İlk kelimenin düşmesini bekliyordu dudaklarından. Atmak istiyordu içindeki safrayı.
Ağzını bıçak açmıyor, saatler geçiyordu... "Melankoli dedikleri bu olmalı." diye geçirdi aklından. Sevdiğinin küçük bir hatasını bulmak dahi rahatlatacaktı onu. Ne kadar hatırlamaya çalışırsa çalışsın bulamıyordu şimdi.
Kızgınlık anında söylediklerini düşündü ama tek kelimesini dahi hatırlayamadı. Oysa ne kadar çok laf etmişti yüzüne. Sebebi yok değildi bu can sıkıcı lafların.
Hepsi buharlaşıp gitmişti zihninden. Delilleri karartan kendisi olmuştu. Neydi sebebi bu kızgınlığın. Delil yoksa sebep de yok. "Suçlusun o zaman." dediler. Kabul etti.
Bugünlük böyle...
Arada olur öyle.
YanıtlaSilEvet, olur. Olmasa daha iyi olur ama olur işte:)
Silçabuk geçsiin :)
YanıtlaSilElimden geleni yapıyorum:)
SilGaliba öyküye başladınız. Hayırlı olsun.
YanıtlaSilÖykü mü dediniz? Neden olmasın? Ara sıra konuşturmak lazım bu melankolik adamı:)
Sil