KATEGORİLER

30 Haziran 2021 Çarşamba

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 97

Sevgili DeepTone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri etkinliğimizin 97. Haftasına girmiş bulunuyoruz. Daha önceki haftaların sohbet konularını ve konuları öneren arkadaşlarımızın isim listesini burada bulabilirsiniz. Bu haftanın konusunu sevgili DeepTone / Sade ve Derin belirledi

"Hayatta en çok neye veya nelere önem verirsiniz?"

Sorunun öncelikle kişisel düşüncelerimizi öğrenmek amacıyla sorulduğunu sanıyorum. Aksi takdirde yazılacak çok şey var bu konuda. Hayatta en çok önem verdiğim şeyi soracak olursanız benim aklıma ilk gelen sözcük "dürüstlük". Bu sözcüğe farklı anlamlar yüklenip kullanımı geniş bir alana yayılmış. Dürüstlük ahlâki ya da etik bir değerdir demekten kaçınıyorum bu yüzden. Benim esas anlatmaya çalıştığım dürüstlük, dar anlamıyla "iki yüzlü olmamak" şeklinde karşılığını buluyor. Zira doğruluk, iyilik, ahlâki ilke ve toplumsal değerlere bağlılık, erdem gibi tanımlar kişinin fikrine ve özellikle kişinin içinde bulunduğu sosyal ve kültürel şartlara bağlı olarak değişiklik göstermekte. Dolayısıyla "içi dışı bir olmak" deyimi dürüstlüğü hangi manada algıladığım hususuna açıklık getirecektir. Diğer taraftan dürüstlüğün bile yeri geldiğinde işe yaramayacağını, gerçekleri yüzüne vurduğumuz için karşımızdaki insanı kırabileceğini biliyorum. Riyâkarlık, iki yüzlülük, yüzüne gülüp arkasından iş çevirmek, yalan söylemek, kendini olduğundan farklı göstermek en sevmediğim davranışlar. Bunların hepsini kapsayan siyaset kurumundan nefret etmemin bir nedeni de bu olabilir.  

İkinci olarak düşünme, akıl yürütme, sorgulama vazgeçemeyeceğim olgular. Pozisyonu ne olursa olsun, sorgusuz sualsiz birinin peşinden yürümeyi, onun fikirlerini savunmayı, yalakalık yapmayı kendime yediremem. Farklı fikirlerden yararlanmayı ve aldığım bilgileri akıl süzgecimden geçirip karar vermeyi önemserim. Okumayı, sanatsal faaliyetleri, bilgi ve görgümü arttıracak her şeyi ve doğruya ulaşmak için tartışma ortamlarını severim.

Sevmenin ve sevilmenin birer sonuç olduğunu düşünüyorum. Yukarıda bahsettiğim konularda bana yakın düşünceye sahip olanları severim, onlarda beni sever zaten. Bu kategorideki insanlara saygı duyarım. Toplumda herkesin saygıyı hak etmediğini düşünüyorum. Örneğin yalancı, hırsız, düzenbaz birine saygı göstermem. Diğer taraftan aşkı ve sevgiyi  önemsiyorum demekle bir yere varılamayacağına inanıyorum. İnsanların sevgisini kazanabilmek için kişiliğimden taviz vermek suretiyle onlara kendimi şirin göstermem, yalakalık yapmam. 

Adalet ve fırsat eşitliğine, başkasına zarar vermemek koşuluyla sınırsız özgürlüğe büyük önem veriyorum ama bunlara sahip olmak sadece benim elimde değil. Bu konularda ülkemizin durumu beni kahretmekte.

Sağlık, belki de en önemlisi ama elimizde olmayan bir şey. Sağlığa önem vermemiz, karşılaşabileceğimiz rahatsızlıkların cüzi bir kısmına faydası olabilir. Ne olur, her yıl check-up yaptırırsın, erken teşhis falan. Dişlerini fırçalarsan daha az çürür. Hepsi bu işte. Bir pandemi geldi, sağlığına önem verenlerle vermeyenler arasında fark kalmadı. Hatta sağlığına önem veren kişiler daha fazla zarar gördü. Sağlık konusu bence piyango, kime ne zaman vuracağı belli değil. 

Huzur? Önemli tabii. Ama bu hayatta huzura da huzursuzluğa da kapılar açık. Huzursuz olduğumuzda sabretmek, huzurluysak tadına varmak tek çare.     

30 yorum:

  1. Siyaset benim de midemi bulandırıyor. Güzel noktalara değinmişsiniz. İnsani değerler hakkında katılıyorum. Kişiler sorgulamayı bilmelidir ve şeffaf olmalıdır. Hoş bir metin okuduk kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Siyaset aslında en saygı duyularak yapılması gereken bir uğraşı. Ne var ki gelişmemiş ülkelerde bu iş köşe dönmeciliğin, yandaşlarına devletin imkanlarını sunmanın, halkı sömürmenin ve ezmenin aracı oluyor. Şeffaflık işlerine gelmez tabii, yalancılıkları, düzenbazlıkları, hırsızlıkları ortaya çıkar yoksa:)

      Sil
    2. Ne demek:) Siyaset, demokrasinin mihenk taşı... Ama yanlış ellerde saygıyı hak etmeyen basit bir oyuncaktan öteye geçemiyor ne yazık ki.

      Sil
    3. Size katılmamak mümkün mü? Demokrasiye bile inancım kalmadı artık:(

      Sil
  2. Son derece gerçekçi, analitik ve de doğru tespitler bay Kaplan, wie immer 👍.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, çok naziksiniz, wie immer:)

      Sil
  3. Deep'in sohbetine katılmıştım. Sizin sohbetinizi de düşünerek, ayrıntılara inmeye çalışarak keyifle okudum .Pek çok noktada görüşlerinizi paylaşıyorum. ANCAK BEN BİRAZ DA KİŞİSEL BAKIŞ AÇISIYLA GENEL BİR ÇERÇEVEDEN BAKMAYA ÇALIŞTIM. KENDİMİZİ YAŞADIĞIMIZ TOPLUMDAN SOYUTLAYAMIYORUZ Kİ. Çoğunluğun düşünce ve uygulamaları normal sayılıyorsa azınlıkta kalanlar haliyle normal dışı sayılıyor.
    Değer yargılarıma ters düşen bir toplumda tabii ki huzursuz olabilirim. Bu durum sağlığı da bozabilir, stres de yaratabilir. Yoksa kelaynak kuşları ya da dinazorlar gibi kalıveriyor insan orta yerde.
    Soru çok güzeldi. Ama belki geniş bir alanda çok yönlü, günlerce tartışılabilecek bir soru. Bunu en güzel, en içten biçimde çocuklar yapıyor. Küstüm diyor, ardından çok zaman geçmeden barışıyor. oyun devam ediyor. Biz yetişkinler daha kırılgan, daha kırıcıyız. Toplumda pek çok insan ölesiye sevmekten yana . Tuttuğu takım ya da oy verdiği partiye toz konduramıyor. Eleştirmiyor, övgüler yağdırmada ustalaşıyoruz.
    Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kişisel değerlendirdim. Elbette soruya verilecek kişisel cevaplarla toplumun önemsediği konular farklı olabilir. Anket şirketleri sık sık toplumun öncelik sıralamasını yapıyorlar mesela. Bugün için toplum yaşam güçlüğünü ve ekonomiyi ilk sıraya koyarken parası bol olan biri için bu konu hiç önemli olmayabilir. Eğer toplumun öncelikleri ne olmalıdır şeklinde sorulsaydı muhtemelen yazım tamamen farklı bir rota izlerdi. Belki o zaman ilk sıraya ötekileştirmenin topluma vermiş olduğu zararı koyardım. Oysa kişisel açıdan sevgiden önce kişilerin birbirine güven duyması ve dürüstlük önemli. Takım tutmada ya da particilikte, milliyetçilikte fanatizmi sorunlu görüyorum. Teşekkürler:)

      Sil
    2. Pardon, tekrar ekleme ihtiyacını duydum. Toplumun öncelikleriyle değişen yargılarımız var. Afrika'da yaşayan bir kabile için öncelik açlık iken bugünlerde adat, güven, dürüstlük, ahlak pek çoğumuz için üst sıralardaki tercihlerimiz arasında. Yaşadığımız toplum da öncelikleri belirliyor. Anket şirketlerinin sonuçlarını kastetmiyorum elbette.

      Sil
    3. Kesinlikle insanlık adına toplumun hemfikir olduğu öncelikler olması gerekir. Ancak belirttiğiniz üzere bu toplumdan topluma, kültürden kültüre değişir. Bir de bilimsel eğitim şart tabii:)

      Sil
  4. Yazınızı okumaya başlamadan bir durup kendi cevabımı düşünüyorum hep, öyle okuyorum. İlk maddede mutabakata varmamız beni gülümsetti. Dürüstlük; hem çevrene hem kendine. Tamamen katılıyorum yazdıklarınıza ama bir eklemem var, bence dürüstçe söylenen söz insanı kırmaz. Yani belki şaşırtır ve korkutur ve kızdırır ama insan zaten karşısındakinin dürüstlüğünü kendi dürüstlüğüyle karşılıyorsa bu iletişimde, o zaman düşünür ve haklı buluyorsa kendini düzeltme fırsatı olarak görür. Yanlış buluyorsa da, o zaman kendi fikrini dürüstlükle dile getirir ama en azından yine düşünmüş olacağı için, kazançlı çıkar... Diyorum ben :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke herkes sizin gibi düşünebilse ve öyle bir dünya olsa... Çevremiz tarafından öyle bir kuşatma altındayız ki, içimizden geçenleri yapamıyoruz, söyleyemiyoruz. Bazen korkularımız, bazen karşımızdaki insanları kırmamak için riyakar davranmak zorunda kalıyoruz. Hiç hoş değil ama bu bir gerçek. Bu konuyu örneklerle pekiştirmekte yarar var. Mesela yakın bir arkadaşınız bir elbise beğenmiş, giyip sizin fikrinizi soruyor. Gerçek görüşünüz giydiği elbiseyle maymuna döndüğü. Ama biliyorsunuz ki kendisi takıntılı biri. Ne diyeceksiniz? Tezgahtarlar, pazarlamacılar bunu sık sık yapar. Ah bu size çok yakıştı! Bir de gerçekleri karşınızdaki insanı kırmadan söyleyebilmek marifet. Ya sizi yanlış anlıyor, ya da kazara ağzınızdan çıkacak bir söz ne kadar haklı olursanız olun ve sadece onun iyiliği için söylemiş olsanız bile aranızı bozuyor. Çoğu zaman susmak, fikrini söylememek bir çözüm oluyor. Bu bile dürüstlük değil aslında:)

      Sil
  5. çok iyi yazmışsın. dürüstlük, akıl yürütme, sorgulama önemli bence de. ülkenin durumu gerçekten üzücü adalet konusunda da eğitim sağlık işleri konusunda da. pandemide dediğin gibi sağlığına önem verenler daha çok zarar gördü. ben hiçbir sorunu ertelemem hastaneye giderim ama bu süreçte o kadar çok hastalığım çıktı ki. biraz geç gidebilmem de sorunları arttırdı. bilmiyorum halimiz ne olacak değerlerimiz gün geçtikçe yıpranıyor, eziliyor. herkes başına buyruk doğruyu söyleyene kötü bakılıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Keşke önem verdiğimiz şeyler istediğimiz gibi olsa. Sanırım güven yaşadığımız toprakların en birincil sorunu. Doğru ve yanlış birbirine karışmış, tam bir kaos içindeyiz. Yine de umutlarımızı yitirmeyelim:)

      Sil
  6. Gayet güzel anlatmışsınız. Benim ilk aklıma gelen nedense aile kavramı olmuştu ama yazdıklarınız çok çok önemli. Sanırım yazmakta zorlanacağım bir hafta olacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadınlar aile ve çocuk konusunda sanırım daha hassas. Aynı soruyu eşime sorduğumda hayatta en önemsediğim şey çocuklarım dedi. Ben çocukların huzuru için gerekli ortamı daha çok önemsiyorum. Yazınızı bekliyor olacağım. Teşekkürler:)

      Sil
  7. Güzel noktalara değinmişsin, çoğu kişinin önemsediği şeyler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Umarım herkes önemser, o zaman dünya cennete döner:)

      Sil
  8. sevmek bir başlangıç bencesi. sevmek çabucak olur çok sonra düşünürsün ya ben bu insanı neden sevdim acaba diye, sevmenin nedeni olmaz, üstünde düşünülmez, kişiye çok yabancı bir insan da sevilebilir çok ters biri de. insan hiç olmayacak bir insanı da sever, arkadaş, sevgili, iş arkadaşı, ne olursa :) senin sevgi dediğin başka bi şey olmalıııı :) aklının yatması galiba olabilir dediğin, sevgi ise yürekle ilgili :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep seninle biz hiç anlaşamayacağız galiba:))) Ya adam tecavüzcü, sapık, yani hiç olmayacak bir insan. Ya da ülkenin idaresini ele almış kan kusturuyor, nasıl sevebilirim bu insanı. Evet belki de farkımız şu. Senin beynin kalbinde benimkisi yerli yerinde:)))

      Sil
  9. pekiii sen gecelerce uykusuz kalacağın, görmeden soluk alamayacağın aşklar yaşamadın mı hiiç :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani sen hiç hastalanmadın mı diyorsun?:))) Evet bir kere hastalanmıştım:)))

      Sil
  10. Yazdığın her maddede,paragrafta sana katılıyorum. İlk paragrafı kendimce özetlersem tek bir kelimeye sığdırıp "haysiyet" derim. En sevdiğim kelimelerden biri ve insana en yakışan, en olması gereken.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Haysiyet gerçekten de her insanda olması gereken bir meziyet. Haysiyet yoksunu olanı insandan saymamak lazım. Teşekkürler.

      Sil
  11. Bir filozof edasıyla yazmışsınız sorunları,sınırsız özgürlük konusunda da haklısınız,başkalarına zarar verilmediği müddetçe,insanların istediği özgürlüğe sahip olmaları gerekir bencede..Hepside çok doğru tespitler,katılmamak elde değil,emeğinize sağlık..😊

    YanıtlaSil
  12. Bana göre de bu değerler çok önemli. ''En'' kısmı girince net bir şey söyleyememekle birlikte sağlığın elimizde olmadan kayıp gidiyor oluşu bir miktar üzdü...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağlık tartışmasız en önemli şey. Ancak sağlığımıza ne ölçüde önem veriyoruz diye düşündüğümüzde hayatta en önem verdiğimiz şey olarak çıkmıyor karşımıza. Zararlı olduğunu bilmemize rağmen bolca tatlı yiyebiliyoruz mesela. Ne zaman hastalandık, o zaman sağlığın kıymetini anlıyoruz. Bir de bizim elimizde olan bir şey değil. İstediğimiz kadar önem verelim , hastalık gelir bizi bulur.

      Sil
    2. Çok haklısınız. Sağlık sağlık deyip çokça sigara içiyor oluşum mesela, illa bir gün gelecek ama erkenden gelsin çağrısı gibi bu :)))

      Sil
    3. Ya ben de bırakamadım şu illeti. Ancak ben onun sağlığa pek zararı olduğunu düşünmüyorum:) Ortamı kirletmesi, bağımlılık yapması ve ekonomik olarak zarar vermesi beni rahatsız ediyor. Sağlık sektörü çalışanlarının en çok sigara içenler olması size garip gelmiyor mu?:)))

      Sil