Kitabın Adı: Doktor Moreau'nun Adası
Yazar: H.G. WELLS
Sayfa Sayısı: 166
Çeviri: Celâl ÜSTER
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İngiliz edebiyatının önemli yazarlarından biri olan H.G. Wells, (1846-1946) 1896 yılında kaleme aldığı bilim kurgu romanıyla bu türün öncüsü kabul edilmektedir. Doktor Moreau'nun Adası romanı bir kaza sonucunda şans eseri kurtularak kapağı okyanusun ortasındaki küçük, volkanik bir adaya atan Edward Prendick'in karşılaştığı sıra dışı olayları konu ediyor. On bir yıldır adada yaşayan Dr. Moreau etik açıdan tartışmaya açık bir takım bilimsel araştırmalar için eline geçirdiği hayvanları dirikesim (viviseksiyon) yöntemiyle organ ve dokularını değiştirip garip yaratıklar meydana getirmekte. Bu şekilde ortaya çıkan ve konuşma yetisini kazanıp yarı insan-yarı hayvan haline gelen canlılar Doktor Moreau'yu kendilerinin yaratıcısı, yani Tanrıları olarak görüyor. Montgomery adındaki tıp doktoru yardımcısıyla birlikte adadaki altmış kadar tuhaf yaratığın her birine bazı yasalara uymaları gerektiğini aksi takdirde acı odası dedikleri yerde işkence altında acı çekeceklerini öğretmişler. Prendick bu acayip adaya çıktığı andan itibaren olayların seyri değişiyor.
Doktor Moreau'nun Adası yazıldığı tarihe göre iddialı, ileriyi gören ve ses getiren bir kitap. Daha sonra etik, bilimsel ve felsefi kaygılara neden olan eserin filmleri çekilmiş, müzik, tiyatro ve edebi sanatlar üzerinde etkili olmuş. Elbette Moreau'nun bilgisi o döneme göre yeterli değil ve genetik biliminden hayli uzak, tamamen hayali. Zaten kesip biçmek lafından başka bir detayı kitapta bulmak mümkün değil. Moreau, söz gelimi, sırtlanla domuzu ya da atla gergedanı kesip birleştiriyor, nasıl oluyorsa ürettiği bu hibrit yaratıklar konuşabiliyor!
Günümüzde buna benzer bilim kurgu bir roman yazılsa kimse dönüp bakmaz. Fakat söz konusu kitap üzerinde inanılmaz ölçekte felsefi yorumlar yapılmış. Eseri İngilizceden dilimize çeviren Celâl Üster yazarı tanıtan bir önsözle birlikte kitabın arkasına bolca dipnot bırakmış. Toplam 52 adet dipnotun yer aldığı bölümde yapılan açıklamaların bazılarını gereksiz bazı yorumları ise ilgisiz gördüm. Zira atıfta bulunulan sözcüklerin evrim kuramını ortaya koyan Darwin'le veya kutsal kitaplarla ilişkilendirilmesi bana göre aşırı zorlama olduğunu söyleyebilirim. Şöyle ki, kitabın giriş kısmında romanda geçen Noble's adasına 1891 yılında uğradığı belirtilen majestelerine ait Scorpion (Akrep) gemisinin, Darwin'in evrim kuramının en önemli savunucularından T.H Huxley'in 1846-1850 yılları arasında yardımcı cerrah olarak bulunduğu majestelerine ait Rattlesnake (Çıngıraklı Yılan) adlı keşif gemisini çağrıştırdığını söylemek için kanaatimce hayal gücü sınırlarının epey zorlanması gerekir. Keza hibrit yaratıkların gözlerini korkutan acı odasının cehennemi çağrıştırdığı ve buna benzer konularda sıklıkla kutsal kitapların referans gösterilmesi, eğer sağ olsaydı en başta kitabın yazarını şaşırtırdı sanırım.
Celal Üster, J.L Borges'tan, P. Cohelco'ya kadar pek çok yazarın kitabını dilimize çevirmiş, George Orwell'in 1984 ve Hayvan Çiftliği de dahil bunlara. Ancak dürüst olmam gerekirse, çevirmenin müthiş kariyerine ve yapılan onca övgüye rağmen Doktor Moreau'nun Adası kitabı çevrisinde kendisini (haddim olmayarak) çok başarılı bulmadığımı söylemek zorundayım. Belki yanılıyorum ama bazen gereksiz, zaman zaman da yersiz kelimelerin kullanılması, sanki kitabın daha güzel bir çevirisi yapılabilirmiş hissi uyandırdı bende.
Özetle bilim kurgu türünün ilk örneklerinden biri olması sebebiyle klasikler arasında geçen Doktor Moreau'nun Adası, bana bilim kurgudan ziyade bir masal havasında geldi. Sürükleyici, çeviride kulağı tırmalayan bazı cümlelere rağmen okunması kolay bir kitap. Diğer taraftan edebi çevreler tarafından gereğinden fazla abartıldığı kanaatindeyim.
Kitabı hiç duymamıştım sanırım. Konusu ilginç görünse de bilim kurguya pek benzemiyor gerçekten, fantastiğe daha yakın. Tabi kurgu yanında yazarın üslubu da beğeniyi etkileyecek durumlardan biri. Güzel bir tanıtım olmuş. :)
YanıtlaSilHaklısınız ben bu dediğinizi düşünemedim. Fantastik denilmesi daha uygun. Hani yaptığı işle ilgili bazı detaylar verebilseydi tamam. Ameliyathanesine bile sokmuyor yazar bizi. Tek söylediği viviseksiyon, dirikesim, canilik. Bilim adına böyle şeyler çok yapılmış ama. Muhtemelen yine kim bilir ne deneylere kurban ediliyordur hayvancağızlar:( Teşekkür ederim:)
SilKitabı okumadım ve açıkçası duymamıştım ama filmini izlemiştim :-) Ayrıca başka polemiklere sebep olabileceğini de düşünmemiştim açıkçası, sıradan bir fantastik film olarak izlemiştim :-) Ancak sizin tanıtımınızdan sonra ilgi çekici geldi. Teşekkürler tanıtım için 🙏 ☺️
YanıtlaSilBen de filmini izlemedim. Teşhisiniz bana göre doğru. Ben olsam bilim kurgu türü içinde saymazdım bu kitabı. Fantastik, korku olabilirdi belki türü. Aklıma merdiven şiiri geldi. Adam bakmış birileri kalkmış merdiveni hayata benzetiyor, öbürleri hayatın zorlukları diye tartışıyorlar. Şair, yahu neler uyduruyorsunuz demiş, ben sadece merdivene bakıp yazdım bu şiiri:))
Sil:-)) Harikaymış:-))
Sil:))
Silönemli roman tabii. yazıldığı dönem nedeniyle. bu fantezi kurgu korku türü artık gelişti şimdilerde çok ama bu roman öncülerden. bu romanın iki film versiyonu var. biri 1977 diğeri 1996. ikisi de iyi ama ilki çok daha iyi. yakınlarda yazmıştım ikisini de blogumda :)
YanıtlaSilBildiğim kadarıyla filmleri pek tutulmamış. Senin blogta blog içi arama yok sanırım. Çok film izlediğinden kaçırmış olabilirim, bakayım dedim bulamadım blogunda. Evet, öncü olması önemli olmasının nedeni:)
Silblog içi arama sağ üstte var, bütün bloglarda aynı yerde ki :)
SilBenim sayfada bu blogta ara diye bir arama düğmesi var. Sende göremedim. Ben kendi yayınlarımı da oradan buluyorum. Mesela Girit yazdığımda içeriğinde Girit geçen bütün yazılar çıkıyor.
SilYakın zamanda okudum bu kitabı ama pek sevememiştim. Genelde bu türü çok sevmem zaten.
YanıtlaSilBana da basit ve gereğinden fazla abartılmış geldi bu kitap. Bilim kurgu romanlarını severim ama bunun gibi hayalleri zorlayan, fantastik öğeler barındıranları değil. Bilim kurgu da olsa, neden olmasın sorusunu sordurmalı benim açımdan:)
Sil