KATEGORİLER

1 Haziran 2021 Salı

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 93

Sevgili DeepTone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri etkinliğimizin 93. Haftasına girmiş bulunuyoruz. Daha önceki haftaların sohbet konularını ve konuları öneren arkadaşlarımızın isim listesini burada bulabilirsiniz. Bu haftanın konusunu uzun bir aradan sonra sevgili Kedi Mırıltısı/ Kayıp Fısıltı belirledi. Sevgili arkadaşımız yazısını kısa bir süre sonra yazıp fikirlerini bizlerle paylaşacak. Konumuz yine kitaplarla ilgili. Cevaplandırmamız istenen sorular şöyle: 

"Hayatınızı değiştiren kitap ya da kitaplar oldu mu? Neden sizi bu kadar etkiledi? Başkalarına da önerir misiniz, başkalarını etkileyeceğini düşünüyor musunuz?"

İtiraf etmem gerekirse böyle bir soruyu bugüne kadar hiç aklımdan geçirmedim. Hayatımı değiştirecek bir kitap! Düşünüyorum, öyle bir kitap olmalı ki şu an yaşadığım hayatı, yaşama bakış açımı ona borçlu olayım. Ha, evet şimdi hatırladım. Hayatımı değiştiren bir kitap var tabii.

Beni tanıyan bilir, kitap okumaya oldukça geç yaşlarda başladım. İlkokuldan beri kitap okuyan insanlara gıpta ediyorum. Ders kitaplarını saymazsak üniversitenin ilk yıllarına kadar bir kitap haricinde neredeyse hiç kitap okumamıştım. O zamana kadar okuduğum tek kitap kutsal kitaptı. On yaşından itibaren okumaya başladım, birçok kez baştan sona okudum hem de Arapçasından. Durmadan hatim indiriyordum ama okuduğumu anlamıyordum Arapça bilmediğimden.  Bu yetmezmiş gibi çocuk aklımla hafız olmaya yani 600 sayfalık kutsal kitabı ezberden okumaya kalkmıştım. Kitabın ilk suresini zaten biliyordum. İkinci sure en uzunu olan Bakara (Sığır) suresiydi. Sanırım bir buçuk sayfasını da ezberlemiştim. Bugün aradan elli yıl geçmesine rağmen hala aklımda kalan "İnnellezine keferu sevaün aleyhim eenzertehum em lem tünzirhum la yu'minun. Hatemallahü ala gulubihim ve ala sem'ıhim ve ala ebsarihim gışaveh ve lehum azabun azim." altıncı ve yedinci ayetler bir işarettir diye anlamını merak ettim bu vesileyle.

Neymiş; "Şu muhakkak ki inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir. Onlar inanmazlar. Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde bir perde vardır. Ve büyük azap onlaradır." Elmalılı Hamdi Yazar.

Büyük azaptan kurtulmak için kalbimin, kulaklarımın ve gözlerimin açılması gerekiyordu. Ancak bilmediğim bir dilde kalbimin açılması, kulaklarım ve gözlerimin duyduğunu ve gördüğünü anlamak bana pek mümkün gözükmüyordu. Eğer buna aldırmasaydım (ve pek sevdiğim dedem sağ olsaydı) muhtemelen imam hatip lisesine, oradan da iyi bir devlet dairesine geçerdim. Sonra bir darbe senaryosunun kurbanı olarak (eğer şansım varsa) yurt dışına kaçar, belki de kalan ömrümü bir örgüt üyesi olarak demir parmaklıklar arasında geçirebilirdim. Ama ben gözümün açılmasını istedim. Bu arada şansımın da yaver gittiğini ve özgür düşüncenin hakim olduğu bir üniversiteye başladığımı kabul ediyorum. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere yazılanları anlayabilmem için kutsal kitabın farklı kişilerden Türkçe tercümelerini okumaya başladım.

İyi ki bu yolu seçmişim. Kalbim, kulaklarım ve gözlerimin yanı sıra aklım, zihnim de açıldı ve gerçekleri gördüm. Bu kez kutsal kitabı satır satır, ayet ayet inceden inceye, farklı tercümelerden okudum. Ve hayatım değişti. Arapçası değil ama kutsal kitabın Türkçe tercümesi benim hayatımı değiştirdi. Nedenini sormayın, aklınız başınızda okuduğu takdirde siz de anlarsınız. Amacım dini övmek ya da yermek değil. Fakat gerçekten bu haftaki sorunun tarafımdan verilecek tek cevabı bu. Kutsal kitabı en iyi anlayacağınız dilde okumayı elbette başkalarına öneririm. Bırakın alimin ulemanın söylediklerini. Kutsal kitapları kendi dilinizde okuyun, eminim sizin hayatınız da hayata bakış açınız da değişecektir. Öbür dünya bir muamma ama gözlerinizi örten perdeyi kaldırdığınızda bu dünyadaki azabı göreceksiniz.  

20 yorum:

  1. İnsana gerçek manada "okudum ve hayatım değişti" dedirten kitapların kutsal kitaplar olduğunu düşünüyorum ben de.

    Tercüme işi sahiden mühim bir iş.Motomot bir çeviri bile büyük sıkıntı olabiliyor şayet dile hakimiyet mümkün değilse.

    Dikkatli bir seçim oldukça mühim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başka bir kitap gelmedi aklıma doğrusu. Kutsal kitaplarda tercümenin yanı sıra bir de tefsir var ki, herkes yazılanı kendi aklının erdiği tarafa çekiyor. Doğrusunu yazan bilir:)

      Sil
  2. Düşücelerini güzel açıklamışsın. Bilerek, anlayarak okumak önemli tabii.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Yazmaya başladığımda konunun buraya geleceğini inan ki bilmiyordum:)

      Sil
  3. Kutsal kitaplar evet onlar herkesin inanış ve düşünce biçimini değiştiriyor. Deep e de yorum attıydım şimdi, sanırım daha ayrıntılı sormam gerekiyordu soruyu yani hayatınızın küçük ya da büyük bir kısmını etkileyen anlamında sormuştum. İlla tamamen bir değişiklik olmasına gerek yok ki o biraz imkansız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düzelteyim küçük etki değil de büyük etki. Sizin için önemli olan bir değişiklik. Mesela benim için kitap okuma alışkanlığının kazanmak büyük etki benim için ve bunu yapmamı sağlayan kitap oldu. Ya da çalışma biçimimi değiştiren bir kitap oldu.

      Sizin verdiğiniz örnek de buna uygun. Kimin hayatı toptan değişmiş ki bu zamana kadar:)

      Sil
    2. Hayır sorunuz gayet yerinde. İlk anda aklıma bir şey gelmedi. Ancak Ağaç Ev Sohbetlerinde ilk kez karşılaştığım bir durum değil bu. Çoğu zaman yazmaya başlayınca aklıma gelir sorunun cevapları. Yine aynısı oldu. Önce ilk okuduğum kitabı, Gazap Üzümleri'ni yazacaktım ama sonra düşündüm, evet bana okumayı sevdirmişti o kitap ama doğrudan hayatımı değiştirdi diyebilir miydim? Sanmıyorum. Ancak kutsal kitap için aynı şeyi söyleyemem. Yazdıklarım aynen gerçeği yansıtıyor:)

      Sil
  4. Benimde vakti zamanında; doğuştan Müslümanların (eğitimli, eğitimsiz) çoğu zaman ciddi anlamda şanssız (başka bir ifade de kullanılabilir) olduğunu, dini bir ritüel ve ayin gibi yaşadıklarını anlatan kitap elime geçmişti:-)) Sonuç; sizinkine benzer bir durum oldu:-))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tanrım geride kalanlara acıyıp kurtarsın onları bu azaptan:))

      Sil
  5. Kitap okumaya çok erken yaşlarda başladım. İnsan önceleri kitaplarda yazılan her şeyin doğru olduğunu düşünüyor. Sonra çok yönlü düşündükçe, ufku genişledikçe daha farklı bakış açıları geliştiriyor.
    Hayatımı değiştirdi diyebileceğim kitapların sayısı çok fazla değildir. Kitapları okuduktan bir süre sonra adeta tüme varım gibi parçalardan bütüne ulaşıp birleştiriyorsunuz. Okuduğum kitapların her birinden bir şeyler kalmıştır.
    Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu çok sevdiğim bir kitaptır. Louisa M. Alcott -Küçük Kadınlar gençliğimin kitabıdır. Biyografileri seviyorum. Mina Urgan, Vehbi Koç, Türkan Saylan, Aziz Nesin hep başucu kitaplarım oldular. Montaigne, Dostoyevski, Orhan Kemal, nasıl da sevmiş ve etkilenmiştim.
    Güzel bir konuydu. Yazınız da çok eğitici ve düşündürücüydü.
    Esen kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu size:) Haklısınız, ben de okunan her kitabın hayata bakış açımızı değiştirmede ve karakter yapımızı oluşturmada katkı sağladığını düşünüyorum. Bahsettiğiniz kitapların bazılarını okudum, okunacak daha çok kitap var. Biyografi kitaplarını da severim. Yazıma ilişkin değerlendirmeniz için teşekkür ederim. Aslında bu konu üzerinde daha fazla yazmak isterim ama bu platform sanırım pek uygun değil. Kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın:)

      Sil
  6. Sizin gibi bu kitabı okuyarak hayatı değişin çok kişi var sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aklını tatile göndermeyenlerin hayatını değiştirdiği doğru:)

      Sil
  7. Dediğiniz gibi önce gözleri örten perdeyi kaldırmak gerekiyor. Bunun yolu da yine okumaktan geçiyor. Akıl ve mantık süzgecimizi kullanarak kendi analiz-sentezimizi yapabilecek durumda olabilmeliyiz. Kopyala-yapıştır mantığı ile pek fazla yol kat edemeyeceğimiz ortada. 😊🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumak, aklımızı kullanarak, sorgulayarak, gözlerimizin önündeki perdeleri kaldırarak, idrak ederek okumak... Eğer toplum olarak bunu başarabilsek sanırım başka bir şeye gerek kalmaz. Kim ne derse desin, acaba doğru mu söylüyor yoksa bizi kandırıyor mu diye düşünüp farklı kaynaklara başvursak yapılan haksızlıkları, hırsızlıkları, sömürüyü anlamamak mümkün değil. Teşekkür ederim:)

      Sil
  8. heey ağaç evi diğer yazanları okumayı unutmaaaa, benim yazıdaki yorumları daa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son baktığımda liste çıkartmamıştın henüz. Olur, bakayım şimdi:)

      Sil
  9. İşin doğrusu, dediğim gibi hiç aklıma gelmemişti önce:) Teşekkür ederim. Evet, konuları pek ortada bırakmak adetim değil:) Kesinlikle okuduğunu anlaması lazım insanın. Hangi dil olursa olsun, o dili iyi bilmesi gerekiyor ana dili olmasa bile. Sevgiyle:)

    YanıtlaSil