Yorucu bir gündü. Zeytin hasadına başlayalı bugün üçüncü gün. İş bitsin diye ekibi arttırdım. Havanın alaca karanlığında önce Boynuyoğun Köyüne, oradan Işıklı Köyüne uğrayıp toplayıcı kadınları aldım. Silkicilere ve iki toplayıcı kadına yer kalmadı arabada. Bir araba dolusu kadını zeytinliğe bıraktıktan sonra yeniden geri dönüp kalanları getirdim.
Hüseyin'e telefon ediyorum. Yukarıda temizliği tamamlamış. Az önce kahvaltıya birilerinin geldiğini söylüyor. Hemen yaylaya gidip nöbeti devralıyor, onu zeytinlikte işçilerin başına gönderiyorum.
Hava çok güzel. Böyle güzel havaları kaçırılmaz. Biz de kızımla birlikte Zeytin'i dolaştırmaya çıkıyoruz. Yan komşumuz çam ormanının bir kaç kare fotoğrafını çekiyorum.
Kahvaltıyla başlıyor servisimiz. Kızım yukarı gelip salondaki masalardan birinde tez hazırlığına başlıyor.
Öğleden sonra saatler çabuk geçiyor. Hüseyin'e soruyorum kaç çuval zeytin topladıklarını. Bir müddet sonra dayıbaşı arıyor. Zeytinliğe gidip çuvalları yüklediğim gibi yağhaneye doğru yol alıyorum. Bu şehre yaptığım üçüncü sefer bugünkü. Dönüp iki postada işçileri köylerine bırakıyorum. Burada adet, ödemelerin Salı günleri yapılmasıymış. O güne nerede bulacağım dayıbaşını? deyip işçilik paralarını ödüyorum. Döndüğümde hava kararmış oluyor.
Zeytin hasadınız bol olsun.
YanıtlaSilTeşekkür ederiz:)
SilÇam kokusu geldi burnuma :)
YanıtlaSilOrman hemen yanı başımızda. Nihayet fırsatını bulup yılbaşında çam kozalağı toplamak için gidebildim:)
Sil