KATEGORİLER

19 Mart 2016 Cumartesi

19/03/2016 Cumartesi, Tire

Gece başlayan yağmur sabah saatlerinde hala devam ediyordu. Bugün de yaylada çalışma olmayacak!

Kahveye gitmek gibi alışkanlığım olmadığı için bu havalarda evde vakit geçiriyorum. Tuhaf bir şekilde bugün canım kitap okumak da istemiyor. Dün gece geç saatlerde yatağa uzandığımda, ertesi güne çok şey yapmak istememem gerektiğini düşünmüştüm. Çok şey yapmak isteyince öncelikler çatışıyor birbiriyle. Akşama kadar hızla geçince zaman, planladığı hiçbir şeyi yapamadığının farkına varıyor insan.

Google arama motoruna blog adımı yazıp rast gele film aramak geçti aklımdan. 2012 yılı yapımı II. Dünya Savaşını konu alan bir film çıktı karşıma "Beyaz Kaplan". Çoktandır savaş filmi seyretmemiştim.

Oturdum, bu filmi iki saat boyunca Türkçe alt yazılı olarak izledim. Filmin yönetmeni Karen Shakhnazarov. Biraz bahsedecek olursam;

II. Dünya Savaşı sonlarına doğru Almanlar ve Ruslar arasında savaşın kaderini belirleyen şiddetli tank muharebeleri oluyor. Sovyet ordusunun belkemiği olan T-34 tanklarının karşısına Almanların sürdüğü efsane tank "Beyaz Kaplan" filme adını veriyor.

Beyaz Kaplan tarafından tamamen tahrip edilen T-34 içinden mucizevi şekilde % 90'ı yanmış halde çıkarılan bir Rus askerinin yaşamasına imkansız gözüyle bakılırken o kısa zaman içinde hayata döner. Adı ve ailesi dahil geçmişe ait pek çok şey hafızasından silinmiştir. Ordu, T-34'leri büyük ustalıkla kullanan  bu askeri savaş dışında bırakmak istemez.  Ona Rusça "yok" anlamına gelen Naydanov adıyla bir kimlik düzenleyip yeniden görev verir ve teğmen rütbesine yükseltir.  Bundan sonra bazı gerçek üstü konulara değiniliyor.

Naydanov, tankların tanrısı olduğunu ve tanklarla konuştuğu iddiasında. Kendisini öldürmeye çalışan Beyaz Kaplan'a kin beslediği için onu yok etmeye çalışır. Yine pek çok Sovyet tankına ateş yağdıran Beyaz Kaplanı terk edilmiş bir köyde sıkıştırsa da, tankın içindeki askerleri ele geçiremez. Filmin devamında işe biraz siyasi propaganda biraz felsefe karıştırılıyor. Almanya'nın kayıtsız şartsız teslim olmasından sonra savaşın bütün sorumluluğu Almanya halkına yüklenirken, Hitler'in savaşı öven sözleriyle film son buluyor.

Sonradan okuduğum bazı yorumlar filme daha derin anlamlar yüklemiş olsalar da filmden tavsiye edebileceğim düzeyde hoşlandığımı söyleyemem. Benim için işin esas ilginç yanı kaldırdığım her taşın altından yine Hitler'in çıkmış olmasıydı.

Bir ara facebook'a gireyim dedim. Yok, girilmiyor. Aklıma hemen bir yere bomba atılmış olabileceği geldi. Yanılmamışım.  İstanbul İstiklal Caddesinde canlı bomba saldırısı olmuş yine. Durum her geçen gün zıvanadan çıkıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder