KATEGORİLER

22 Haziran 2021 Salı

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 96

Sevgili DeepTone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri etkinliğimizin 96. Haftasına girmiş bulunuyoruz. Daha önceki haftaların sohbet konularını ve konuları öneren arkadaşlarımızın isim listesini burada bulabilirsiniz. Bu haftanın güncel konusunu sevgili DeepTone / Sade ve Derin belirledi

"Aşı olacak mısınız? Yoksa aşı karşıtı mısınız? Aşı sonrası aşıdan dolayı hastalık veya ölümlerin olduğunu düşünüyor musunuz? Genel olarak aşı hakkında ne düşünüyorsunuz?"

Covid-19 hastalığına karşı iki doz Sinovac/Çin aşısı oldum. Aşı olmamın gerçek nedeni, aşıya olan güvenimden ziyade doktor olan kızımı kırmamak ve mahalle baskısından kurtulmaktı. Mahalle baskısı olarak dillendirdiğim, aşı taraftarlarının kendileri gibi düşünmeyen insanları bencillikle suçlamalarıdır. Özgür düşünceme göre karar verebilseydim aşı olmazdım. Başta ülkemizi yönetenler (gelmiş geçmiş bütün iktidarları içine alacak şekilde) olmak üzere kapitalist dünyaya olan güvensizliğim aşı konusuna tereddütle yaklaşmanın temel nedeni. Soner Yalçın'ın Kara Kitap'ını okuduktan sonra ilaç ve aşı konusunda yapılan pek çok deney sonucunun manipüle edildiğini, anlı şanlı ilaç şirketlerinin yeterli deney ve araştırma yapmadıkları gerekçesiyle milyonlarca dolar tazminat ödediklerini biliyorum. Biliyorum dememin sebebi Yalçın'ın, bu tür çıkarımları belgeleriyle ortaya koymuş olmasıdır. Ayrıca geçmiş yıllarda yaşanan Çernobil Nükleer kazası sonucunda radyasyonlu Karadeniz çayının güvenli olduğunu sözde kanıtlamak amacıyla ekran karşısında şov yapan Sanayi ve Ticaret Bakanı Hüseyin Cahit Aral'ı unutmadım.

Herhangi bir virüse karşı aşı geliştirmek uzun yıllar süren titiz bir çalışma gerektirir ve kısa/uzun dönem yan etkileri konusunun araştırılması esastır. Bugüne kadar kendini ispatlamış, çiçek, çocuk felci, kuduz vs. aşıların büyük faydası olduğu yadsınamaz. Ne var ki bir tür grip virüsü olan Covid-19 için yeterli çalışma yapılamadığı gibi hızla mutasyona uğrayan bu virüs karşısında aşı konusu iyice çetrefilli bir hal almaktadır. Daha geçen ay bir Cumhuriyet Savcısının Covid-19 aşısının yan etkileri ve ölümcül olabilecek sonuçlarının araştırılmasına yönelik bireysel soruşturma başlatması sonucunda görevinden alınması kuşkularımı daha da arttırmıştır. Dünyada muhtelif ülkelerde yaşayan, konusunda uzman pek çok bilim adamı, geliştirilmekte olan Covid-19 aşılarının olumsuz etkileri konusunda birçok savlar ileri sürerlerken devletler bu insanların topluma ulaşma imkanlarını engellemiş ve işlerine son verdirmişlerdir. 

Komplo teorilerine pek sıcak bakmıyorum. Yok efendim çip takacaklarmış, genlerimizi değiştireceklermiş gibi iddiaları saçma buluyorum. Ancak dünyayı kökünden etkileyen Corona pandemisinin doğal yollardan değil de Wuhan'daki araştırma laboratuvarından bir kaza sonucu dışarı sızdırıldığına dair görüşleri makul buluyorum. Bir de işin ticari, ekonomik yanı var elbette ama buna hiç girmeyeyim.

Geçen hafta elli yaşında çakı gibi bir mühendis arkadaşımın Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini öğrendim. Yakınlarından biri facebook hesabında yazılan taziye mesajlarının altına, onu Covid-19 değil uygulanan yanlış tedavi ve verilen ilaçların öldürdüğünü yazmıştı ki, dünyada aylar önce yasaklanan ilaçları, düne kadar halka dağıtmaya devam etti bizim Sağlık Bakanlığımız.

Özetle bireysel olarak aşıya karşıyım ancak aşı aleyhtarı değilim. Allah akıl vermiş, fikir vermiş insanların araştırıp kendi kararlarını vermelerini doğru bulmaktayım. Anneme bile aşı olma demedim. Çünkü annem ya da başkasının vebalini taşımak istemem. Ancak şunu da düşünmeden edemiyorum: Birkaç sene sonra aşının ciddi rahatsızlıklara yol açtığının ortaya çıkması beni hiç şaşırtmayacaktır. Senelerce yumurta kolesterol yapar, aman yumurta yemeyin diyen doktorlar, bilim adamları ve bu vesileyle dünyanın ilacını satıp ihya olanlar bugün kolesterolü ağızlarına almıyorlar. Son olarak aşı olmayanların toplu taşım araçlarına, AVM'lere vs. mahallere girmemelerini isteyen ya da devlet hizmetlerinden yararlandırılmamaları konusunda çağ dışı yasaklar uygulamasını öneren insanları yadırgadığımı belirtmek isterim. 

33 yorum:

  1. nasreddin hoca fıkrası gibi olmuş bu yazın :) kızın izin verseymiş nerdeyse aşıya karşı olacakmışsın, artık bir dahaki salgında karşı olursun :) bi de altı ay sonraki aşıda biontech olun ailece, yani yunanistan için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilime falan karşı değilim Deep, mesele güvensizlik. Artık ne devletlere ne de onları yöneten başlarındaki yöneticilere, siyasilere, medya mensuplarına, tüccar kılıklı bilim adamlarına güvenmiyorum. Güvenebilsem inan ki bu ülke için denek olmayı bile kabul edebilirim. Aman aman çift doz Sinovac neyime yetmez, ben cumhurbaşkanı mıyım?:)))

      Sil
  2. Aynen katılıyorum tüm yzdıklarınıza..Keşke aşı olmak için acele etmeseydiniz dicektim ama sebebini açıklamışsınız,ne diyelim Allah hakkımızda neyse onu versin..Elinize sağlık..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acele ettiğimden değil. Aile hekimim kızım, ikici aşamada sıran geldi yoksa hakkın yanar dedi. Varsın yansın desem de onun ısrarı üzerine vuruldum. Hamdolsun! fazla koruyuculuğu da yokmuş Sinovac'ın:)))

      Sil
  3. Ben de ileride yan etkileri olacağını düşünüyorum. Aceleyle bir şeyler yapıp uygulamaya koyuyorlar. Yeterince araştırma yapıldığını düşünmüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben doğru düzgün bir sağlık politikamız olmadığı için bu durumda olduğumuzu düşünüyorum. Dünya Sağlık Örgütü ne derse hemen onu doğru kabul edip uyguluyoruz. Ya DSÖ dediğin küresel ilaç endüstrisinin elinde zaten. Bir bakarsın maskeye gerek yok derler, iki gün sonra maske zorunlu derler. Ben Sinovac'ın iki dozunu vurulduğum zaman Dünya Sağlık Örgütü acil kullanım için bile henüz onay vermemişti. Hatta Sinovac'ın plasebo olduğunu bile düşünmedim desem yalan olur:)

      Sil
  4. Almanya'da Biontech aşısı çok zor bulunduğu için şu an sadece 2. dozu bekleyenler olabiliyor :) Okul tatili nedeniyle falan benim aşı Eylül ortasına kaldı, o da en erken tabii. Hiç rahatsız değilim çünkü ben de biraz bekleme taraftarıyım. Bir de geçirmiş ve kanında antikor olan biri olmanın rahatlığı var. Eşim oldu bitirdi, çünkü astımı falan var. Annemle babam da oldular Çin aşısı ve Biontech tamamlamasını da olacaklar, çünkü doktorlar. Ve bana neredeyse her gün telefonda "aşı ne zaman geliyor, ne zaman oluyorsun, hadi bi daha ara" diye o kadar baskı yapıyorlar ki, sonunda dayanamayıp bağırıp çağırdım insanlara (sonra da üzüldüm tabii babam "bunda sinirlenecek ne var" deyince utandım). Yani bence de bu işi de dini inanca çevirdik tüm dindarların inançlı olmak LAZIM baskısı gibi, aşı da baskı işi oldu.. Karışık hisler içindeyim, neyse ki aşı yok piyasada :)))) Biraz daha bekleyelim ve görelim diyenlerdenim yani..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pardon Almanya diye genelleme yapmışım (dil alışkanlığı), onu "Münih" olarak düzelteyim belki başka şehirlerinde aşı boldur, bilemeyeceğim.

      Sil
    2. Bizde aşı bol, Almanya bizi kıskanıyor:))) Bildiğim kadarıyla şu Covid-19 bir tür grip virüsü. Öyle ki insanların yüzde sekseni farkında bile olmadan virüsü kapıp bağışıklık kazanıyorlar. Ancak bağışıklık sistemi iyi değilse bir takım sorunlara yol açıyor. Karatay Hoca ve onun gibi düşünenlerin fikirlerine katılıyorum. Benim için sorun nedir biliyor musunuz, ya gerçek bilim adamlarıyla TV de şeffaf bir panel yap, farklı görüşte olanların tartışmalarına imkan tanı ve eğer bunun bilinmezleri, yan etkileri olduğunu düşünenler varsa serbest bırak insanları, baskı kurup devlet politikası haline getirme ki insanlar sana güvensinler. Bugün yandaş medyanın haberlerine ne kadar güveniyorsam Bilim Kurulunu! da o kadar ciddiye alıyorum. Aşı hakkında henüz gerekli araştırma ve çalışmalar tamamlanmadı, ciddi kuşkular var diyenleri vatan haini, terörist ilan ediyorlar neredeyse. Bir de aşı zararsız bile olsa onun raf ömrünü arttıran cıva vs. türevlerinin de önemli zararları olduğunu okumuştum bir yerde. Haklısınız kafalar karışık, ben işi ta başından düşünüyorum. Komplo teorileri değil ama Wuhan'daki virüsün ortaya çıkıp yayılmasının hikayesi henüz net değil. Ayrıca bizde 50.000 civarında hastalık nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşımız varsa eğer, Çin, Hindistan ve Pakistan gibi nüfusça yoğun ülkelerde çok çok daha büyük can kayıpları olması gerekir. Biraz daha beklersek eminim dünyada başka bir tiyatroya geçilir, ve Covid-19 aynı kolesterol gibi mazide bir hatıra olarak kalır:)

      Sil
  5. Eğer ki evden çıkmıyorsanız, gerçekten de aşı olmaya kesinlikle gerek yok. Bulaşma riskini sıfıra indirmeniz halinde, haliyle aşıya ihtiyaç da olmayacaktır. Ancak daha genç yaşta, daha faal çalışma hayatı olanlar için bu biraz kaçınılmaz. Hem çağ dışı uygulamaların getirdiği/getireceği zorunluluklar, hemde aşının ispatlanmış koruma oranları. Tabi burada da aşının yan etkileri ortaya çıkıyor. Burada benim bilmediğim konu şu; bu aşılar ömür boyu etkinliği olmayan aşılar. Yani grip aşısı yada zatürre aşısı gibi bir süre sonra tekrar edilmesi gereken aşılar. Acaba 2 doz aşı, ileride kalıcı yada zamanla ortaya çıkacak hasarlar için de geçerli mi:-) Karışık bir konu, tek tük vakalar çıksa da gerçekleri ileri ki yıllarda anlamaktan başka şansımız yok gibi:-) Bu arada bende ilk dozu olup, ikinciyi bekleyenlerdenim:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçenlerde aşılarda elde edilen başarı oranının nasıl hesaplandığını okumuştum bir yerde. Örneğin 7.500 denek seçiliyor, bunun yarısına aşı vuruluyor diğer yarısına vurulmuyor. Diyelim ki her biri 3.750 kişiden oluşan gruplardan aşı vurulanlar arasında 5 kişi, aşı vurulmayanlar arasındaki grupta ise 95 kişi Covid-19'a yakalanıyor. Covid-19'a yakalanan 95 kişinin de 78 kişisi herhangi bir semptom vermiyor. Oran şöyle belirleniyormuş: Yüz kişiden virüsü kapan doksan beşi aşı olmayan gruptan olduğuna göre başarı oranı % 95! Peki toplam hasta olan kişi sayısı ne? 7.500-100= 7.400 kişi. O halde biri çıkar hastalanma riski olarak % 1,33 derse haksız mı? Sonra biliyorum ki sayılarla, seçilen deneklerin sağlık durumlarıyla ve sonuçlarla çok fazla oynanıyor bu tür araştırmalarda. Neyse, bakış açımın temelinde güvensizlik yatıyor:)

      Sil
  6. Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim:) Vatan millet şifa bulur İnşallah:)

      Sil
  7. Şifa olsun, bende randevu aldım ama gitmeyeceğim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim:) Görüyorum ki siz benden daha kararlısınız:)

      Sil
  8. Aşı baskıcılığını anlamıyorum.Hiç öyle bu sene yapacağız ve bitecek havası da yok gibi.Baskı mevzusunu aylarca evlerde kalmamıza rağmen inatla yapmayanlara,iş mecburiyeti olanların durumlarını kolaylastirmayanlara yapsalardı.

    Aşı karşıtı olmamakla birlikte kesin yapacağım düşüncesine de henüz ulaşmış değilim.Covid de geldi geçti üzerimizden bir de.Göz göze geldik mikrop şeyle:)

    Size kızınız ön ayak olmuş.Benim de babam ısrarla yapalım tabi yaklaşımında.Keza kardeşim öyle.Hasta olduğumuz için ,aşı hakkımız olmasına rağmen yapılamıyor.O güne kadar işler değişir belki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle haklısınız. Bir yandan lebaleb kalabalıklar, bir yandan katı korunma önlemleri. İnandırıcılığı olmayan uygulamalar.
      Ben de aşı karşıtı değilim ama şu anki bilgimle ne aşı yapılmasını öneririm ne de olmayın diyebilirim. Çünkü nelerin olup bittiğini bilmiyorum, çelişkili açıklamalar ve farklı uygulamalar sağlıklı karar almamızı engelliyor. Her şeyden önce ciddi bir güven sorunu var devletimize. Artık alınan her kararın arkasında nelerin olduğunu düşünmeden edemiyorum. Hele sağlık söz konusu olunca endişem bir kat daha artıyor. Lokantaları, kafeleri kapatacaksın ama dediğiniz gibi fabrikalarda işçiler çalışacak. Var mı böyle bir şey!
      Kararlarımızı genellikle yakınlarımızı düşünerek veriyoruz, bu da ayrı bir sorun. Anladığım kadarıyla Covid geçirmişsiniz, geçmiş olsun. Eğer bana uğramış olsaydı, kesin kararım hastanelere uğramamak ve hiçbir ilaç almamaktı niyetim. Şimdiye kadar ailemde virüsü kapan olmadı şükür, belki de öyle sanıyoruz. O kadar saçma uygulamalar var ki. Örneğin HES kodu: Sanırım beş altı ay önce İstanbul'a gitmek için uçak yolculuğumdan önce zorunlu olarak almıştım, süre tercihi bir yıllık seçeneğini işaretledim. Sonra bilet satış üç gün önce alınmış olmalı dedi. Yeni bir kod aldım. Şimdi iki kodum var, birisini hâlâ altı aylık geçerlilik süresi var. Ya kardeşim ben bir yıl içinde bu mikrobu kapmayacağım garantisi mi var? O zamandan beri bütün devlet kurumları, AVM lere ve bankalara aynı kodla giriş yapıyorum. Dostlar alışverişte görsün işte:)

      Sil
    2. Evet,ailece geçirdik biz de.Teşekkür ederim. Gereksiz bir sürü ilaç içtik.Ağrılarımız için bilindik ,çekmecemizde her daim hazır olan agri kesiciyi aldık. Kardeşim tek ilaçla alarjik reaksiyon gösterince hiç almadı daha.10 gün sonra hastalık yok ,gitti tek başına:) Şu var ki ben yer yer bademcik sorunu yasarim.Bende ki belirtilerde böyleydi hatta bazı bademcik sorunum covidden çok daha perişan etmiştir beni.Eğer test yaptirmasaydim, ki zaten ailecek karantinadaydik, yine kendi başına gidiyordu.HES de ki gariplik de bu.Test yapmışsan ve covid isen, ekranda bir geri sayma aracı var ve risklisin kırmızısı.Test yaptirmamissam 1 sene serbest dolaşım :)

      Hakkımızda hayırlısı olsun diyelim.

      Sil
    3. Geçmiş olsun. Kızımla aynı konuyu konuştuk. O Covid-19 tedavisinde kullanılan ilaçlar bayağı güçlü ilaçlarmış ve yan etkileri fazlaymış. Bana aşı olduktan sonra bebe aspirini içmemi söylemişti. İki kez içtim şimdiye kadar dedim, kızdı:) Bir oyunlar dönüyor ama bilemiyorum, hayırlısı.

      Sil
  9. kapitalizm insanlığa, dünyaya, doğaya çok büyük zarar verdi. eskiden ortaya eser çıkarmanın tatmini,gelişmek, katkıda bulunmak gibi motivasyonlar varken şimdi tek amaç para kazanmak.para kazanmak için bile bile bize zarar verebilirler. dolayısıyla kaygılarınızda haklısınız. ama şüphelenmek, güvenmemek de sorunları çözmüyor maalesef. aşı olmasak sorunu nasıl çözeceğiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün mesele bu işte! Aşı olmazsak bu sorunu nasıl çözeceğiz? Kapitalizm bizi bu kıvama getiriyor. Tek çözüm aşı, yoksa yok olacaksınız. Korku iklimi. Dayan ne idüğü belirsiz ilaçlara, aşılara. Senin benim sağlığım kimin umurunda? Önemli olan herkesin aşı olması. Ne kadar çok aşı o kadar çok kazanç. Gerçek bilim adamları var, iyi tedavi yöntemleri var. Fakat aşı ve ilaç sektörü savunma sanayi ve uyuşturucudan sonra dünyanın en büyük üçüncü sektörü. Eğer ilaçta patent olayı olmasa ve sağlık ticari bir sektör olmasa aşıya da ilaca da güvenirim. Bence Covid-19 dünyada gereğinden fazla pompalandı ve büyük korku yarattı. Wuhan'da bir kişiden yayılan virüs dünyanın bütün ülkelerine dağıldı. Hâlâ dünyadaki günlük vaka sayısı 400.000 civarında. Dünyada aşıları tamamlanmış kişi sayısı bugün itibarıyla nüfusun ancak % 10'u. Ülkeler normale dönüyor. Aşının bunda ne kadar payı var acaba? Bence aşı olmasaydı tablo çok fazla değişmeyecekti. Aşının ve ilaçların olumsuz ve yan etkileri ile hayatlarını kaybedenler cabası.

      Sil
  10. Öncelikle ilaç şirketleri konusunda o kadar haklısınız ki Bay Kaplan... Aşı konusunda da çoğu yerde haklısınız, hastalığın çıkışı ve yayılması konusunda da benzer fikirlerimiz var. Tabii bunlar ancak yüz yüze konuşulursa anlam ve mantık içerebilecek şeyler. Siz benim şahsi profesyonel görüşme göre, şu an için, yan etki açısından en güvenli olan aşıyı olmuşsunuz. Evet koruyuculuğu daha az ama zaten bu tür virüslere karşı tam ve uzun süre koruyan bir aşı üretmek, şimdiki bilgi ve teknolojiyle pek mümkün görünmüyor. mRNA aşıları daha önce de uygulanıyordu, yeni çıkmadı ancak bu aşıklarda vaka seçimleri önemli ve yine ancak bu tür pandemilerde genel geçer kuralları bir kenara bırakmak zorunda kalıyoruz; ölümleri biraz daha azaltabilmek ya da bakım maliyetlerini azaltabilmek alına 🤷‍♀️ Dedim ya, görünen görünmeyen birçok konu var bu yaşadığımız durumda. Poli/Çocuk Felci aşısının bulan bilim adamı patentini satmadı, direkt kullanıma açtı, var olan her dinde yeri cennettir; Corona için bulunan aşılarda patent hakkının istenmemesi konusunda yapılan oylamada ise red cevabı çıktı. Bu bile çok umut kırıcı, böylesi bir felaket zamanında bile dünya yöneticilerinin bencilliği göz yaşartıcı. Ha, bir dip not; aşıyla bize şu olacak, bu olacak diye çok üzülmesin insanlar. Çünkü aşıya ulaşabilme konusunda Afrika ülkeleri en geride kaldı, bu “ gelişmiş “ ülkeler denek olarak çoğunlukla “yardım” adı altında Afrika ülkelerini kullanır, bu sefer önce kendilerini aşıladılar. Demek ki o kadar korkulacak bir şey yok 😡🤷‍♀️ Sanırım plan ve işler biraz kontrolden çıktı, ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Her ne olduysa oldu, kişisel olarak yapabileceğimiz pek bir şey yok, o yüzden var olan uygulamaları kabullenmek daha sağlıklı görünüyor. Çok selamlar 😀

    YanıtlaSil
  11. Ertuğrul Yıldırım'ın blogunu okudunuz mu bilmiyorum. Prof.Dr.Sucharit Bhakdi ve Doç. Dr. Mikrobiyolog Neva Çiftçioğlu'nun videolarını izledim sabaha kadar. Beş saati aşan süreye sahip videolarda bilim dünyası, pandemi, aşı ve ilaç konusunda ilginç açıklamalar var. Hemen hepsini inandırıcı buldum. O milletin huzurunda aşı olan devlet görevlilerine, sağlık bakanlarına bile inanmıyorum. Onlara uygulanan aynı aşı mı yoksa plasebo mu acaba? Sağlıkta patent olayı olmaması gerektiğine inanıyorum. Belki her şeyin ticareti yapılabilir ama sağlık, eğitim ve adalet ticaretle bağdaşmaz. Buna siz dini de ilave edebilirsiniz, inananlar için.
    Hayır, Corona'dan korkmuyorum. Bence genetiği kurcalanmış bir grip virüsü. Korku yaratıyorlar ki aşı satışlarından istedikleri parayı kapsınlar. Adalete güvenmediğim kadar sağlık sektörüne de güvenmiyorum. Çok mecbur kalmadığım takdirde ilaç kullanmaya yanaşmıyorum. Birçok kaynaktan bilgi alıyorum ama neticede sağlık konusunda uzman değilim. Eğer bu konuda yeterince bilgimin olduğuna inansaydım beni kimse susturamazdı. Bu nedenle seyirci durumundayım. Çok teşekkürler, selamlar:)

    YanıtlaSil
  12. Aynı sizin gibi düşünüyorum. Mahalle baskısı, aşı olmazsam getirilecek yasaklar nedeniyle oldum ben de. Evet bir salgın var çözümü aşı olabilir ama işte güven...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim gibi düşünenlerin sayısı fazla fakat yine de yaratılan algıyla boy ölçüşebilecek düzeyde değil. Haklısınız, bütün mesele güvensizlik ve bu güvensizliğin sağlam nedenleri var. Teşekkürler:)

      Sil
  13. Ben bu hikâye artık bitsin diye oldum. Maske beni ciddi olarak zorlamaya başladı. Kalp krizi geçirirsem kimsenin ruhu bile duymaz. Birileri daha çok para kazansın diye perişan olduk. İleride aşı dokunur mu bilmem, bana göre bu bildiğimiz grip aşısı. Hatta başka şeyler de düşünüyorum da onları yazmayayım. Derin mevzular, öyle herkesle konuşulacak konular değil. Zaten çoğunluk anlamıyor. Ben de aşımı oldu. Sessiz oturuyorum. İleride çıkacak başka yasaklarla uğraşmamak için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size kesinlikle katılıyorum. Beklemekten başka çaremiz yok maalesef:(

      Sil
  14. Ben de aynen sizin gibi düşünüyordum ve düşünüyorum. Yaklaşık son 5 senedir kendi özel hastalığımdan dolayı yeme içmeme o kadar dikkat ediyorum ki, bu zaman zarfında hem kandaki değerlerimi düşürdüm hem de hiç hasta olmadım. Ama dediğiniz gibi kardeş gibi arkadaşlarımın ısrarlı söylemiyle ben de biontech aşı oldum.
    Önümüzdeki günler neler gösterecek hep birlikte göreceğiz.

    Not: Son Dans 37 yi merakla bekliyorum :)) (alın size bir mahalle baskısı daha) :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok geçmiş olsun. Allah şifa versin. Onca çelişkili açıklamalar ve geçmiş zaman içinde çevrilen oyunlara şahit olduktan sonra insanda güven diye bir şey kalmıyor ne yazık ki. Bugüne kadar aşı yanlısı ve aşı aleyhtarı fikirleri akıl süzgecimden geçirdiğimde aşı aleyhtarlarının iddialarını daha inandırıcı buluyorum. Umarım her hangi bir sıkıntı yaşamayız. Gerçekten pimpirikli bir insan değilim. Kızım ısrar edince, öleceksem senin elinden olsun deyip kolumu uzattım. Dediğiniz gibi beş on yıl sonra ne dolaplar çevirmişler çıkacak ortaya.
      Not: Son Dans 37 bugün yayınlanacak. Estağfurullah ne demek:))) Ya zaman mı hızlı geçiyor yoksa ben mi ağır kalıyorum bilemedim. Bir an önce Son Dansı bitirip yeni projelere geçmem lazım benim de. Teşekkürler:)

      Sil
  15. heey blogu iyice boşladın ama bari ağaç ev yazanları oku yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Haklısın, Ağaç Ev yazılarının hepsini okuyor, yorum yazıyorum. Geçen haftadan kaçırdığım yok senin adresini verdiklerin arasında. Biraz geç oluyor ama güç olmuyor neyse ki:)))

      Sil
  16. Eğer zorunlu olmasaydı ve sevdiklerim aşı olmamış olsaydı bende aşı olmazdım. Çok şükür ki kendimi korumayı başardım coronadan başladığından beri. Sevdiklerim biontech olunca bende gideceksek hep beraber gidelim mantığıyla ondan oldum. Bu elbette saçma bir mantık herkesin biyolojisi, hassasiyetleri farklı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben şahsen bugün söylenenlerden ziyade geçmişte yapılanlardan etkileniyorum. Soner Yalçın'ın Kara Kitap'ını okuduktan sonra dev ilaç şirketlerinin ilaç ve aşı konusunda insan sağlığını hiçe sayıp ne işler çevirdiğini belgeleriyle gördüm. İlaç ve aşıya karşı değilim fakat her zaman kuşkuyla yaklaşıyorum. Dediğiniz gibi ilaç olsun aşı olsun her bünyede farklı tepki veriyor. Kişiye özel ilaç ya da aşı olamayacağı için yan etkilerini göze almak her zaman risk oluşturuyor.

      Sil