yazımın başında belirttiğim üzere yapımın niteliğine ve amacına göre farklı tepkiler verebilirim.

Yazıma başlamadan önce bir sosyal deney videosu izledim. Güzel bir kız elindeki "Tatile çıkmam için yardım edin" yazısıyla kalabalık bir caddede boy gösteriyor. Aynı kız daha sonra kıyafetini değiştirip başını örterek "Açım, yardım edin" yazısıyla insanlardan para istiyor. Doğal olarak ilkinde daha fazla para topluyor! Buradan ne sonuç çıkarılabiliriz şimdi? Toplum, kıyafeti düzgün seksi bir kıza, üstü başı dökülen fakir bir kızdan daha fazla yardımcı olmaya yönelimli! Tatilci kızın telefon numarasını isteyenlere, fakir kız örneğinde kocası olup olmadığını soranlara bakarsanız daha geniş bir değerlendirme yapmaya imkân veriyor böyle bir çalışma. Elbette bu sosyal deney örneğinde şöyle bir genel sonuç da çıkartmak mümkün: Toplumun bir kısmı insanların dış görünüşüne bakarak davranışlarını belirlemekte. Ancak bu tür davranışı gösteren insanların toplumun ne kadarlık bir kesimini oluşturduğunu öğrenemiyoruz.  

Şimdi hem yukarıdaki örneği, hem de sevgili Deeptone'nun restorana girip karnının aç olduğunu söyleyen birine karşı toplum davranışını değerlendirdiğimizde temel yaklaşım dış görünüş olduğunu anlıyoruz. İnsanlar arasında namusun ve paranın kimde olduğunu bilmek zordur. Özellikle günümüzde bu ayrımı dış görünüşe göre yapmak neredeyse imkansız. Durum böyleyken tanımadığım bir kişiye para yardımı yapmayı düşünmem. Kıyafetine bakıp bu namusludur ya da namussuzdur da diyemem. Namus kavramını burada cinsiyet açısından değil, ahlak açısından ele aldığımı belirteyim.

Bazı sosyal deneylerin eğitici olduğunu düşünüyorum. Mesela işlek bir caddede polis kıyafeti giyen iki kişi çevirip kimliğimizi sorduğunda acaba kaçımız onların buna hakkı olup olmadığını sorabiliriz? Kaçımız polisten kimliklerini göstermesini isteyebilir? Bu tür sosyal deneylerin toplumun eğitilmesinde faydalı olacağı kanaatindeyim. 

22 yorum:

  1. Tatil için yardım isteyene para vermeleri ilginçmiş. Sanki herkes tatile gidebiliyor gibi. Temel ihtiyaç konusunda yardım isteyen bana daha öncelikli gelir. Tabi bu noktada da yalancı çok olduğu için güvenmek zor.
    Bu arada romanın devamı ne zaman gelecek? Ara çok uzadı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, sanırım bir saat içinde 120 TL topladı. Bunun izahı zor gerçekten:) Gerçekten yardıma ihtiyacı görünen ancak 40 TL topladı. Ben her ikisinin önünden geçer gider ve bu deneye denek olmazdım sanırım. Zira dış görünüşe göre kimin yardıma ihtiyacı olduğunu bilmek mümkün değil. Ayrıca zaten genç kız oldukça dinç ve sağlıklı görünüyor videoda. Benzerleri çalışmayı tercih ederken onun yardım istemesi de garip.

      Romanın devamı gelecek ama inanın gündem çok zamanımı alıyor, kafamı toplayamıyorum. Gündem hakkında, yeni bitirdiğim bir kitap incelemesi ve romanın yeni bölümünü yazmak için büyük mücadele içindeyim. Sürekli erteliyorum, psikolojimi siz düşünün. Sizin romanınızın yeni bölümlerini gördüm ama okuyamadım, en kısa zamanda onları da okuyacağım. Neredeyse hiçbir arkadaşın bloguna bakamıyorum. Umarım bu sıkıntılı durumum bir an önce geçer:)

      Sil
    2. Artık romanın devamını yayınlamayacağınızı düşünüp korkmuştum. :) Gündem sıkıntılı evet, kısa zamanda toparlarsınız İnşallah. Ben de romanıma kaptırdım kendimi. Her şeyi bir an önce paylaşmak istiyorum. Takıntı yaptım sanırım. :)

      Sil
    3. Hiçbir işi yarım bırakmak istemem. Devam edeceğim elbette. İki işi aynı anda yapamamak hatta düşünememek gibi kötü bir huyum var. Takıldım kaldım:( Ben de bir an önce tamamlamak istiyorum. Sizin romanınızı da merak ediyorum, en kısa zamanda size döneceğim. Selamlar:)

      Sil
  2. O videoyu ben de izlemiştim. Ama videodan çok ismi ilgimi çekmişti, sanırım şöyleydi ismi: Güzel Kız ve Köylü Kız yardım isterse... diye. Yani köylü olunca güzel olunmuyor mu? sorusuna daha çok takılmıştım :D

    Dediklerinize katılıyorum. Ben de yazımda zaten benzer şeyler yazdıydım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, aynı videodan bahsediyorsunuz. Aslında aynı kız, sadece kılık kıyafetini değiştiriyor. Sizin yazınızı da beğenerek okumuştum. Teşekkür ederim:)

      Sil
  3. Maalesef hayatın için yoğun miktarda duygu sömürüsüne maruz kaldığımız için tatil için para isteyen kız insanlara daha dürüst geliyor olabilir. Açım diye yardım isteyen birinin sorunu tek seferlik bir yardımla çözülmez. Gir bir işe çalış, dilenmek çözüm değil diye düşünüyor insanlar. Ya da daha acımasızca oh kolayını bulmuş, çalışmadan para kazanıyor bu yöntemle diye bakılıyor. Diğer yanda iyi giyimli kız sürekli bir para beklemiyor. Yeterli parayı toplayıp tatile gideyim diyor. Belki çok saçma ama en azından dürüst görünüyor bir şekilde. Yani olay dilenmek ya da belli amaç için yardım istemek aslında bir açıdan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen dediğiniz gibi. Hatta bir tanesi sadece bu dürüstlüğü yüzünden çıkarıp para verdi kıza:)) Ben her ikisine de dönüp bakmazdım herhalde belirttiğiniz nedenlerle. Yardım etmek bazen o kişiye kötülük yapmaktır bence. Gerçek yardım para vermek yerine o kişiye iş vermektir. O da oturup aldığı paranın karşılığını vermeli. Sosyal yardım devletin yapamadıklarını diğer insanların vergileriyle karşılamasıdır. Yeterli olmamakla birlikte zengini ve fakiri zaten bir kısım insanlara zorunlu yardım yapıyor. Ne yazık ki bu yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştığını sanmıyorum.

      Sil
  4. Tecrübe bu sorunu çözüyor zaman içinde:) "Şehrime döneceğim, paramı kaybettim," gibi nedenlerle gelen olunca işyerine, parayı veririr, peşine de çocuklardan birini takardım; tabii gidilmezdi yazıhaneye ve bizim çocuklar olaya el koyup alırlardı parayı geri... Sonrakilerde çocuklara parayı verip, birlikte yollayıp bizzat bileti aldırır, sonra görünmez olun bekleyin derdim; tabii ki o biletler de iade edilmek istenirdi, bizim çocuklar da el koyardı olaya:) Buna benzer başka mevzularla çok şey oldu, biraz insanları test etmek, biraz da hakkaten yapılan rolün başarısı karşısında yanılarak sürdü bu iş bir süre:) Sonra dedim bir yardım yapacaksak, bu durumlar karşısında, o da kurumsal olmalı... Önemli ve çok eski ve güvenilir bir eğitim kurumumuza düzenli bağışçı olarak çözdük işi:) Sokaklar ne yazık ki yalancı!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanların birbirine güveninin kaybolması çok acı. İster bireysel ister kurumsal olsun söylenen her şeye kuşkuyla yaklaşıyorum. İnsanlar duygu sömürüsü yaparak yalan konuşuyorlar. Bu arada gerçek ihtiyaç sahipleri de kurunun yanında yaş hesabı hakları yeniyor. Kızılay gibi kurumda dahi türlü yolsuzluklar duyduk. Yok ben, hepsine mesafeliyim. Gözümle görmedikten sonra kimseye yardım etmeyi düşünmüyorum bu ortamda. Eğer sokakta aç dolaşan bir insan varsa ki var, her şeyden önce bu devletin koruması altına alınmalı. Bireysel olarak bugün onun karnını doyurabiliriz ama yarın yine durum değişmeyecektir. Teşekkür ederim:)

      Sil
  5. Önemli bir konuyu çarpıcı örneklerle çok güzel açıklamışsınız Mr. Kaplan. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Selamlarımla :))

    YanıtlaSil
  6. TV için yapılan sosyal deneyleri izlediğim zaman muhtemelen "Ben de hiç müdahil olmazdım" dediğim durumlarla da karşılaşıyorum ama bunun yanısıra bazen de "Yok artık! Nasıl kimse müdahale etmemiş?" dediğim durumlar da oluyor. Bu programları bilinçli olarak açıp izlemiyorum, denk gelirsem ya da biri özellikle izletirse izliyorum sadece.

    Bir defasında "açım" yazısı ve söylemi ile dilenen bir teyzeye, "Sizin için alışveriş yapsam bugünlük eve gider misiniz?" demiştim. Cevabı çok ilginçti: "Bir bugünle olsa..." Yani yarın da aç olacak, sonraki günlerde de. Alışveriş yapsam da dilenmeye devam edecek. Çocuğu ile dilenen bir kadına isterse evime gelip çalışabileceğini, tabi ki çocuğunu da getirebileceğini söylemiştim. Kabul etmemişti. Oturduğu yerden dilenerek kazanacağı para, çalışarak kazanacağı paradan daha kolay ve muhtemelen daha çoktu. Bu gibi durumlarda ben de kendi küçük deneylerimi yapıyorum sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok ilginç örnekler vermişsiniz. Ben de şunu merak ediyorum biraz ironi yaparak:) Biri cami köşesine oturup Arapça beddua ederken yardım toplasa acaba ne kadar para toplar? Sosyal deneylerin toplumun eğitim seviyesini ölçen değerli bir faaliyet olduğunu düşünüyorum. Elbette bunların yazımda da belirttiğim üzere bilimsel bir yanı olması gerekir. Hiçbir zaman eğlence aracına ya da kamera şakasına dönüştürülmemelidir. Amaç eğlenceyse o ayrı elbette, o zaman izin alındıktan sonra kamuyla paylaşılmasında bir sakınca yok bence:)

      Sil
  7. gündemi izlemekten bıkmadın mı hala :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bıkmasına bıkmadım da, artık biraz uzaklaşmak istiyorum Deep. Bunu düşündüğüm anda Reis bir bomba patlatıyor, Rizelilere elinize sağlık Meral'e az bile yapmışsınız, durun daha bu bir şey değil, bekleyin neler göreceksiniz diyor. Böyle bir ülkede insan nasıl yaşanabilir bilmiyorum. İnşallah fabrika ayarlarıma dönerim bir an önce ama ya yaşadıklarımız anormal ya da ben ruhsal bakımdan normalin üzerinde etkileniyorum bu gündemden. Hayırlısı:)

      Sil
  8. Kaleminize sağlık, size her konuda katılıyorum. Aklıma bir an şu geldi; eskiden sanki insanlara baktığımızda üç aşağı beş yukarı fikir sahibi olabilir ve çok az yanılma payı olurdu.. Ama şimdi tamda sizin dediğiniz gibi bir durum söz konusu değil mi:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Kesinlikle insanların birbirlerine güven duygusu köreltildi. Bu durum ya yalnızlığa ya da kamplaşmaya götürüyor toplumu. Umarım bir an önce eski Türkiye'ye döneriz:)

      Sil
  9. Katılıyorum. Belirli bir amaca hizmet edecekse, eğitici olacaksa yapılmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Eğer bilime, eğitime bir faydası olacaksa yapılmalı.

      Sil
  10. Nasrettin Hoca'nın ye kürküm ye olayı bu. Kılık kıyafet hep önemli olmuş bzde. Ama dediğiniz gibi bu zamanda kim zengin kim fakir kılık kıyafetten ilk bakışta anlaşılmıyor. Tatil için para istemekle insanları şaşırtmışlar demek herkes para vermiş. Öbür hal maalesef o kadar çok ki trafik sıkışıkken bile araba aralarında dolaşıyorlar açız ,diye. Sosyal deneye gerek yok, gerçeği gözlemleseler yeter. Bu tip deneylerin araştırma için olduğunu,elle tutulur başka bir faydası olmadığını düşünüyorum. Kamera şakaları vardı çok popüler, sanki onlar gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasrettin Hoca'nın ye kürküm ye hikayesi verdiğim video örneğine uyuyor. Kılık kıyafetle karşındaki kişiyi aldatmak bugün için de mümkün. Trafikte arabaların arasında dolaşan ve zoraki cam silerek para isteyen çocuklar bir felaket. Dediğim gibi eğlence amaçlı olanlar var, kamera şakaları da onların arasında sayılabilir. Buna benzer bir tv programı vardı, sanırım çok sonra onun da kurgu olduğunu duymuştum. Sosyal deneylerde ayarı kaçırmamak lazım bence. Eğer duygu sömürüsü yapıp bir şeyler ortaya koymaya çalışılıyorsa bunun bilimsellikle bir alakası kalmıyor.

      Sil