KATEGORİLER

26 Aralık 2016 Pazartesi

PAZARTESİ PAZARI

26/12/2016 Pazartesi, Tire


Ne kadar ilginç... Genel olarak pazartesi günü insanların hafta başıyken bizim hafta sonumuz oluyor. Bu garip duruma tam olarak uyum sağladığımı söyleyemem. Günler baş döndürücü bir hızla geçiyor. Bu sabah evden çıkıp Toplu Konut pazarına uğradım. Manzara şaşırtıcı. Bütün pazarcı ve köylülerin getirdiği ürünler araçlarının üzerinde bekliyor...  Bir tek tezgah açılmamış daha. Saate baktım, dokuz buçuğa geliyor. Doğrusunu söylemek gerekirse "Nasıl böyle rahat olabiliyor bu insanlar? Bu saate kadar pazar kurulmaz mı?" soruları uçuşmaya başladı kafamda. Diğer taraftan ortalarda dolaşan zabıta memurları, polisler olağanüstü bir durumun olduğuna işaret ediyordu. 

Zerzevat yüklü bir kamyonetin yanında duran köylü kadınlardan birine sorup meseleyi öğrendim. Meğerse pazar yerinin ortasından doğal gaz borusu geçiyormuş. Bu konuyla ilgili muhtarlık ile belediye arasında bir ihtilaf doğmuş. Pazar kurulması yasaklanmış. Eğer tezgah açarlarsa 200 TL para cezasına çarptırılacakları söylenmiş pazarcılara.

Önümdeki kamyonetin üzerinde ihtiyacım olan yeşillikler görünüyordu örtülerin altında. Köylü kadın belediye zabıtalarından korka korka istediklerimi verdi.

Alışverişimi tamamladıktan sonra önce Adnan Şefi, daha sonra yeni elemanımız Yakup'u alıyor ve yayla yoluna koyuluyoruz. Hüseyin her zamanki gibi önceden gelmiş temizliğe başlamış. Zeytin bahçenin içinde oradan oraya koşuyor.

Sabah haberlerinde Rus uçağının düştüğünü ve meşhur Kızıl Ordu korosunun yaşamını yitirdiğini öğrendim. Suriye'deki Rus birliklerine moral vermeye gidiyorlarmış. Neye niyet neye kısmet. Öyle bir dünyada yaşıyoruz işte. Buna benzer haberler çok duyuyoruz. "Can kurtarmaya giderken canından oldu." sözü sıklıkla kullanılıyor. Kızıl ordu belki can kurtarmaya gitmiyordu ama cephedeki askerin en fazla ihtiyaç duyduğu moral desteği vermeye gidiyordu. Bu gözle bakarsanız onlar da vatanlarına hizmet yolundayken bir kaza sonucu can vermiş oldular. Aynı çerçeveden bakılırsa şehit oldular diyebiliriz. Şimdi birileri çıkıp gavurdan şehit olur mu sorusunu sorabilir. Evet, bana göre olur. Neden derseniz, şehidin TDK sözlük anlamı "Kutsal bir ülkü ve inanç uğrunda ölen kimse" olarak açıklanıyor. Aynı sözcüğün karşılığı İngilizcede "martyr" olarak geçiyor. Yunanca çıkışlı bu kelime şahitlik anlamında kullanılıyor. Bilindiği gibi şehit de aynı kökten yani şehadetten (tanıklık) geliyor.  

Hava düne göre daha soğuk geldi bana. Çarşambaya kadar yağış yokmuş. Yağmur duasına mı çıksak acaba?

11 yorum:

  1. Herşey birbirine girmiş bu alemde; kelimeler, kavramlar, inanışlar algılar.. . Kimin ne söylediği ve ne yapmak istediğinden daha çok, bizim neyi nasıl anladığımız ve algıladığımız ön plana çıkıyor. Birisi geliyor; insanlar merkeplerini bağlamak için ve hizmet olsun diye yolun ortasına bir kazık çakıyor. Diğer birisi de bu kazığın yol ortasında ne işi var deyip, kazığı söküp atıyor. Baktığımızda her ikisinin niyeti iyi. Sonuçta düşünceler, duygular ve davranışlar birbirinden doğal olarak ta etkileniyor. Su akar yolunu bulur derler; elbette bir gün sular durulur. Biliriz ki bu dünya hay huy. Geride bırakacağımız yaptığımız iyilikler ve hizmtler. Kalp kırmak da neymiş ki; iyi niyet, hoşgörü varken gönül almak ve gönül adamı olmak vesselam...

    Mesela Pazartesi pazarını yeni duydum bu sayfadan bir Tireli olarak. Bu bilginin ne önemi var demeyeceğiz; bilakis çok önemsiz gibi bilinen bilgilerin de bir gün önemli bir işe yaradığını göreceğiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her zaman olduğu gibi zaman ayırıp detaylı yorumlar yazdığınız için teşekkür ederim. Neyi nasıl algıladığımız konusu önemli gerçekten. Daha dün düşündüm ve yanımdakine aktardım. Kaç imbikten geçiyor düşündüklerimizi karşı tarafa iletmek...
      Söz olsun yazı olsun fark etmez. Bu işte söz de tehlikeli yazı da. Yazıda bir virgülün yeri bile anlamı ne kadar değiştirir bilirsiniz.

      Sözde olay daha vahim. Yazıda düzelttiklerinizi sözde düzeltemezsiniz. Ağızdan çıkmıştır bir kere. Düşündüklerinizi kelimelere dökmekte ne kadar başarılısınız? İlla ki tam hakkını vermeyiz ifade etmeye. Kelimeler kifayet etmez düşündüklerimize. Ya karşı tarafın anladıkları söylediklerimizden. Onlar da yarısını anlasalar bile güllük gülistanlık olur dünya. Ama dinlemezler bile. Çünkü kafaları kendi söyleyeceklerini hazırlar sizi dinler görünürken...
      O yüzden yazıyı sözden daha çok seviyorum:)

      Pazartesi pazarını yeni duymanız normal. Yeni Devlet Hastanesinin karşısındaki Toplu Konutların sokaklarında kuruluyor. Salı pazarı kadar büyük değil ama köylüler ve pazarcıların bazıları geliyor pazar etmeye.

      Sil
  2. Müzeler gibi. Onların da tatil günleri Pazartesi yanlış hatırlamıyorsam. Taş Ev de zaten bir doğa müzesi sanki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben de öyle biliyorum. Bizim tatil günümüz Salı günü. Pazartesi tatil havasına giriyoruz:))

      Sil
  3. Şehitlik kavramıyla ilgili yazdıklarınızı çok takdir ettim. Bizde gibi içi boşaltılarak, zenginin refahı yoksulun sefaleti sürsün diye can feda etmeye şehit deniyor da başkasına kondurulamıyor... İlginç. Huzur içinde uyusunlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizde gibi yazmışım, gibi'si fazla onun :) İyi geceler.

      Sil
    2. Teşekkür ederim:) Kelimeler anlam değiştiriyor. Bir zamanlar gavur kötü insanlara yakıştırılan bir sıfattı, anlamı öyle uymasa da. Şimdilerde benim için bu sıfatı taşımak bir övünç nedeni:)

      Sil
  4. Terörist bombalamasında ölenlerden daha şehit oldukları kesin.

    YanıtlaSil
  5. Şehitliğin cılkı çıktı. Nasıl oluyor da yoldan geçerken sağımda bir aklı tutulmuş kendini patlatıyor da ben o vatan için 'şehit' oluyorum. Vatan adına ne yaptım, nasıl bir fedakarlık yaptım? Hangi ülkü ile bağlandım? Tesadüfen oradaydım. Katledildim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer şehitlik edebiyatı yapılmasa hesap sorulacak tabii. Şehit deyince her şey Allah'a havale. Allah'la aldatmak bu işte. Şehide saygım kalmadı artık. Bana göre o sözcük kutsallığını çoktan yitirdi. Şimdi işledikleri suçların, yaptıkları hataların kılıfı.

      Sil